‘2016 yılı YPJ’li kadın açısından kendi rengini verme yılıydı’

Abdullah: 2016 yılı kadın açısından kendi rengini verme yılıydı. Hem toplumsal hem de askeri açıdan böyle oldu ve bu da YPJ öncülüğünde geliştirildi.

YPJ Sözcüsü Nesrin Abdullah 2016 sonlarında başlayan ve YPJ’nin öncü düzeyde katıldığı Rakka hamlesini tüm kadınların intikamını alma hamlesi olarak değerlendirdiklerini belirtip, “Rakka’nın kurtarılması aynı zamanda zihinlerinde özgürleştirilmesidir. Çünkü biz YPJ’li kadınlar olarak YPJ’nin mücadele ettiği her yerde sadece DAİŞ’ten özgürleşme değil, zihinsel ve düşünsel anlamda bir yenilenme ve özgürleşme yaşanmasını hedefliyoruz. Yine demokratik kültürün ve kardeşçe yaşamın derinleşmesi gerekir. Çünkü biz savaşa sadece toprağın özgürleştirilmesi olarak bakmıyoruz. Biz aynı zamanda kadın ve erkek insanın özgürleştirilmesi için mücadele ediyor ve savaşıyoruz. Eğer böyle olmazsa zaten yine erkek egemen sistem ve onun sapkın çıkışları kazanır.

Bu anlamda aslında Rakka’nın özgürleştirilmesi için geliştirilen Fırat’ın Gazabı hamlesi toplumunda özgürleştirilmesi hamlesidir. Biz YPJ olarak bu hamleye böyle bir anlam biçiyoruz. 2017 yılında da bu hamleye aynı tempo ve coşkuyla katılarak Rakka’yı özgürleştirip bütün kadınların intikamını alacağız” dedi.

YPJ sözcüsü Nesrin Abdullah YPJ’nin bir 2016 pratiği ve 2017 yılı hedeflerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

2016 YILI FARKLI BİR YIL OLDU

YPJ olarak 2016 yılı savaş pratiğinizi nasıl ele alıyorsunuz? 2016 yılında hangi savaş ve hamleler katılım gösterdiniz?

Her şeyden önce 2016 yılı farklı bir yıl olarak geçti. Çünkü bu yılda bazı oluşumlar kuruldu ve YPJ de bu oluşumlar içerisinde yerini aldı. 2016 yılından önce geliştirilen bütün hamlelerde YPG ve YPJ yerini almıştı ve bu hamleleri birlikte organize etmişti. Fakat 2016 yılında YPJ de bir kadın gücü olarak bu yeni oluşumlar bünyesinde yerini aldı. Bu güç bünyesinde hamlelere katılım geliştirdi.

2016 yılında katıldığımız hamleler Habur’un Gazabı, Elîn ve Cudi, Minbic ve Rakka hamleleriydi. Rakka hamlesi halen de sürüyor. Tabi bunlar dışında Halep tarafında geliştirilen Eşrefiye, Fabrika bölgesi, Sekene, Şiqeyf hamlelerinde de YPJ yerini aldı. Yine Efrîn tarafında YPJ olarak çalışmalarını yürüttü. Şehba’da Ceyş El Suwar bünyesinde YPJ de bir kadın taburu olarak yerini aldı. Yine Şehbalı kadınlara eğitim verildi.

Cizire ve Kobanê kantonlarında da YPJ görevini yerine getirdi ve bir misyon sahibiydi. Planlanan tüm hamlelerde öncü düzeyde yerini aldı. Bu yıl geliştirilen tüm hamleler dar anlamda alanını savunmaya dayanmıyordu, özgürleştirme hamleleriydi. Biz bu alanlardaki DAİŞ çetelerine saldırarak onların elindeki toprakları özgürleştiriyorduk. Bu anlamda 2016 yılı farklı bir yıldı.

