AKP'nin İsveç'te casusluk faaliyetleri yürüttüğü açığa çıktı

İsveç Devlet Radyosunu'nun Ekot Haber Servisi, Türk devletinin muhalifleri fişlediğini belgeleyen ses kayıtlarını yayınladı.

Ses kayıtlarında Avrupa Türk Demokratlar Birliği İsveç Başkanı Özer Eken'in adının Murat olduğu söylenen kişiyi vaat, şantaj ve tehditle bilgi toplamaya zorladığı görülüyor.

Eken, Türkiye'de hasta olan bir yakınını ziyaret etmek isteyen ancak buna cesaret edemeyen Murat'a Türk devletine yardım etme ve muhaliflerin adlarını bildirmesi karşılığında yardım vaadinde ediyor.

Ama aynı zamanda da tehdide başvuran Eken, “Sana diyeceğim şu ki, sen devlete yardım edersen devlet de sana yardım eder. Kardeşim, senin adın AKP muhalifleri listesinde. Buradaki bütün faaliyetleri bilmek istiyorlar. Eğer somut bilgiler vermezsen bittin sen” diyor.

KARINI REHİN ALACAKLAR

Türkiye'ye gitmesi durumunda başına bir şey gelip gelmeyeceği sorusuna da “Eğer Türkiye'ye gidecek olursan tutuklanma riskin var. Sen tutuklanırsın, karın da tutuklanır. Karını rehin olarak alacaklar. Sana söyleyeyim, onu tutacaklar. Bundan birkaç ay önce Celeplili birini PKK'lı diye ihbar ettiler. Adam Türkiye'yi terk etti ama karısı Türkiye'de kaldı. Türkiye'yi terk etmek istediğinde yakaladılar” diyerek yanıtlıyor.

Bilgi vermesi karşılığında Murat'a yardım edeceğini söyleyen Eken, “Biliyorsun benim kolum uzun. Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla görüşebilirim. Sen devlete yardım edersen devletin de sana yardım edeceğini biliyorum” diyor.

ELDE EDİLEN İSTİHBARAT DOĞRUDAN YILDIRIM VE ERDOĞAN'A GÖNDERİLİYOR

Ses kayıtlarından AKP'nin kendi casusluk aygıtı kurduğu ve elde edilen bilgilerin doğrudan Başbakan Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğrudan gönderildiği anlaşılıyor.

Başbakan Binalı Yıldırım'la yakın ilişkisi olduğunu sık sık tekrarlayan Eker, Murat'a edindiği bilgileri büyükelçiliğe vermemesini ve kendisine ulaştırmasını istiyor. Bilgileri başbakana ulaştıracağını ifade ediyor.

AKP'nin İsveç'teki casusluk ve fişleme çalışmaları UETD'nin yanı sıra Türk Büyükelçiliği ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Temsilciliği tarafından sistematik bir biçimde yürütülüyor.

ANF'ye açıklamalarda bulunan ve güvenliği nedeniyle adını açıklamadığımız bir kişi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra AKP'nin Gülenciler ve muhalifleri belirlemek için İsveç'e istihbarat elemanları yolladığını ve Türk Büyükelçiliği ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Temsilciliği tarafından hazırlanan üç ayrı listenin Türk devletine gönderildiğini söylüyor.

Büyükelçiliğin fişleme ve casusluk faaliyetleri büyükelçilikte görevli MİT elemanları ve imamlar tarafından yürütülüyor.

İMAMLAR CASUSLUK YAPIYOR

MİT elemanları, bir şekilde kandırdıkları kişileri Kürt derneklerine, HDP'nin gece ve gösterilerine gönderiyor. Resim çekmelerini ve etkinliklere katılan kişiler hakkında bilgi edinmelerini istiyor.

Büyükelçilik Bünyesinde kurulu Diyanet'e bağlı Camilerde de kapsamlı bir casusluk faaliyeti yürütülüyor. Diyanet'in İsveç'te bulunan 9 camisinde 14 imam görev yapıyor. Ekot Haber Ajansı'nın görüştükleri kaynaklar camilerde görev yapan imamların sistematik bir biçimde muhalifleri fişlediklerini ve hazırladıkları listeleri Türkiye'ye gönderdiğini söylüyor.

Ekot'a açıklamalarda bulunan Emre Oğuz, “Diyanete bağlı olarak çalışan imamlar camilere gelen kişileri rapor etmek zorunda. 2015 yılındaki darbe girişiminden önce imamlarla konuştum. Bu onların özel görevleri. Cemaat hakkında rapor yazmak ve kimlerin camilere geldiğini bildirmek zorundalar. Eğer gelenler arasında PKK'ye yakın olanlar varsa rapor ediliyorlar” diyor.

DAHA ÖNCE SADECE PKK'LİLLER, ŞİMDİ HERKES RAPOR EDİLİYOR

Darbe girişiminden sonra imamların daha detaylı raporlar hazırladıklarını söyleyen Oğuz, “En önemli farklılık daha önce PKK'liler ve camide nelerin olduğu rapor ediliyordu. Şimdi herkes hakkında bilgi topluyorlar” diyerek fişlenmenin kapsamını ortaya koyuyor.

Oğuz, 15 Temmuz darbe girişiminden önce raporlarda bildirilen kişiler hakkında Türkiye'de işlem yapılmadığını ama artık fişlenenlerin Türkiye'ye gittiklerinde tutuklandıklarına dikkat çekiyor.

Ekot, ortaya çıkan kapsamlı casusluk faaliyetleri hakkında bilgi almak için Türk Büyükelçi Kaya Türkmen'le görüşme talebinde bulunduysa da bu talep hiç bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildi.

İsveç'te yasalar bir ülkenin vatandaşları hakkında bilgi toplaması ve casusluk çalışmaları yürütmesini yasaklıyor. Casusluk çalışmasına katılanlar 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor.

Uluslararası Hukuk Profesörü Ove Bring, Eken'in tehdit ve şantajlarının “Casusluk” sayılabileceğini ve İsveç yasalarına aykırı olduğunu söyledi.

WALLSTRÖM: HUKUKİ VE SİYASİ SONUÇLARI OLACAK

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, dışişleri yetkililerinin Türkiye Büyükelçiliğine telefon ederek durumu görüştüklerini ancak büyükelçiyi makamına çağırması için bir neden bulunmadığını açıkladı.

Bundan bir yıl önce casusluk iddialarını Türk Büyükelçisiyle tartıştığını söyleyen Wallström, “Eğer Türk Hükümeti İsveç’te casusluk faaliyetleri yürütmüşse bunun hukuki ve siyasi sonuçları olacaktır” dedi.

Liberal Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Birgitta Ohlsson, Türk devletinin muhalifleri fişlemesine sert tepki gösterdi ve İsveç Dışişleri Bakanı'ndan Türk Büyükelçisini makamına çağırmasını istedi.

Ekot'un haberini yayımlamasından sonra İsveç Haber Ajansı olanları abonelerine duyurunca Türk devletinin casusluk faaliyetleri neredeyse tüm İsveç medyasında yer aldı.