HRW 2017 Dünya Raporu’nu açıkladı

2017 yılı Dünya Raporu’nu açıklayan Human Rights Watch “Türkiye insan hakları konusunda ürkütücü derecede kötüye gidiyor” dedi.

İnsan hakları konusunda dünya çapında araştırmalar yapıp yayınlayan, merkezi Amerika’da olan İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) 2017 Dünya Raporu’nu yayınladı. Raporda, AKP hükümetinin Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimini ‘fırsata’ çevirdiği vurgusu dikkat çekti.

Raporda AKP hükümetinin, darbe girişimini insan haklarını baskılamak ve temel demokratik güvenceleri ortadan kaldırmak amacıyla bir araç olarak kullandığı ifade edildi.

Bu çerçevede AKP hükümeti, yılın son altı ayında, gazetecileri kitlesel olarak gözaltına aldığı, çok sayıda medya organını kapattığı ve seçilmiş muhalif siyasetçileri hapse attığına da dikkat çekilen raporda, aralarında öğretmenlerin, yargıçların ve savcıların da olduğu 100.000'den fazla kamu çalışanının, hukuki prosedürleri ve yargı süreçlerini işletmeden görevden çıkartıldığı ya da gözaltına aldığı, yüzlerce sivil toplum grubunun faaliyetlerini durdurulduğu ve hükümetin yargı üzerindeki kontrolunu tahkim ettiği belirtildi.

Türk devletinin ve AKP hükümetinin Kürt kentlerinde uyguladığı vahşet de raporda yer aldı.

2016 yılında Kürdistan’da çatışmaların hak ihlallerini arttığı da öne sürülen raporda, bu ihlallerin Kürt siyasal hareketine yönelik sert baskılar ve aralarında demokratik bir şekilde seçilmiş milletvekillerinin ve belediye başkanlarının da bulunduğu binlerce Kürt aktivistin hapse atılması takip ettiği de ifade edildi.

Rapora ilişkin konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Türkiye'nin hükümeti, demokrasiyi güçlendirmek için partiler arasında oluşmuş darbe karşıtı birlikten yararlanmak yerine, eleştirel seslerin ve muhaliflerin üzerine acımasızca gitmeyi tercih etti. Yüzbinlerce insanın hukuki prosedürler veya yargı süreçleri işletilmeden görevden çıkartılması veya tutuklanması, bağımsız medya'nın susturulması ve Kürt muhalafetinin milletvekillerinin hapse atılmasıyla birlikte, Türkiye son bir nesilin en ağır krizine girdi" dedi.

POPÜLİST OTORİTERLER NESLİ BİR TEHLİKE

İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu sene 27. defa yayınlanan 687 sayfalık dünya raporunda, 90'dan fazla ülkenin insan hakları alanındaki uygulamalarını gözden geçiriyor. Örgütün İcra Direktörü Kenneth Roth, rapor için yazdığı giriş makalesinde yeni bir populist otoriterler neslinin insan haklarını çoğunluğun iradesine engel olarak görmeye başladığını ve bu nedenle insan haklarının korunması kavramını tersyüz etmeye çalıştığını söylüyor. Küresel ekonomi tarafından geride bırakıldığını düşünenlerin ve şiddet suçlarının mağduru olmaktan giderek daha çok korkanlar için insan haklarına saygılı demokrasinin üzerine inşa edildiği değerlerin bir kez daha teyit edilmesi açısından sivil toplum gruplarının, medya ve kamuoyunun çok önemli roller üstleneceğine de Roth dikkat çekti.

MÜLTECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ DE VAR

Rapora yansıyan bir diğer konu Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı mülteci anlaşması oldu. Türkiye’nin AB ile Yunanistan’a geçmiş mültecilerin zorla iade edilmesi konusunda anlaşma yapıldığı hatırlatılan raporda, diğer yandan da 2.7 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmayı sürdürdüğü belirtildi.

Türkiyeli sınır muhafızlarının Suriye sınırındaki mültecileri geri ittiğine ve Türkiye'ye geçerek kendilerini emniyete almak isteyen bazı mültecilere ateş ettiğine ilişkin bildirimler de yıl boyunca geldiği vurgulandı.