‘YPJ’NİN MÜCADELESİ QSD İÇİNDEKİ DİĞER GÜÇLERİ DE ETKİLEDİ’

2016 yılında ortaya çıkan farklı bir nokta daha vardı. 2016 yılında YPJ’nin yeni oluşumlar bünyesinde hamlelere katılması beraberinde bir özgünlüğü de ortaya çıkardı. QSD bünyesinde kendini örgütleyen hiçbir gücün içinde kadınlar yoktu. Şu anda da öyledir. QSD içerisinde özgün kadın gücü olarak yer alan tek güç YPJ’ydi. Bu durum birçok açıdan önemli etkiler gösterdi.

Özgürleştirilen bölgelerde ağırlıkta Arap halkı yaşıyordu. Kadınların askeri alana katılımını özelde de öncü düzeyde savaşlarda yer aldıklarını gördüklerinde etkilendiler. Bu etkinin sonuçları da oldu. Özgürleştirilen alanlardaki halklardan çok fazla kadın katılımı oldu. QSD bünyesinde kadın katılımları için 2 devre akademik eğitim tamamlandı. Şu anda Hem Arap Kadın akademisinin hem de bir özgün Arap Kadın taburunun ilanının hazırlıklarını yapıyorlar. Bütün bunlar YPJ’nin bu yıl katıldığı özgürleştirme operasyonlarının etkileriyle ortaya çıktı.

Yine diğer yandan QSD bünyesinde mücadele eden guruplar içerisinde kadın yoktu. Bunlar sadece topraklarını savunmak ve ülkelerini DAİŞ’ten kurtarmak amacıyla savaşıyorlardı. Bu gruplar kadınların bu düzeyde katıldığını, savaştığını, savaş yeteneğinin gelişkinliğini, cesaretini görünce çok etkilendi. Aslında diyebiliriz ki erkeklik anlayışlarında da bir kırılma ve değişim gelişti. Erkeğin her zaman üstün görüldüğü bir toplumda yaşıyorlardı ve öncesinde kadını küçük görüyorlardı. Kadınların sadece ev işi yapabileceğini, çocuk bakacağını düşünüyorlardı. Ama YPJ’nin mücadelesi onlarda büyük bir etki ve saygı yarattı. Yine YPJ amacında ve savaşında bir adım geri atmadığını ve asla mevzilerini bırakmadığını gördüler. Onlarda YPJ’ye karşı büyük bir güven gelişti. Yine YPJ’nin savaş ve yaşam disiplininden, arkadaşlık anlayışından ve moral gücünden etkilendiklerini kendileri de ifade ediyorlar.

Yani 2016 yılı kadın açısından kendi rengini verme yılıydı. Hem toplumsal hem de askeri açıdan böyle oldu ve buda YPJ öncülüğünde geliştirildi. Yine mücadelemiz savaşımızın sadece toprakları koruma savaşı olmadığını aynı zamanda yeni insanı kişiliğinde değişim yaratarak oluşturma mücadelesi olduğu da görüldü.

DÜNYA KADINLARINA İLHAM OLMAYA DEVAM ETTİK

YPJ’nin 2016 yılında yürüttüğü mücadele uluslararası alanda nasıl bir etki ve yansıma yarattı?

Halkların baharı sürecinde yaşanan Rojava Devrimi’nin en etkileyici ve özel noktası kadın devrimiydi. Kadınlar bütün alanlarda misyon sahibi ve öncü düzeyde aktif olarak yerini aldı. Yine savunma alanında da yerlerini böyle aldılar.

Kürt kadınları öncülüğünde YPJ’li kadınlar daha önceki yıllarda dünya çapında yarattıkları etki ve saygıyı korudular. Hatta daha da geliştirdiler. Biliniyor ki dünyada kadınların toplum içerisinde örgütlenen ilk savaş ve mücadele örgütü. Şimdiye kadar hiçbir gücün tekrarı, ne de klasik bir ordu oldu. Evet başka güçler içerisinde kadın birimleri var. Ama bizim gibi kendi karar gücü, iradesi, konferans, kongresi olan ve toplum içerisinde örgütlenen bir başka özgün güç yok. Bu özelliğini YPJ daha ilk oluşumuyla birlikte ortaya koydu. Her yılı birbirinden farklı geçti ve kendini, mücadelesini büyüttü, öncü rolünü korudu ve geliştirdi. Bu da uluslararası alanda büyük etki yaratmasına neden oldu.

