Kayyum, Mardin'de Kadın Müdürlüğü’ne erkek müdür atadı

Kayyum tarafından Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Müdürlüğü’ne Abdurrahman Bingül isimli bir erkek atandı. Feminist, hukukçu Hülya Gülbahar durumu “Trajikomik” olarak niteledi.

Mardin ve ilçelerinden halkın oyları ile seçilen belediye eş başkanları yerine atanan kayyumların ilk icraatı kadın merkezlerini kapatmak ve kadın çalışmalarını engellemek olurken, şimdi de Mardin’de kadınlarla ilgili kararları veren kuruma bir erkeği müdür olarak atadı. 

Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum işgali ardından Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığına Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan Mehtap Bingül getirildi. Ardından Kadın Daire Başkanlığı Müdürlüğüne ise Mehtap Büngül’ün yine Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan kuzeni Abdurrahman Bingül müdür olarak görevlendirildi. 

DBP'li belediye döneminde tüm çalışanların kadın olduğu, tüm kararların kadınlar tarafından verildiği bir kuruma bir erkeğin idareci olarak atanması ile birlikte Mardin’de yaşayan binlerce kadının yaşadığı sorunlara ilişkin kararlar bir erkeğin insafına bırakılmış oldu. 

‘AMAÇ KADINLARA HADDİNİ! BİLDİRMEK’

Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Türkiye’nin tanınmış feminist aktivistlerinden hukukçu Hülya Gülbahar, OHAL uygulamaları kapsamında, Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Müdürlüğü’ne Abdurrahman Bingül adlı bir erkeğin müdür olarak atanmasının kesinlikle trajikomik bir olay olduğuna dikkat çekti. 

Mardin gibi koskoca bir kentin tüm kadın politikalarının bir ereğin belirleyeceğini ilan etmenin aslında ülkedeki tüm kadınlara haddini bildirme amaçlı olduğunu söyleyen Av. Gülbahar şöyle devam etti: “Mesaj bellidir: ‘Kadınlar hakkındaki tüm kararları biz erkekler verir, tüm politikaları biz belirler, biz uygularız; kadınlar yerlerini bilmeli, erkeklerin yönetimleri, emir ve talimatları altında çalışmalıdır.’ Bu trajikomik girişimin tamamlanması için, ya ilk fırsatta dairenin tüm çalışanları da erkeklerden seçilecek ya da buna gerek kalmaksızın müdürlük toptan kapatılacaktır.” 

‘BU ATAMA İKİ PARTİ ARASINDAKİ FARKI DA ORTAYA KOYUYOR’

Bu atamanın iki parti arasındaki yerel yönetim farkını da çok iyi ortaya koyduğunu vurgulayan Av. Gülbahar, “DBP açısından bakarsak; seçmenlerinin, halkın yarısının kadın olduğunun bilincinde bir belediyecilik anlayışı görmekteyiz. Temsilde adalet için, mümkün olan her kademede kadın ve erkek eş başkanlık sistemi. Belediye politikalarını belirlemede kadınlara söz hakkı. Tüm belediyelerde yöneticileri, çalışanları kadın olan Kadın Politikaları Daireleri, feminist ilkelerle çalışan şiddete karşı kadın danışma merkezleri, kadın sığınakları, Alo Şiddet Hattı gibi etkin kurumlar açma” dedi.

“AKP ise, iktidara geldiği ilk günden başlayarak Türkiye kadın hareketinin büyük mücadelesi ile yarattığı, başta kadın bakanlığı olmak üzere çeşitli bakanlıklardaki kadın birimlerini ya kapattı ya işlevsizleştirdi” diye devam eden Av. Gülbahar, AKP’nin kadın erkek eşitliğine karşı bir kampanya açarak, kadınların nasıl yaşaması, çalışması, giyinmesi, davranması, doğurması gerektiği ile ilgili kurallar koymaya kalkışan, siyasetçisinden din görevlisine, akademisyeninden sanatçısına bir erkekler güruhunu başrole oturttuğunu ve toplumun sabah akşam bu zırvalarla beyni yıkamaya çalıştığını söyledi. 

‘OHAL İLANI AKP’NİN KADIN KARŞITLIĞINI ŞAHLANDIRDI’

OHAL ilanının bu kadın karşıtı politikanın şahlandığı dönem olduğuna dikkat çeken Av. Gülbahar, sözlerine şöyle devam etti: “Apar topar Hadım Yönetmeliği çıkarıldı. 12 yaşındaki çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesini ve çocuk tecavüzcülerine af çıkarılmasını sağlayacak bir yasa girişiminde bulunuldu. OHAL’in yarattığı keyfi gözaltı ve tutuklamalardan, işten çıkarmalardan, malvarlıklarına el koyma uygulamalarından kadınlar da yoğun bir biçimde etkilendi. Birçok kadın ve çocuk derneği kapatıldı. Halkın sandıkta koyduğu irade ile seçilen belediyelere kendi kayyumlarını atadığında ilk iş olarak bu belediyelerin kadınlarla ilgili birimlerine saldırdı. Kayyum atanan 62 belediyenin Kadın Politikaları Müdürlükleri/Birimleri, şiddete karşı danışma merkezlerini ya kapattı ya işlevsizleştirdi.”

‘BENZER UYGULAMA VAN’DA DA HAYATA GEÇİRİLDİ’

Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Müdürlüğü’ne bir erkek müdür atanması hakkında konuşurken, tam da şu anda Van Bağımsız Kadın Derneği (VAKAD) kurucu yöneticisi, feminist arkadaşları Zozan Özgökçe’nin sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığını da paylaşan Av. Gülbahar, Mardin’den önce Van Belediyesi’ne de kayyum atandığını ve yine ilk iş olarak Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’na vekaleten bir erkeğin orada da atandığını belirtti. Av. Gülbahar, acilen yapılan uygulamalardan birinin de Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nca 2014 yılında kadına yönelik şiddetin bildirilmesi için kurulan ‘Alo şiddet’ hattının askıya alınması olduğunu da hatırlattı. 

‘YILGINLIK YOK, DİRENECEĞİZ!’

Kadın derneklerinin kapatılması, kadın aktivistlerin sudan bahanelerle gözaltına alınması ya da tutuklanmasının boşuna olmadığına işaret eden Av. Gülbahar, “OHAL tozdumanı içinde hız kazandırılan kadın karşıtı politikalara itiraz edecek olan kadınlar susturularak; kadın hareketinin özellikle son 30 yıldaki yasal ve kurumsal kazanımları yok edilmek isteniyor.

Ama üzülmenin, şikayet etmenin, yılgınlığa kapılmanın anlamı yok. Bizler, mücadeleye devam edeceğiz, sonuna dek direneceğiz. Öyle ya da böyle bu devran dönecek ve bizler kapatılan tüm bu derneklerimizi ve kurumlarımızı eskisinden de güçlü bir biçimde yeniden kuracağız. Bu böyle biline” diye konuştu.