GÖRÜNTÜLÜ

‘Öcalan üzerindeki tecridi sonlandırmak, savaşı sonlandırmaktır’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Avukatı Newroz Uysal, Öcalan üzerinde gün geçtikçe tecridin artığına dikkat çekerek, “Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırmak, savaşı sonlandırmaktır” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 27 Temmuz 2011’dan bu yana avukatlarıyla görüştürülmüyor ve tecrit uygulanıyor. Sürece ilişkin ANF’ye konuşan Öcalan’ın Avukatı Nevroz Uysal Türk devletinin 18 yıldır İmralı’da tutulan müvekkili Öcalan üzerine ağır bir tecrit uygulandığın ve tecrit savaşın ve kaosun daha da derinleşmesine neden olduğuna dikkat çekti.

‘18 YILDIR HUKUKİ HAKLAR GASP EDİLDİ’
Türk devletinin Öcalan’a bir rehine muamelesi yaptığını söyleyen Avukat Uysal, “Türk devleti savaşı derinleştirmek istediği zaman Öcalan üzerindeki tecridi daha da ağırlaştırıyor. 1999’dan beri görüş, telefon ve avukat görüşmeleri engelleniyor. 27 Temmuz 2011 yılından beri müvekkilimizle görüşmemize izin verilmiyor. Öcalan’ın 18 yıldır tüm hukuki hakları engelleniyor. Hiçbir ülke ulusal ve uluslararası hukuka rağmen müvekkilin avukatıyla görüşmesine engellemez. Türkiye’ye baktığımız da ise 6 yıldır biz sayın Öcalan’la görüşemiyoruz. Daha önce ya ayda bir ya da üç ayda bir avukat görüşmeleri gerçekleşiyordu. Öcalan’a yönelik hukuksuzluk ve adaletsizlik hiç eksik olmadı. Tecridin kalkması için çok sayıda başvurumuz oldu. Ancak tüm başvurularımız sonuçsuz kaldı” diye konuştu.

KONU ÖCALAN’IN HAKLARI OLUNCA!

Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) de başvurularının olduğunu belirten Uysal şunlara dikkat çekti: “Öcalan üzerindeki hukuksuzluğun son bulması için defalarca CPT, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve birçok kez hazırladığımız raporları Birleşmiş Milletler’e gönderdik. Yine defalarca işkence önleme kurumuna başvurdu, ama konu Sayın Öcalan olunca tüm dünya da hukuk sessizliğe bürünüyor. İnsan Hakları Derneği 2014 yılında aldığı kararla, sayın Öcalan’ın koşullarını düzelmesi gerektiğini açıklayarak, resmen tecridi tanıdı. Bu kararla birlikte Türk devletinin Öcalan’ın bazı haklarını kısıtlaya gide bileceğini ve avukatlarıyla görüşme, telefon, mektup ve görüş hakkı engellendi. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit hakkın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yayınladığı bazı maddeler çok gülünç ve samimiyetsiz olduğunu gösterdi.”

‘CPT GÖREVİNİ YERİNE GETİRMİYOR’

CPT’nin umursamaz tavırlarını değerlendiren Avukat Uysal, “CPT bizim için önemli bir kurumdur. Oluşum amacı ve anlamı işkenceyi önemektir. Sayın Öcalan üzerinde 18’dır devam eden tecrit ve izolasyon artık işkence boyutuna geçmiştir. Denizin ortasında tek kişilik bir cezaevinde ve kimseyle iletişime geçilmesine izin verilmiyor. İmralı Cezaevi askeri bir alandan oluşuyor ve Adalet Bakanlığı’na bağlı cezaevleri gibi değil. CPT’nin görevi devam eden bu işkenceyi sonlandırmaktır. En büyük işkence İmralı’da yürütülmekte, bu işkence siyasi, sosyolojik, hukuki ve tüm alanlarıyla açık ortadadır. Şu ana kadar CPT den umut ettiğimiz açıklama hiç yapılmadı ve işkenceyi önleme görevi hiçbir zaman yerine getirmedi” dedi.

‘ÖCALAN’IN FİKİRLERİ TÜRKİYE ÇÖZÜMÜ GETİRİR’

Türkiye’de tüm siyaset kanallarının tıkandığını söyleyen Uysal şunu dile getirdi: “2013 ve 2015’te sayın Öcalan’ın barış sürecinin önemli aktörü olduğunu gösterdi. Bu yıllar arasında görüldü ki sayın Öcalan’ın fikirleri Türkiye için kalıcı çözümün anlamına geliyor. Sonuç itibariyle Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması savaşın son bulması ve demokratik siyasetin yolunun açılması anlamına gelmektedir.”