Bizim yaşam ve savaş felsefemizle de öncülük yapıyoruz. Zaten bizim ve YPG’nin esas aldığı bu felsefeyle Rojava toplumu da bir dönüşüm yaşadı. Tabi dönüşüm sadece Kürt toplumu içinde değil, diğer halklar içinde de yaşandı. Sadece Suriye içinde değil uluslararası alanda da büyük etki yarattı. Çünkü kadınların bu düzeyde savunma mücadelesine katılması yaşanmamıştı. Uluslararası alanda da büyük dönüşüm yarattı.

‘TECRÜBELERİMİZDEN FAYDALANMAK İSTİYORLAR’

Mesela farklı ülkelere birçok gidiş gelişimiz oldu. Aydınlardan, yazarlardan, siyasetçilerden çok olumlu tepkiler aldık. Ve onların kadın algılarında da bir değişim yarattığımızı gördük. Yine birçok davet aldık. YPJ olarak Güney Afrika’ya davet edildik ve gittik. Hem hükümetle görüştük hem konferans gerçekleştirildi, seminerler verdik. Yine birçok heyetin Rojava’ya gelişi oldu ve YPJ’yi de ziyaret ettiler. YPJ’nin tecrübelerinden yararlanmak için bizimle tartışmalar geliştirdiler. Tabi bunlar da YPJ bugün kadın savunma güçlerinin ilhamı olduğu sonucunu ortaya çıkarıyor. Bizim dışımızda kendisini böyle örgütlemek isteyen kadın güçleri de tecrübemizden faydalanmak istiyorlar. Bu edenle gelip tecrübe ve eğitimlerimizden faydalanmak isteyen birçok grup var.

2016 yılında YPJ olarak yürüttüğünüz diplomatik faaliyetlerin sonuçları nasıl oldu?

Tabi 2016 yılında açık ve kapalı olmak üzere birçok diplomatik görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelerden çıkan sonuç pratik sonuçları dışarıya yansıtmak oldu. YPJ üzerine birçok belgesel ve tanıtım filmi, röportaj yapıldı, kitap yazıldı. Fakat ben şuna inanıyorum ki kendini en iyi YPJ ifade eder. Fakat bu dışarıya gidiş gelişlerimizin, yine heyetlerin gelip bizimle görüşmelerinin etkileri oldu.

Bu yıl YPJ kendisini nicelik olarak ne kadar büyüttü? Özelde de özgürleştirilen alanlardan YPJ’ye ne kadar katılım oldu?

Bu yıl aslında enternasyonal ruh daha fazla güçlü gelişti. Bu yerel halklar içerisinde daha fazla öne çıktı. Özellikle de Arap kadınları içerisinde yaşandı. Özgürleştirilen alanlardan çok fazla katılım oldu. Şeddadê’den tutalım, Minbic’e kadar Arap kadınları çok yoğun katıldı. Arap kadınların sayısı YPJ içerisinde çok arttı. Bundan dolayı da onlara özgün bir akademi kurduk. Şimdiye kadar da QSD içinde YPJ’nin organizesiyle 2 özgün Arap kadın devresi gerçekleştirdik. Ve yakında Arap kadın taburunu ilan edilebilir. Yine Kürt kadınlarının ve diğer halklardan kadınlarında önemli oranda katılımları oldu.

EĞİTİMDE BİR PROFOSYONELLEŞME YAŞADIK

Peki dünya çapında yankı uyandıran ve kadınlara ilham kaynağı olan YPJ savaşçılarını nasıl eğitiyor? 2016 yılında nasıl bir eğitim sistemini esas aldı?

Tabi 2016 yılı hem imkanlar hem de katılımlar açısından biraz farklı bir yıldı. YPJ aslında bu yıl içerisinde özellikle de eğitim alanında bir profesyonelleşmeyi geliştirdi. Hem düşünsel hem askeri ve branşlaşma anlamında onlarca akademi açıldı ve YPJ bu akademilerde örgütlendi.

