Karadaş: Çerkesler 'tek adam' rejimini asla kabul etmez!

Çerkeslerin kanaat önderlerinden Yalçın Karadaş, tekçi zihniyetten çok çeken Çerkeslerin tek adam rejimini kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Çerkeslerin kanaat önderlerinden Yazar Yalçın Karadaş, referandum sürecine ilişkin ANF'ye değerlendirmede bulundu...

Esas mesleği mimarlık olan Yalçın Karadaş, hem Türkiye, hem de Rusya’daki yoğun baskılar nedeniyle çeşitli gazete ve dergilerde uzun yıllar Anzor Keref takma adıyla yazdığı yazılarla da tanınıyor. Yaptığı araştırmalar ve yazdığı ezber bozan kitaplarla Çerkeslerin görünmeyen tarihine ışık tutan Karadaş, tarihini bilen ve ders alan tüm Çerkeslerin referandumda ‘Hayır' demesi gerektiğini vurguluyor. Çerkeslerin, Türk dışındaki tüm kimlikler gibi Cumhuriyet rejimi tarafından reddedildiğini belirten Karadaş, Cumhuriyet idaresinin Kürtler gibi Çerkeslerin, Boşnakların, Süryanilerin, Arnavutların da adlarını hiçbir zaman anmak istemediğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti kurulma aşamasına geldiğinde; ortaya çıkacak yeni ulus devlette ilk tasfiye edilenlerin Çerkesler olduğuna dikkat çeken Karadaş, Türklük ideolojisiyle yeni kurulan Cumhuriyet için Çerkeslerin büyük bir tehlike olarak görüldüğünü ifade etti. 

‘CUMHURİYET KURULUŞUNDA İLK TASFİYE EDİLENLER ÇERKESLERDİ'

Karadaş, Çerkeslerin o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Yeni Cumhuriyeti kuran yönetimin gözünde sırayla padişah, halifelik, İslam ve etnik kimlik olarak Çerkesler bir numaralı tehlikeydi. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk sürgünleri yaşayan Çerkeslerdir; 1923 yılında Manyas-Gönen Çerkesleri sürgün edildi ve bunlar gizlendi. Yeni Cumhuriyetin ırkçı ideolojisine ilk karşı çıkanlardan biri Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyetiydi. Bu cemiyetin yazdıklarına bakılırsa; son derece bilinçli bir topluluktu Çerkesler. Ezici bir siyasi ve askeri yapıya sahiptiler, dolayısıyla Cumhuriyet yönetimine göre bunları tasfiye etmek gerekiyordu. 150’liklerin 86’sı Çerkes olduğu için tasfiye listelerinde ön saflarda yerini aldılar. Onları sürdüler, işkencelerden geçirdiler, ‘Türkçe konuş’ diye baskıladılar. Çerkes Ethem’in destekçileri diyerek ‘Hain’ diye yaftaladılar, oysa Çerkes Ethem zaten Çerkeslerin tasfiyesi için bir tezgâhtı. Çerkeslerin çoğunun Doğu’ya sürgün edildiğini gören İstanbul’daki Çerkesler ise kendini saklayıp asimile oldular. Yoksa Türkiye’de entelijensiya ve burjuvazi içinde en başta gelen halktı Çerkesler. Ne Çerkesler çektikleri acıları doğru dürüst anlatabildi, ne de onlarla omuz omuza savaşan kimlikler. Bu açıdan ilk tasfiye edilen ve en büyük baskı gören halk Çerkeslerdi; Çerkesleri sindirdikten sonra Kürtlere sıra geldi. ‘Çerkesler devletçidir’gibi palavra şablonları ortaya atan Kemalistlerdir.” 

‘BİRLİKTE YAŞAM İÇİN HAYIR!'

Çerkeslerin tekçi zihniyetten çok çektiğini ve bir daha böyle bir rejimi kabul etmeyeceğini vurgulayan Karadaş, “Çerkes anlayışı tek bir adamın emir ve komutasına girebilecek bir anlayış değildir; asla kabul etmezler. Recep Tayyip Erdoğan yerine benim ağabeyim de tek adam olarak başkan olmaya kalksa kendi akrabaları oy vermez. Tek bir adamın iki dudağı arasından çıkacak söze mahkum olmak ne demek; bu kabul edilemez. Biz bu konularda çok kullanıldık ve artık kullanılmayacağız, son kullanma tarihimiz geçti ”dedi. 

Karadaş, tarihini ve çektiklerini bilen hiçbir Çerkesin böyle bir yönetim şeklini kabul etmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. AKP ve Cumhurbaşkanı'nın yaptığı konuşmalarda Çerkes, Boşnak, Arnavut, Lazları zikretmesine başta Çerkesler olmak üzere hiçbir halkın kanmaması gerektiğini kaydeden Karadaş, “Çerkesler bu söylemlere kanmamalı. AKP sadece bir siyasi taktik olarak, Kemalistlerin 90 yıldır ağzına almadığı kimliklerden söz ederek oy kapmaya; zaman kazanıp yolsuzluk gibi suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. Geçmişte nasıl ki, Çerkeslere ‘Sen Kafkas Türküsün’, Lazlara, Gürcülere ‘Sen Karadeniz Türküsün aslında Orta Asya’dan geldin’ , Kürtlere de, ‘Sen dağlı Türksün’ diyerek bilgisiz insanlara dillerini, kültürlerini unutturmaya çalıştılarsa, bunlar da tüm halkların din ve milliyetçi duygularını sömürerek iktidarda kalmayı amaçlıyorlar” diye konuştu. 

Çerkes gençlerinin başlattığı, “Birlikte Yaşam için Hayır” kampanyasının imzacılarından olan Karadaş, “Kültürüyle, kimliğiyle, diliyle bu ülkedeki tüm halkları eşit görüyoruz. Bu ülkedeki tüm kimlikler farklılıklarıyla bu ülkenin ortağı ve asıl unsuru. Biz tekçiliği değil halkların kardeşliğini savunuyoruz” dedi.