Trump: 20 Ocak’tan sonra BM’de işler farklı olacak

Oylamada daimi üye olarak veto hakkı bulunan ABD’nin çekimser kalmasıyla İsrail’in Batı Şeria’daki yeni yerleşimlere karşı ciddi bir aşama olan tasarı kabul edilebilmişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yapılan oylamada, İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini ‘derhal ve tamamen’ durdurmasını talep eden kararın kabul edilmesinin yankıları devam ediyor.
Bugüne kadar İsrail aleyhindeki tasarılara ‘ret’ oyu veren ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanmasıyla dikkat çeken oylama Filistin açısından ciddi bir başarı olarak görülürken, İsrail’in birçok ülkeye yönelik sert çıkışları gündeme oturdu. Ancak Filistin ve iki devletli çözüm yanlıları için ‘başarı’ olarak görülen tasarının yarattığı havanın Donald Trump’ın görevi devralacağı 20 Ocak’tan sonra değişeceği sinyalleri gecikmedi.

Oylamada daimi üye olarak veto hakkı bulunan ABD’nin çekimser kalmasıyla İsrail’in Batı Şeria’daki yeni yerleşimlere karşı ciddi bir aşama olan tasarı kabul edilebilmişti.

Oylama sonrasında açıklama yapan Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, Yahudi yerleşimcilere ilişkin kararın İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerine katkı sağlayacağını söyledi. Mansur, iki devletli bir çözümün sağlanabilmesine yönelik umudun canlandırıldığına vurgu yaptı.

Filistin Devlet Başkanlığı adına açıklama yapan Nebil Ebu Rudeyna ise, uluslararası toplumun İsrail’in ‘kolonileşmesini’ mahkum ettiğini ve iki devletli bir çözüme destek verdiğinin altını çizdi.

Ürdün Enformasyon Bakanı Muhammed Momani ise, alınan kararın ‘tarihi’ olduğunu ve uluslararası toplumun İsrail’in Filistin topraklarındaki ‘kolonizasyonunu yasadışı’ olarak kabul ettiğini vurguladı. Momani, Filistin halkının topraklarında yaşama hakkının yeniden dile getirildiğinin altını çizdi.

İSRAİL’E GÖRE KARAR ‘UTANÇ VERİCİ’

BMGK’de kabul edilen karara karşı İsrail’in tepkisi de beklendiği gibi çok sert oldu. Tasarının kabul edilmesini ‘utanç verici’ olarak nitelendiren İsrail’in özellikle ABD’ye yönelik tepkisi ağır oldu.

Başbakanlıktan yapılan açıklamada, Suriye’de ‘katliam tehdidi altında olan yarım milyon insanın’ olduğu ve buna karşın BM’nin hiç birşey yapmadığı savunuldu. Açıklamada, buna karşın BMGK’nin ‘Ortadoğu’nun tek demokrasisi’ olarak adlandırılan İsrail’e karşı bir tutum aldığı iddia edildi.

ABD yönetimine tepki gösterilen açıklamada, Demokrat yönetimin 20 Ocak’ta görevi Cumhuriyetçi Donald Trump yönetimine devredeceği hatırlatıldı. İsrail yönetiminin açıklamasında, “İsrail Devleti, bu tasarının zararlarını nötralize etmek amacıyla seçilmiş başkan Donald Trump ile Kongre’deki Cumhuriyetçi ve Demokrat dostlarımızla çalışmak için sabırsızlanmaktadır” denilmesi dikkat çekti.

YENİ ZELANDA VE SENEGAL’DEKİ BÜYÜKELÇİLER GERİ ÇEKİLDİ

İsrail’in hedefinde Mısır’ın aynı yöndeki tasarısını geri çekmesi ardından Venezuela ve Malezya ile birlikte tasarıyı BMGK’ye sunan Yeni Zelanda ve Senegal de vardı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, bu iki ülkedeki büyükelçilerini geri çağırarak tepkisini ortaya koydu.

Tasarı sonrasında ABD’nin BM nezdindeki büyükelçisi Samantha Power’in sözleri de İsrail’i kızdırmıştı. Power, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin ‘İsrail’in güvenliğini tehdit ettiğini’ savunurken, yerleşimlerin ve iki devletli çözümün ‘aynı anda savunulamayacağına’ dikkat çekmişti.

20 OCAK’TAN SONRA ABD’NİN TAVRI DEĞİŞECEK

Ancak ABD yönetiminin çekimser kalarak İsrail’in tepkisini çekmesine rağmen Filistin konusunda Donald Trump’ın eski politikaya dönmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Oylama sonrasında twitter hesabından açıklama yapan Trump, “20 Ocak’tan sonra BM’de işler farklı olacak” dedi. Trump, bu sözleriyle İsrail’in tepkisini hafifletmeyi ve politikasının Obama’dan farklı olacağını gösterdi.