Kahraman: Kürdün yüzyılı olacak

Amsterdam'da düzenlenen panelde konuşan Kürt Gazeteci-Yazar Ahmet Kahraman, "Kürt halkı 1920’li yılların örgütsüz, sahipsiz ve ordusuz halkı değildir. 21.yüzyıl Kürdün yüzyıllı olacaktır" dedi.

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da Demokratik Kürt Toplum Merkezi tarafından panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Engin Yurtsever'in üstlendiği panelin açılış konuşmasını ise Halk Meclisi Başkanı Remzi İlhan yaptı. 

Yeni Özgür Politika Yazarı Ahmet Kahraman da panele konuşmacı olarak katıldı. Kahraman, "Türkiye Cumhuriyeti bu kez farklı bir çöküntünün içerisinde. TC bu defa farklı bir defa düştü. Erdoğan hükümetinin verdiği zarar ve tahribatın 20-30 yılda giderilmesi mümkün değildir" dedi.

DAİŞ vahşetine değinen Kahraman, 'siyasal İslam' olgusunun İslam'la ilgisi olmayan bir vahşet olduğunu söyleyerek, "Bunlar kendi inancından ve mezhebinden başka inançları tanımazlar. Bu mezhep bugün AKP gibi bir teşkilatı taraftar olarak görüyor. Aynı zihniyete sahip olan bu katil sürüleri daha bundan birkaç ay önce Cizre’de çoğu lise ve üniversite öğrencisi olan 147 kişiyi diri diri yakarak öldürdüler" diye konuştu.

Türk toplumunun bu tür katliamlara ses çıkaramaz duruma geldiğine dikkati çeken Kahraman, "Terörist' adı altında toplum ırkçı ve faşizan düşüncelerle zehirleniyor. Böyle bir toplumun tekrar rehabilite edilmesi mümkün müdür" diye ekledi.

ERDOĞAN'IN REFERANS ALDIKLARINI ANLATTI

Türkiye'de basın özgürlüğüne dönük saldırıları da ele alan Kahraman, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Basın özgürlüğü birkaç kişinin televizyonlarda gevezelik yapması veya ahkam kesilmesi değildir. Yaşadığımız coğrafyada ne olup bittiğinden haberdar olmasıdır. Evrenden haberdar olması, haber alma, bilgilenme, aydınlanma özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü TC devleti kurulduğundan beri yok denecek kadar azdır. İttihatcılar iş başına geldiklerinde işte herkes özgür olacak, her şey konuşulacak ve yazılacak deniyordu. Kemalistler iktidar olana kadar her şey yolundaydı. 1925 yılında basına karşı ilk icraatları Takriri Sukun Yasası ile her şeyi yasakladılar. Konuşmayı, yazmayı bir tarafı bırakın şeflere ver egemenlere övgü yağmamayı dahi suç saydılar. Dönemin iki önemli gazetecisinin biri Ahmet Emin Yalman, diğeri de İttihat ve Terakki'nin de sözcülüğünü yapan, daha sonra da Cumhuriyet gazetesinin de başyazarlığını yapan Hüseyin Cahit Yalçın. Bunların ikisi de Kürtlerden nefret ederdi. Şex Said'e küfür eden gazetecilerdi. Bunlar daha sonra Şex Said taraftarı olmaktan tutuklanarak idama mahkum oldular. Daha sonra Atatürk’ten özür dilemek şartıyla serbest bırakılacaklarına dair karar aldılar. Bir süre direndikten sonra ikisi de serbest bırakıldılar. 

Günümüzde aynı şeyi yaşıyoruz. Örneğin bir Alevinin Fethullahçı olması mümkün müdür? Veya onurlu bir Kürdün Fethullahçı olması mümkün müdür? Direnen bir sürü Kürt Fetocu olmaktan dolayı yargılanıyor. Erdoğan ve hükümeti nasıl ki Kemalist rejim 1920'lerde toplumu baskı ve zulümle yıldırma ve korkutmayla sindirmişse, daha sonra Hitler de toplumu sindirerek kontrol altına almıştı.  Erdoğan toplumun tamamını kontrol altına almış durumdadır. Tek muhalif olan Kürtlerdir. Diktatörlüğüne karşı direnen de Kürtlerdir."

'VAHŞETİN DÜNYAYA YAYILMASINI KÜRTLER ÖNLEDİ'

Kahraman, "Kürt halkı 1920’li yılların örgütsüz, sahipsiz ve ordusuz halkı değildir. Eğer bugün Kürt gençleri ölüyorsa boşuna ölmüyorlar. Kürt halkının dostları da mütefikleri de bunu çok iyi biliyorlar ki, 21.yüzyıl Kürdün yüzyıllı olacaktır. Ortadoğu'da seküler, demokrat, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olan tek hareket Kürt Özgürlük Hareketi'dir. İslam adı altındaki vahşet ve katliamın dünyaya yayılmasını Kürtler önledi."

Kürt Gazeteci-Yazar Ahmet Kahraman, panelin ikinci bölümünde katılımcıların sorularını cevapladı.