Kadınlar kararı tanımadı: Hepimiz Figen'iz!

Kadınlar, HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesini tanımayacaklarını açıkladı. "Hepimiz Figeniz” diyen kadınlar, Yüksedağ’a sonuna kadar sahip çıkacakları mesajını verdiler.

HDP ve HDK öncülüğünde bir araya gelen kadın örgütleri, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağı’ın milletvekilliğinin düşürülmesini HDP İstanbul İl Örgütü’nde yaptıkları basın toplantısıyla protesto ettiler. Toplantı salonuna “Kararı tanımıyoruz, kadın iradesine sahip çıkıyoruz  hepimiz Figen'iz” yazılı pankart asıldı.

Toplantıda ilk sözü alan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir, bu hukuksuz kararı tanımayacaklarını vurguladı. Yüksekdağ'ın sadece HDP'yi değil, kadın özgürlük mücadelesini temsil ettiğini kaydeden Demir, iktidarın bu hukuksuzluklarının 'başına patlayacağını' söyledi. 

KOÇYİĞİT: 16 NİSAN'DA DA HESAPLARI TUTMAYACAK

HDK Eş Sözcüsü  Gülistan Koçyiğit, Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesinin Meclis'e yapılan ikinci darbe olduğunu söyleyerek,  4 Kasım'da yapılan ilk darbede ise çok sayıda HDP milletvekilinin tutuklandığını hatırlattı. Koçyiğit, "15 Temmuz'da hükümete karşı yapılan darbe girişimini bahane ederek sivil darbe başlatanlar, bugün tüm ülkeye karşı darbe yapıyor. Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesi ile siyasi iktidar ikinci saldırı hamlesini başlatmıştır. Bu hamleyi tanımıyoruz. Vekil olma sıfatını milletten alan Sayın Figen Yüksekdağ'dan bu sıfatı ancak yine millet alır" dedi. 

Bu yaşananların iktidarın referandum süreci için yaptığı hesapların bir parçası olduğunu kaydeden Koçyiğit , "Hesaplarınız  tutmayacak. 7 Haziran ve 1 Kasım'da olduğu gibi 16 Nisan'da da yenileceksiniz. Kriminalize etme çalışmalarınız boşa çıkacak" diye konuştu. Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Siz HDP'ye oy veren halkın, seçtiği vekilliğin vekilliğini düşürürken halkın tercihini referandumda sizden doğru yapmasını bekliyorsunuz. Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ, hâlâ 6 milyon oy almış bir partinin genel başkanları ve milletin vekilidir."
"Yüksekdağ Türklerin  ve Kürtlerin bir arada yaşamasının da temsili, ortak vatanda yaşamamızın güvencesi, HDP projesinin tuttuğunun simgesidir; kadın özgürlük çizgisinin temsiliyetidir" diyen Koçyiğit, "Tavizsiz bir şekilde duruş sergileyen çizgisiyle de her birimiz için yılmaz bir kadın özgürlük mücadelecisidir. Biz kadınlare her birimiz birer Figen Yüksekdağız, onun yürüttüğü özgürlük, eşitlik ve adalet çizgisini alanlarda, sokaklarda, her yerde sahip çıkacağız” diye konuştu. 

Koçyiğit, "Tüm haklarımızı dişimizle tırnağımızla söke söke aldık. Kimse bize 59 vekili altın tepside sunmadı. Bunu engellemeye çalışanlar bugün kurdukları kumpasların altında kalacak. O yanıt 16 Nisan'da büyük bir tokat olarak AKP'nin yüzüne çarptı” dedi. 

ÇELEBİ: YÜKSEKDAĞ ŞAHSINDA TÜM KADINLAR YARGILANIYOR
Sosyalist Kadın Meclisi Sözcüsü Fadime Çelebi,  kadınlar açısından Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin hiçbir hükmü olmadığını vurguladı. Yüksekdağ'ın  6 milyon insanın seçtiği bir vekil olduğunu hatırlatan Çelebi, “Yüksekdağ,  siyasi hayatı boyunca erkek egemen devletle hep çarpışmıştır. Bugün Figen Yüksekdağ şahsında tüm kadınlar yargılanıyor, kadınlar Meclis dışına itilmeye çalışılıyor. Figen Yüksekdağ gibi, Ayla Akat gibi kadınlar bu devlet yüzünden cezaevinde ve siyaset yapmaları engelleniyor. Sokaktan aldığımız güçle bugüne kadar siyasetin en merkezinde olduk. Bu saldırılar ilk değil, son olmayacak, kadınların iradesini söndürmeye  çalışıyorlar ama bu saldırılar bizleri yıldıramayacak" dedi.

KUMUZ: HÜKÜMSÜZDÜR!

Emek Partili kadınlar adına Şenay Kumuz da şöyle dedi: "HDP'ye yönelik sindirme operasyonudur yapılanlar. AKP iktidarının referanduma giderken bu uygulama ile ne kadar ikiyüzlü bir siyaset yaptığını buradan görmüş oluyoruz. Referandum döneminde her türlü hukuksuzluğu yaparak kendilerini var etmeye çalışıyorlar. Biz bu yapılan hukuksuzluğu asla kabul etmiyoruz. Figen Yüksekdağ ile ilgili verilen kararın hükümsüz olduğunu belirtmek istiyoruz. Birlikte dayanışmayı örmeye devam edeceğiz."

TJA: SOKAKTA OLACAĞIZ

TJA adına konuşan Peri Adalı da şunları ifade etti: "Kendisini darbeler süreci ile var eden sistemin bugün yaratmaya çalıştığı saldırıları kabul etmiyoruz. Kadın bedenleri teşhir etmekle, Taybet Ana'nın cenazesini sokakta bekleterek başlattı saldırılarını. Bugün ise Figen Yüksekdağ'ın iradesini teslim almaya çalışıyorlar. Kadın mücadelesini yeniden büyütmeyi, yeniden alanlara çıkmayı ve mutlaka kazanacağız şiarı ile sokaklarda olmamız gerektiğini biliyoruz."

'7 HAZİRAN'DA KAZANDIK, YİNE KAZANACAĞIZ'

DKH Sözcüsü Dilşad Canbaz, "Bu kararı bizler de tanımıyoruz. AKP'nin kadın cinsiyetçi, eril zihniyeti olduğunu biliyoruz. Bu süreç bizi şaşırtmadı; 7 Haziran kazanımını hazmedemedi ve saldırılarına devam etti. Kadın iradesini biliyorlar, gücümüzü biliyorlar ve bize saldırıyorlar. Bu saldırıların karşısında tüm kadın örgütleri olarak ses çıkartmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

EHP'den Fidan Ataselelim de seçme seçilme haklarının yok sayılmasına da 'Hayır' dediklerini kaydederken, DBP'den Türkan Esen de "Biz bunun ayak sesini 7 Haziran'dan duymuştuk. Öncülüğü kadınlar yapmıştı ve mücadeleyi kazanmıştık. Devlet 90 yıldır savaş politikaları ile kadınlara saldırıyor. Biz bu kararı kesinlikle tanımıyoruz" dedi. 

SODAP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partili kadınlar ve Yeni Demokrat Kadın üyeleri de söz alarak bu kararın hükümsüz olduğunu, bu hükümsüzlüğü de 8 Mart'ta sokaklarda haykıracaklarını dile getirdiler.