Rejimin ve ‘muhalif’ diye adlandırılan çete grupların karşılıklı olarak sivillere saldırılarının yanı sıra çetelerin YPG’nin kontrolündeki Şêx Meqsud mahallesindeki sivillere yönelik katliamları da savaş suçları arasında gösterildi.

İsviçre’nin Cenevre kentinde yayınlanan raporda, geçtiğimiz yıl sonunda başlatılan ve Halep’in tümüyle rejim güçlerinin eline geçtiği kuşatma sırasında işlenen suçlara dikkat çekildi. Rejim güçleri ve müttefiklerinin Doğu Halep’teki sivil halkı açlık ya da teslim olma arasında seçime zorladığı savunulan raporda, rejimin hastaneleri bombaladığı kaydedildi.

Urum el Kubra’da BM insani yardım konvoyuna yönelik saldırıdan Suriye rejiminin sorumlu tutulduğu raporda, rejim güçlerinin Halep’te en az iki kez klor gazı kullandığı bilgisi paylaşıldı. Bu olaylar da rejimin işlediği savaş suçları arasında gösterildi.

ÇETELERİN ŞEX MEQSUD’A YÖNELİK KATLİAMLARINA DA YER VERİLDİ

Rejim ve Rus uçaklarının misket ve salkım bombaları kullanmasının savaş suçu olarak belirtildiği raporda, Türkiye ve Suudi Arabistan destekli çetelerin yaptığı katliamların da savaş suçu olduğunun altı çizildi.

Raporda, rejim güçlerinin Halep’i tümüyle kuşatmaya alması ardından Aralık ayında YPG kontrolündeki Şêx Meqsud mahallesi ve çevresine yönelik bombardımanlarda ‘sivillerin bilinçli olarak hedef seçildiğine dikkat çekildi. Sözde muhalif grupların Doğu Halep’ten Şêx Meqsud’daki sivil halktan intikam almaya çalışmasının savaş suçu olduğuna raporda yer verildi.

ÇETELER SİVİLLERİ KALKAN OLARAK KULLANDI, KAÇANLARI KATLETTİ

Raporda yer verilen diğer savaş suçları arasında çetelerin Doğu Halep’ten rejimin kontrolündeki batı mahallelerine yönelik bombardımanları gösterildi. Sivillerin keyfi olarak bombalandığı belirtilen raporda, çetelerin Doğu Halep’teki sivillerin rejim kontrolündeki mahallelere sivil geçişini engellediği, kaçmaya çalışan bazı sivilleri öldürdüğü ve sivilleri kalkan olarak kullandığı vurgulandı.

Yine birçok ‘muhalif’ adlı çete grubunun sivillere yapılan gıda ve diğer insani yardım malzemelerine kendileri için el koyduğu ve bunları stoklayarak sivillere vermediğine raporda yer verildi.

BM raporunda dile getirilen diğer savaş suçları arasında rejim güçlerinin Halep’in doğusunu tümüyle ele geçirmesi ardından intikam amaçlı infazları ile varılan anlaşma kapsamında buradaki bazı sivillerin zorla Batı Halep’e veya İdlib’e gönderilmesi gösterildi.

Ağustos 2011’de kurulan BM Suriye İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’nun raporu, Brezilyalı diplomat Paulo Sergio Pinherio, Uluslararası Ceza Mahkemesi eski savcısı Carla del Ponte ve ABD’li diplomat Karan Koning Ebu Zeyd’in imzasını taşıyor. Komisyonun raporu için Halep ve çevresinde yaşayanların da dahil olduğu yüzlerce kişiyle görüşüldüğü bildiriliyor.