DOSYA

‘Erkekler ne der diye düşünmeden yazan JİNHA’

8 Mart 2012’de kurulan dünyanın ilk kadın haber ajansı JINHA medyanın cinsiyetçi, kadına yönelik saldırıyı meşrulaştıran, erkeği, tecavüzü, cinsel istismarı aklayan dilini teşhir ettiği için, 29 Ekim’de KHK ile kapısına mühür vuruldu.

Feminist düşünün en önemli isimlerinden Virginia Wolf'ün "Erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz" sözünü slogan olarak seçen kadınlar tarafından kurulan Jin Haber Ajansı (JINHA) sadece Kürdistan ve Türkiye'de değil dünyada önemli bir yere sahip oldu.

Dünyanın ilk kadın haber ajansı olarak bilinen JINHA kadın mücadelesi ve dayanışma günü 8 Mart'ı seçerek 2012 yılında kuruldu. İran'da kadın katliamlarını araştırırken katledilen gazeteci Şilan Aras'ın vasiyetiyle, kurulan ajans kadınların büyük dayanışması ve mücadele azmiyle 5 yıl içerisinde adımlarını giderek büyüttü. Kameracısından muhabirine, mesabecisinden editörüne, teknik, görsel, yazınsal her alanda tüm çalışanları kadın olan JINHA sadece bir ajans olarak değil aynı zamanda kadın mücadelesinin önemli bir parçası oldu.

Kadın üzerinde tahakküm kurarak kendisini var etmeye çalışan erk zihniyetin pekiştirilmesi ve yeniden yeniden üretilmesi, 'rıza'ya dönüştürülmesi için kullanılan bir alana dönüşen medyanın cinsiyetçi diline karşı büyük bir mücadele ile yola çıkan kadın gazeteciler giderek çoğaldı. Amed merkezli kurulan ajans daha sonra Ankara, Van, İstanbul'da büro açtı. Yine Karadeniz, Çukurova, Ege'de muhabirleri bulunan ajansın binlerce gönüllü muhabiri de bulunuyordu. Kadınların seslerini duyurmak için ilk arayacakları yerlerden biri haline gelen JINHA aynı zamanda Rojava ve Güney Kürdistan'da da muhabir ağı kurdu. 5 kişinin adımlarıyla başlayan ve giderek uzanan bu yolda yaklaşık 60 kadın bu çalışmanın ortağı oldu. Ayrıca, JİNHA Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde yayın yapıyordu.

‘ERKEK DİLİNİ TEŞHİR ETTİ’

Yıllar içerisinde önemli haberlere imza atan ajans, sadece medyanın cinsiyetçi, kadına yönelik saldırıyı meşrulaştıran, erkeği, tecavüzü, cinsel istismarı aklayan dilini teşhir etti, kadın dilini yaratma noktasında önemli bir yere sahip oldu. Tabii ki kadınlarla birlikte, kadınlarla tartışarak kendisini büyüten JINHA'nın, kadın gazetecilerin bu konuda üzerlerine düşen, yapacakları daha çok şey var. Her alanda sadece kadına mikrofonunu uzatarak kadının dünyasının sesi olmaya çalışan JINHA, yaşamın her alanından uzaklaştırılmaya çalışılan kadınları yazdı.

Emeği, ekonomiyi, toplumsallaşmayı yarattığı halde tüm bu alanlardan uzaklaştırılan kadının yaptıkları, yapabileceklerini yazan JINHA, kadın mücadelelerine önemli bir yer verdi. Kadınların yaşamlarını anlatan portrelerin yanı sıra önemli olaylara ilişkin dosya haberler hazırladı. Her 25 Kasım ve her 8 Mart'ta dosya haberler yapılarak, Kürdistan, Türkiye ve dünyada kadın mücadelesini anlattı.

Dünyada benzeri bulunmadığı belirtilen ajans, uluslararası medyanın da ilgisini çekiyor. Aralarında BBC, ARD, ZDF, ZNET, Temi Del Gornio ve Femminille' nin de yer aldığı çok sayıda basın kuruluşu, Amed’e gelip kadın ajansı ile ilgili haber yapmıştı.

‘ÖZ YÖNETİM ALANLARINDA KADINLARIN DİRENİŞİNİ ÖN PLANA SERDİ’

Yargının eril kararlarını, cinsel işkenceyi, her türlü şiddeti teşhir eden JINHA, özellikle öz yönetim ilan edilen yerlerde geçtiği haberler nedeniyle kadınlar tarafından büyük bir beğeni kazandı. Sokağa çıkma yasağı ilan edin bölgelerden haber geçen JINHA muhabirleri, Muş'un Varto ilçesinde bedeni teşhir edilen Ekin Wan'ın haberini ilk kez geçen ajans oldu. Yine Şırnak, Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur, Yüksekova gibi aylarca abluka altında olan alanlarda kadının sesini duyuran JINHA muhabirleri, saldırıların da hedeflerinden biri haline geldi.