Branş akademileriyle savaş taktiğinin ve tekniğin kullanımında profesyonelleşme yaratılmaya çalışıldı. Tabi bu birkaç yılda YPJ savaş sahasında çok fazla tecrübe ve bilinç kazandı. Bunu da akademik bir bilince dönüştürüyoruz. Bunun içinde biz yüzlerce YPJ savaşçısını akademik eğitimlerden geçirdik. Belki kadının bu düzeyde öncü rolünü oynamasını sağlayan etkenlerden biri de bu. Ve eğitimlerimiz artık sadece Kürtçe değil bu yıldan itibaren Arapça eğitimlerimizde başladı, 2 dilde eğitim veriyoruz.

Eğitimlerimiz tarihten tutalım, felsefeye, yaşam ve kişilik gerçeğine, kadın tarihine kadar geniş bir yelpazede veriliyor. Çünkü YPJ sadece bir kaba savaş gücü değil. YPJ toplumsal, kültürel, ahlaki, hatta bir bilinç gücü. Kendi farkına varan kadın böyle bir mücadele yürütüyor.

Yine bir diğer nokta da kadınların kadına güveni gelişti. YPJ’nin mücadelesinin ve başarılının geliştirdiği önemli sonuçlardan biri de bu. Kadınlar coğrafyamızda eskiden erkeğe kadından daha fazla güvenirlerdi. Erkeği kadından daha güçlü görürlerdi. Ama şimdi artık kadın kadını güç görüyor. Erkeği kendinden üstün görmüyor.

Bu eğitimlerinde de etkisiyle kendine daha fazla güvenen bir kadın açığa çıkıyor. Yine kendine güvenen kadın da savaşın taktik ve tekniğini geliştirmekte daha aktif rol oynuyor. Kendi zekasını daha güçlü örgütlüyor ve daha güçlü sonuç alıyor.

YPJ olarak bu yıl içerisinde eğittiğiniz farklı güçler var mı?

Biz özellikle bu yıl içerisinde özgürleştirilen alanlarda kadının kendini özgünlüğüyle örgütleme durumu yaşandı. Mesela bu yıl içerisinde gelişen en güzel şeylerden biride Minbic Kadın Askeri Meclisi örgütlendi. Tabi YPJ bu noktada hem eğitim, ihtiyaçların karşılanması, lojistik vb. alanlarda çok ciddi destek sundu. Yine YPJ Minbic hamlesine katıldı. Tabi daha sonra Minbic Kadın Askeri Meclisi kurulduğunda YPJ tüm çalışmaları onlara devrederek kendini geri çekti. Şimdi de kendileriyle ilişkilerimiz var ve tecrübemize, desteğimize ne zaman ihtiyaç duyarlarsa onların hizmetine sokmaya hazırız.

Bab Kadın Askeri Meclisi kuruldu. Yine YPJ olarak istedikleri tüm desteği sunduk. Yine Şehbalı kadınlar kendi taburlarını ilan ettiler. Bizden eğitim talep ettiler ve bizde bu ihtiyacı karşıladık. Şu anda kendileriyle de ilişkilerimiz var. Şu anda Arap kadınları özgün Arap Kadın taburunu kurmaya çalışıyorlar. Bu noktada da kendilerine destek sunuyoruz.

RAKKA’YI ÖZGÜRLEŞTİREREK TÜM KADINLARIN İNTİKAMINI ALACAĞIZ

Şu anda yürütülmekte olan Fırat’ın Gazabı hamlesine YPJ olarak nasıl bir katılım gerçekleştiriyorsunuz?

