'Siyaseti hangi değerler için yapıyorsanız gücünüz o kadardır'

HDP Sözcüsü Bilgen, Türkiye'nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi. Bilgen, "siyaseti hangi değerler için yapıyorsanız gücünüz o kadar olur. Sadece parti başkanı için siyaset yapıyorsanız nefesiniz yetmez."

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi...

Bilgen, Meclis'in tarihin en zor günlerinden birini yaşadığı ifade ederken, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Bu parlamento bu içtüzükle yürümez" sözlerini hatırlattı. Bilgen, "Eğer gerçekten anayasa değişikliği güçler ayrılığı ilkesini taşısaydı bir cumhurbaşkanı yasama ve denetim işlevi gören halk adına bu görevi yapan organı kendisi için tehlikeli, rahatsız edici görmezdi. Cumhurbaşkanı parlamentonun neyinden rahatsız? Yasama faaliyetlerinden mi denetim faaliyetinden mi" dedi.

Bilgen, şöyle devam etti: "Zaten soru önergelerine neredeyse dostlar alışverişte görsün gibi bakanlıkların tanıtım broşürlerini gönderiyorlar. Cumhurbaşkanı sadece parlamentodan mı rahatsız yoksa siyasi partilerden mi rahatsız, merak ediyoruz. Grup toplantılarının da yapılması Cumhurbaşkanı’nı rahatsız ederse grup toplantıları da iptal edilebilir mi? Soru önergelerini kaldıranlar grup toplantılarını kaldırma inisiyatifi de verebilir. Dört parti fazla geliyor, iki olsun diyor. Paket onun istediği gibi geçerse iki parti de fazla, tek olsun diyecek. O zaman söylenecek söz ve zemin kalmayacak."

EKONOMİK ÇÖKÜŞ

Bilgen, Türkiye'nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söylerken, TÜİK'in açıkladığı işsizlik verilerine dikkati çekti: "2008'den bu yana en kötü rakamlar. Son bir yıl içinde 500 bin kişi işsiz kalmış durumda. İstihdam açığı neredeyse her yıl 900 bin kişiye iş imkanı oluşturulması sorumluluğu yüklüyor. Ülkeyi yönetenler her yıl 900 bin kişiye iş bulmak zorunda. Ama işsizlikle ilgili bu acı tabloyu parlamento kendine dert etmiyor."

Bilgen, TL'nin değer kaybına da değinirken şöyle konuştu: "TL değer kaybediyor. Yükselen Dolar olsaydı bütün dünyada bu yönlü bir seyir yaşanırdı. Değer kaybeden TL'nin bir biçimde özellikle satın alma gücü için emekçiye ödetilen yükü yaşıyoruz... Türkiye buğday ithal eden bir ülke haline geldi. İster simit, ister ekmek, ister hamburger hesabı yapın. Sonuç olarak ekonomi kötü durumdadır. Bunun bedelini küçük esnaf, emekçi öder. Bu koşullar altında bu kadar ağır bir ekonomik tablo altında bu parlamento geçen haftayı bir kişi için yeni bir anayasa yapma çalışmasıyla geçerdi."

TAVŞAN İLE TAZININ HİKAYESİ!

Anayasa görüşmelerinde "Köpekler giremez" şeklinde yazılı kağıt tutan AKP'li vekiller için de Bilgen, ünlü bir fablla şöyle cevap verdi: "Köpekler tarih boyunca insanlığın yol arkadaşıdır ve sadakati temsil ederler. İbretlik fabllar vardır. Tavşan ile tazının hikayesi. Tavşan avcının hedefidir. Tazı tavşanı kovalar, nefesi yetmez. Tavşan da durur tazıyı izler. Tavşana seslenir tazı, 'Ey tavşan kardeş benim bacaklarım senden uzun, senden daha güçlüyüm ama sana yetişemiyorum.' Tavşan ibretlik bir cevap verir: 'Sen iki kemik için koşuyorsun bense yaşamak için koşuyorum.' Siyaseti hangi değerler için yapıyorsanız gücünüz o kadar olur. Sadece parti başkanı için siyaset yapıyorsanız nefesiniz yetmez."

'SOYKIRIM' 

Bilgen, HDP Milletvekili Garo Paylan'ın "soykırım" ifadesi üzerinden ceza alması ve üç partinin anlaşmasına dair de şunları söyledi: "Bu çatı altında her türlü seviyesiz hakaret ve küfre ceza verilmezken arkadaşımız kullandığı kavramdan 3 birleşim ceza verildi. Bu kavram siyasidir, hukukidir. Kullanmak isterseniz kullanırsanız. Kullananı bu çatı altında görmeye cesaretiniz yoksa bu bir tahammülsüzlüğün ifadesidir. 'Kürdistan' tartışmasında partiler arası ittifak gerçekleşti. Tarihin 10 yılında kullanılmış bir ifade olduğu dillendiriliyor. Bunu söyleyenin de hiçbir önemi olmuyor. Hep birlikte alkışlıyorlar. Ulus'taki bina hâlâ ayakta. Zahmet edip 2 kilometre ileriye gitseler. Şimdi müze olan Meclis’in duvarlarında yazılan isimlerin yanındaki sıfatlara baksalar. İsimlerinin altında Kürdistan ve Laziztan mebusu yazdığı görülür. Ama hiçbir şeyi anlamaya, öğrenmeye niyetleri de yok cesaretleri de yok."

SUR'DAKİ İSTİSMAR

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Sur'da yaşanan çatışmalarda aralarında çocukların da olduğu sivillerin tahliyesi sırasında ortaya çıkan görüntülere ilişkin ise "JÖH-PÖH kim kameraya aldıysa, kim talimat vermiş bilmiyoruz. O çocukların maruz kaldıkları muameleyi gören herkesin insanlığından utanması lazım. Kürt olmak, Alevi olmak... Bütün bunlar insan olmakla ifade eder" dedi.