‘SÖZLÜ ŞİDDET, GÖZALTI VE TUTUKLAMALARA MARUZ KALDI’

Eril aklın yarattığı savaş politikalarının ilk hedefi kadınlar olurken, kadın gazeteciler de bu süreçte hedef haline geldi. Özellikle de 2015'ten sonra baskıların gözle görülür şekilde arttığı dönemde birçok JINHA muhabiri gözaltı, şiddet ve tehditlere maruz kaldı, birçok muhabiri tutuklandı.

*19 Aralık 2015 tarihinde, Amed muhabiri Beritan Canözer, Sur için yapılan bir yürüyüşü aktardığı sırada "heyecanlı" olduğu gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklandı. Aylar süren tutukluluğun ardından serbest bırakıldı.

*13 Kasım 2015 tarihinde, Van muhabiri Vildan Atmaca haber takibi sırasında gözaltına alınarak tutuklandı. Kaldığı cezaevinde kadınlara zorla verilen ilaçlara ilişkin yaptığı haber nedeniyle cezaevinden çıktıktan sonra da hakkında soruşturma başlatıldı.

*5 Ocak 2016 tarihinde, Van muhabiri Rojda Oğuz da polis baskını ile gözaltına alınarak, ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla aylarca tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

*23 Temmuz 2016 tarihinde, Nusaybin'den sokağa çıkma yasağı süresince haber geçen editör Zehra Doğan 5 ay süren tutukluluk ardından tahliye edildi.

*21 Kasım 2016 tarihinde, Şırnak'ta sokağa çıkma yasağına dair haberler geçen, Şırnak halkının yaşadıklarını anlatan Aysel Işık da özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınarak tutuklandı. Aysel Işık, hala tutuklu.

Ayrıca, 26 Nisan 2016 tarihinde Şırnak’ta muhabir Aysel Işık’ın evine giren, özel harekat polisleri Işık’ın duvarına “Her şey sizin bildiğiniz gibi değil JINHA, burası Türkiye” yazmıştı.

Bu süre içerisinde İstanbul, İzmir, Adana, Amed, Kürdistan'ın tüm kentlerinde muhabirler gözaltılarla karşı karşıya kaldı, çalışmaları engellenmeye çalışıldı. Birçok muhabir saldırılar nedeniyle yaralandı.

‘ERK-ZİHNİYETİNİ TEŞHİR ETTİĞİ İÇİN KAPATILDI'

Erk-devletin hedefi haline gelen JINHA 29 Ekim'de resmin gazetede yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldı, ajansın kapısına mühür vuruldu. Mühre karşı JINHA için dayanışma ağı oluşturan kadınlar haber noktaları kurdu. Onlarca kadın örgütü JINHA'ya destek mesajları yayınladı, basın açıklamalarına katıldı, kendi yerlerini JINHA için açtı. O gün "Erkekler ne hüküm verir diye düşünmeden yazacağız" diyen kadınlar, Şilan Aras'ın, Deniz Fırat'ın Gurbetelli Ersöz'ün ardılları olarak mühürlerin seslerini kısamayacağını vurguladı.

“Erkek zihniyetçi devler şunu iyi bilmelidir ki kadın gazeteciler mikrofonlarını kadına uzatmaya, objektiflerini kadına çevirmeye, her yerde, her alanda kadına ulaşmaya devam edecektir.”

Ayrıca, dünyadan kadın haber ajansı deneyimleri:

* Women's Feature Service (WSF, Kadın Öykü Haberleri Servisi), "toplumsal cinsiyet meselesine ilişkin analizler ve görüşlerin medyada yer aldığına emin olmak" amacıyla, 1978'de Unesco'nun teşvikiyle Inter Press Service (IPS) tarafından Roma'da kuruldu. WSF, 1991'de bağımsız bir kuruluşa dönüştü. Şu anda merkezi Yeni Delhi'de ve http://www.wfsnews.org/ adresinden yayın yapıyor.

* İran Kadın Haber Ajansı (IWNA, Iran's Women News Agency), 14 Aralık 2004'te kuruldu. Bağımsız ve kadın odaklı bir ajans olan IWNA, Hz. Muhammed'in kutsadığı sekizinci imam olan İmam Rıza'nın kız kardeşi ve önemli bir Şii figür olan Hazrat-e Ma'soumeh'in doğum gününde kuruldu. IWNA, kadın odaklı bir haber ajansı olsa da, kurulurken "feminist olmadıklarını; siyaseti değil, kadınların günlük problemlerini ele alacaklarını açıkladı. Farsça sayfasının yanı sıra, http://en.wafa.ir/adresinden İngilizce yayın yapıyor.

*19 Ekim 2009'da ABD merkezli Uluslararası Gazeteciler Merkezi ve Bangladeş Gazetecilik ve iletişim Gelişimi Merkezi işbirliğiyle, Bangladeş'te faaliyet gösterecek, sadece kadınların çalıştığı ve kadın meselelerinin ele alındığı TVNA (The Television News Agency, Televizyon Haber Merkezi) kuruldu. TVNA, Bangladeş medyasına yansımayan haberleri ve kadın sorunlarını ele almak ve kadın gazeteciler yetiştirmek amacıyla kuruldu.