Şu anda Fırat’ın Gazabı Hamlesi diğer hamlelerden farklıdır. YPJ bu hamlenin öncülüğünü üzerine aldığını ilan etti. Çünkü Rakka DAİŞ’in hem ideolojik hem siyasi merkezi, hem de Suriye’nin kalbi ve DAİŞ’in başkenti. Biz bu hamleye DAİŞ’ten kadınların intikamını alma gibi bir anlam yükledik. Başta DAİŞ tarafından katledilen ve kaçırılarak pazarlarda köle olarak satılan Êzîdî kadınlar olmak üzere, Rakka’da DAİŞ egemenliği altında yaşayan kadınların intikamıdır bu. Biz şu anda kadar 601 esir Êzîdî kadınını kurtardık. Yine binlerce Rakkalı kadın ve çocuğu zor koşullara rağmen kurtarmayı başardık. Biliyorsunuz ki şu anda kış mevsimi ve koşullar zorlayıcı. Ama şimdiye kadar manevi ve moral olarak hiçbir zayıflama olmadı.

YPJ hem komutanlık hem savaşçı, hem sözcü düzeyinde bu hamleye katılım yaptı ve bu güne kadar en ön mevziiye kadar kadınlar bu hamlede yerini alıyor. Bu hamlenin sözcüsü de komutanı da kadın arkadaştır.

‘RAKKA’NIN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ ZİHİNLERİN DE ÖZGÜLEŞTİRİLMESİDİR’

Yine ifade ettiğim gibi biz aynı zamanda ideolojik bir savaş yürütüyoruz. Rakka’nın özgürleştirilmesi herhangi bir şehrin özgürleştirilmesi gibi değildir. Rakka’nın kurtarılması aynı zamanda zihinlerinde özgürleştirilmesidir. Çünkü biz YPJ’li kadınlar olarak şunu hedefliyoruz ki YPJ’nin mücadele ettiği her yerde sadece DAİŞ’ten özgürleşme değil, zihinsel ve düşünsel anlamda bir yenilenme ve özgürleşme yaşanmalı. Yine demokratik kültürün ve kardeşçe yaşamın derinleşmesi gerekir. Çünkü biz savaşa sadece toprağın özgürleştirilmesi olarak bakmıyoruz. Biz aynı zamanda kadın ve erkek insanın özgürleştirilmesi için mücadele ediyor ve savaşıyoruz. Eğer böyle olmazsa zaten yine erkek egemen sistem ve onun sapkın çıkışları kazanır.

Bu anlamda aslında Rakka’nın özgürleştirilmesi için geliştirilen Fırat’ın Gazabı hamlesi toplumunda özgürleştirilmesi hamlesidir. Biz YPJ olarak bu hamleye böyle bir anlam biçiyoruz. 2017 yılında da bu hamleye aynı tempo ve coşkuyla katılarak Rakka’yı özgürleştirip bütün kadınların intikamını alacağız.

YPJ olarak 2017 yılına hangi hedeflerle giriyorsunuz?

2017 yılı hem askeri hem de siyasi anlamda bir final yılı olacak. Çözüm gelişmese de çözüm imkanları gelişecek. Ama tabi bir taraftan da çelişkilerin ve çatışmaların daha da derinleşme ihtimali var.

Fakat bizim YPJ olarak her zaman demokratik barışçıl çözüm için desteğimiz olacak. Yine tabi böyle bir çözümü geliştirebilmek için gücümüzü geliştirmemiz gerekiyor. Gücümüzü en az 2-3 kat daha büyütmeyi hedefliyoruz. Bu ruh YPJ’de demokratik ulus savunma ruhu oluşmuştur.

Yine büyüteceğimizi bu gücü eğitimlerimizle profesyonel bir düzeye ulaştırmak istiyoruz.

Diğer taraftan özellikle kadınlar olarak bizim için kendi kişiliğini özüyle oluşturmak esastır. Sadece askeri anlamda değil demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum paradigması doğrultusunda güçlerimizi daha fazla derinleştirmeyi hedefliyoruz. Bu gücümüz de var. Biliyoruz ki özgür ve bilinçli kadın özgür ve bilinçli toplumdur. Bu bizim stratejik hedefimizdir.

Yine Rakka’yı özgürleştirmek için geliştirilen Fırat’ın Gazabı Hamlesini başladığımız tempoyla devam ettireceğiz ve Rakka’yı özgürleştirerek tüm kadınların özgürlüğünü sağlayacağız.