Tunakan: 28 Şubat mağdurları olarak ‘HAYIR’ diyoruz

Hak ve Adalet Platformu aktivisti Jülide Tunakan, 28 Şubat mağdurları olarak tekçi zihniyete ‘Hayır’ dediklerini vurguladı.

Referandumu ANF’ye değerlendiren Tunakan, 28 Şubat zulmünün hedefi olan kesim olarak bugünün zalimi olmayı kabul etmediklerinin altını çizerek, “Tekçi yönetime karşı çıkmak bir görevdir” dedi.

Müslüman camianın bir parçası olarak ‘Hayır’ kampanyası yürüten Hak ve Adalet Platformu, mahalle mahalle, sokak sokak dolaşıp insanlara neden ‘Hayır’ denmesi gerektiğini anlatıyor. Kapı kapı dolaşan platform aktivisti Jülide Tunakan, demokrasi, hak ve adalet için ‘Hayır’ demek üzere yola çıktıklarını vurguluyor. Tunakan, adaleti tesis eden, farklı kimlik, kültür ve inançlar arasında eşitliği sağlayan yeni bir anayasaya ihtiyaç varken, 16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliğinde sadece güçlünün egemen olacağı bir zihniyetin dayatıldığına işaret etti.

“Bizim için tek tipçilik değil, herkesin ortak karar alabilmesi önemlidir” diyen Tunakan, Kur’an’daki “Şura Suresi”ni hatırlattı. Jülide Tunakan, başta Medine Sözleşmesi olmak üzere çeşitli dini referanslarda çokluk, paylaşım ve yönetimde istişare geleneği ortadayken, tekçi anlayış talebini onaylamanın mümkün olmadığını söyledi. Bu mutlak iktidar hırsı uğruna, din alet edilerek insanların birbirine düşürüldüğünü belirten Tunakan, “Bugün maalesef gelinen noktada, halkın ‘Evet’çiler ve ‘Hayır’cılar olarak ikiye bölünmesi bizim öğretilerimizde yasaklanmış bir şeydir. Herkesin fikri demokratik usullerle alınır. Tutup da bir görüşe karşı bir başkası, ‘ben bu görüşe katılmıyorum’ dediği için suçlanamaz. Burası demokratik bir ülke ve herkes kendi fikrini hürce söylemekte ve savunmakta serbesttir” diye konuştu.

‘TEKÇİ YÖNETİME KARŞI ÇIKMAK BİR GÖREVDİR’

İslam öğretisinde mazlumun yanında yer almanın esas olduğunu vurgulayan Tunakan, “Hz. Muhammed daima ezilenin, mazlumun, güçsüzün, ötekinin yanındaydı. Bir yer ele geçirildiğinde ilk söylediği şey, ‘Sakın ha ezilenlere, mazlumlara eziyet etmeyin; karşı çıkana da sakın zarar vermeyin’ oluyordu. Zalimlere ‘Hayır’ deyip yola çıktı. Bugün dine inandığını söyleyen bir cumhurbaşkanı alanlara çıkıp ‘Hayır’ diyenleri ‘terörist’ ilan edebiliyor. Bu açıdan AKP hükümeti tam tersi yönde hareket ediyor. Peygamber zaten Şura ile yola çıkıyor. Danışma meclisi gibi bir yapı kuruluyor ve peygamber de işlerini yapmadan önce oraya danışıp herkesin fikrini alıyor. Peygamber de olsa insan olduğunu biliyordu ve hata yapabilirim diye endişelenerek her işini ortaklaşa konuşuyordu. Onlar bunu 1400 sene önce yapabildilerse, bugün bunu bizim elimizle geri itmemiz büyük bir hataya sebep olacaktır” şeklinde konuştu. Tekçi anlayışa ‘Hayır’ demenin görev olduğunu vurgulayan Tunakan, yürütmenin, yasamanın, yargının tek elde toplandığı bir yönetim şeklinin diktatörlük olduğunu kaydetti.

‘BUGÜNÜN ZALİMİ OLMAYACAĞIZ’

28 Şubat zulmünün hedefi olan kesim olarak bugünün zalimi olmayı kabul etmediklerini de ifade eden Tunakan, zamanında ‘Herkese adalet’ diyenlerin, “Başörtüsüne Özgürlük” mücadelesini verenlerin bu tekçi zihniyete en önde karşı çıkmaları gerektiğine işaret etti. “Gücü elinde bulundurmak eğer bir başkasına eziyet etmek; kendi fikirlerini empoze etmekle eşdeğerse o zaman biz o gücün zaten yanında değiliz” diyen Tunakan şöyle devam etti: “Kendi içimizde maalesef bölünmeler oldu. Benim gözümde bazı arkadaşlar iktidarın getirdiği sarhoşluğu yaşıyorlar ve bir dönem kendilerine yapılanları bu kez başkalarına uyguluyorlar. Biz daha fazla kutuplaşma olmasını; topluma nefret tohumları ekilmesini istemiyoruz. Bir arada kardeşçe yaşama olan inancımızı korumak için de başkanlık sistemine ‘Hayır’ diyoruz.”