Referandum süreci ile birlikte partilerine dönük saldırıların arttığına dikkati çeken HDP Milletvekili Adem Geveri, "AKP iktidarı HDP’yi hedef haline getirerek hem referandumu rahat geçirmek, hem de gelecekte Kürtleri saf dışı bırakacak faşist bir rejim yaratmak istiyor” dedi. Geveri, "Referandumda başarılı bir sonuç elde ederek Tayyip Erdoğan rejiminin önünü kapatacağız” diye konuştu.

Referandum süreci ile birlikte muhalif kesimlere saldırılarını katbekat artıran AKP/Saray iktidarı, HDP’li vekiller hakkında verdiği “gözaltı, tutuklama ve zorla getirme” kararlarıyla halkın iradesini ayaklar altına almaya devam ediyor. 

Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında “zorla getirme” kararı çıkarılan HDP Milletvekili Adem Geveri referandum süreciyle birlikte HDP’ye dönük saldırıların artmasına ilişkin ANF’ye konuştu...

Geveri, 7 Haziran seçimi sonrasında AKP iktidarının diktatörlüğe giden bir yol benimsediğini belirterek, şunları kaydetti:

"AKP iktidarı yaklaşık 2 yıldır zor ve baskıyla bir yandan sivil siyasetin önünü tıkayıp diğer yandan halk üzerinde korku psikolojisi yaratarak Türkiye siyasetinde varlığını farz kılmaya çalışıyor. Bu çerçevede başvurdukları yöntem demokrasiden nasibini almayan, halkın ihtiyaçlarına cevap olmayan, tekçi bir yönetimin hakim olması için referanduma gitmek oldu. AKP’nin bu siyaseti bizi şaşırtmıyor çünkü geçmişte aynı zihniyete sahip onlarca parti gerek Türkiye’de gerekse Ortadoğu’da diktatörlüğü yaşama geçirmek için denemelerde bulundu ancak başarılı olamadı. AKP’nin tek adam sisteminin sonu da kendinden öncekiler gibi hüsran olacak çünkü halkların demokrasi, adalet ve özgürlük isteyen iradesi buna izin vermeyecek."

'FAŞİST REJİM HEDEFLENİYOR'

Şehirlerini bombalayarak Kürtleri sindiremeyeceğini anlayan AKP iktidarının çözüm olarak halkın iradesine saldırdığını söyleyen Geveri, şöyle devam etti: "HDP, AKP’nin otoriter istemine karşı Kürt halkı ve Kürt hareketinin iradesini temsil ettiği için bu saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bir yandan tank ve toplarla Kürt halkına saldırıp, sivilleri katlederek evlerini viran eden AKP, diğer yandan kendi elleriyle başlattığı bu savaşta amacına ulaşmak için HDP ve halk arsındaki bağı koparmaya çalışarak partimizi yalnızlaştırmaya çalışıyor. Aylardır devam operasyonlarda siyasetçi, vekil, eş başkan birçok arkadaşımızı esir alan AKP iktidarının amacı, Kürt halkını sahipsiz bırakmaktır. Bu hükümet yoldan çıktı, artık iflah olmaz! AKP iktidarı HDP’yi hedef haline getirerek hem referandumu rahat geçirmek, hem de gelecekte Kürtleri saf dışı bırakacak faşist bir rejim yaratmak istiyor.”

HDP’li vekillerin dokunulmazlığının tüm itirazlara rağmen hukuksuz bir biçimde kaldırıldığına dikkati çeken Geveri, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Normal koşullarda 2019 yılında gerçekleştirilecek seçime kadar halkın iradesi olarak o Meclis'te bulunacaktık ancak çeşitli bahanelerle buna izin verilmedi. Yaptığımız şeyin adı siyaset. Düşüncelerimizi dile getiriyoruz. Halkın zararına hiçbir şey yapmadık. Örneğin onlar gibi hırsızlık yapmadık ya da devletin polis ve askerlerini kullanarak kimsenin canına malına zarar vermedik. Sadece parlamentoda hükümete karşı muhalefet görevimizi yerine getirdik. Şimdiye kadar söz konusu suçlamalar için karşımıza getirebildikleri somut bir delil bile yok. En basitinden benim hakkımda Van’da açtıkları üç dava da sadece Kürtçe yaptığım konuşmaların eksik ve hatalı çevrilmesinden kaynaklı. Bu çevirileri kimin yaptığını da söylemedikleri gibi çevrinin hatalı olduğuna dair başvurabileceğimiz bir kurum da göstermiyorlar. Böyle saçma bir gerekçe nedeniyle mahkeme hakkımda bir ceza, daha doğrusu hapis cezası istiyor. Diğer arkadaşların durumunu siz düşünün!"

'CESARETİMİZİN KAYNAĞI, HALKIMIZIN CANI PAHASINA ÖDEDİĞİ BEDELLERDENDİR'

HDP’li vekiller hakkında açılan davaların siyasi nedenlere dayalı olduğunu belirten HDP Milletvekili Adem Geveri, "Bizim gösterdiğimiz cesaret halkımızın canı pahasına ödediği bedeller ve emek üzerine kurulmuştur. Palyaçolaşan bu diktatörlerin halkımızı demokrasiden uzak bir maceraya sürüklemelerine asla izin vermeyeceğiz. Bu nedenle gerek siyasi soykırım operasyonlarının önünde durmak, gerekse şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz muhalefeti yerine getirip en büyük darbe olan Nisan ayındaki referandumda başarılı bir sonuç elde ederek Tayyip Erdoğan rejiminin önünü kapatacağız” şeklinde konuştu.