KCDK-E’den 8 Mart mesajı

8 Mart’a ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCDK-E, içinden geçilen zaman aralığının mevcut iki cephenin bir savaş içerisinde olduğu bir dünya gerçeğini yanşattığını belirtti.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle açıklama yapan KCDK-E, “Rojava’da, Şengal’de, Kuzey Kürdistan’da yaşam için uğruna her şeyin göze alınacağı, tüm fedakarlıkların gösterilebileceği, imkansızın mümkün, olağanüstünün gerçekleşebilir bir duruma getirildiği ve büyük başarıların kadınlar tarafından zamana bahşedildiğini görmekteyiz” dedi.

8 Mart’a ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCDK-E, içinden geçilen zaman aralığının mevcut iki cephenin bir savaş içerisinde olduğu bir dünya gerçeğini yanşattığını belirtti.

Bu iki cepheden birinin dayanağının erkek egemen, iktidar, ben merkeziyetçi zihniyet yapılanmasından mayalanan ideolojik güç ve onun kurumsallaşan ifadesi olarak devletlerin, sermaye çevreleri ve her türlü baskıcı zoru kullanan kişi ve kurumlar olduğunu kaydetti.

Diğer cephenin ise bunun karşısında duran, haksızlıklara karşı mücadele eden, örgütlenen başta kadınlar olmak üzere tüm ezilen cins, sınıf, inanç, kültürel yapılar, halk ve tüm haksızlığa uğrayan toplum kesimleri olduğunu kaydeden KCDK-E, “Bu çelişki durumu günümüzde mültecilerin topraklarına girmesini engellemek için duvarlar ördürmeye çalışan ABD başkanı Trump ve hiçbir muhaletefi, halkları, kültür ve inanç kimliklerini kabul etmeyen, soykırım ve kültür kırım dışında bir stratejisi olmayan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan şahsında oldukça net bir şekilde kendisini ifade etmektedir. Bir yanda tek tipçi zihniyetin ve uygulamasının dayatıldığı bir durum diğer tarafta buna karşı direnen çok renkli çok dilli çok kültürlü, farklı farklı inançlarını koruyan toplumsallıkların direnişidir. Bu çelişki ve çatışmanın merkezinde ise 8 Mart şahsında somutlaşan ancak tüm zamanlara yayılmış olan direniş ve mücadeledir. Bir 8 Mart’ta daha tüm örgütlü ve direnen kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” dedi.  

Kadının içinde yer aldığı, yine öncülük ettiği mücadelelerin mutlaka başarı kazandığı da ifade edilen KCDK-E açıklamasında şunlara yer verildi: “Tarih bunu doğrulamıştır. Kadın yaşamın tehlikede olduğu, hayatın yaşanılmaz bir duruma geldiği, savaşların öldürme yok etme gibi kanıksanan duygular yarattığı, varlığın sıradanlaştığı, insanlığın en tehlikede olduğu zamanlar da özgür bir yaşam için kıyametleri kopartmış görkemli direnişler geliştirmiş örgütlenme gücü ile tarihi değiştirmektedir. Bunun en somut örneği, içinden geçtiğimiz günlerde Kürt kadını şahsında yaşamaktayız. Rojava’da, Şengal’de, Kuzey Kürdistan’da yaşam için uğruna her şeyin göze alınacağı, tüm fedakarlıkların gösterilebileceği, imkansızın mümkün, olağanüstünün gerçekleşebilir bir duruma getirildiği ve büyük başarıların kadınlar tarafından zamana bahşedildiğini görmekteyiz.

Bunun öncülüğünü ise başta Kürt kadınları olmak üzere tüm örgütlü ve direnişte olan kadın cinsi gerçekleştirmektedir. Leyla Qasimlardan Zilanlara, Arin Mirkanlara, Beselerden, Asiye Yüksel ve Taybet analara kadar dört parça Kürdistan’da kadın şahsında toplumsallaşan bir direniş, örgütlü bir mücadele gücü ve özgür yaşamı yaratan bir tarih mevcuttur. Bu tarih tüm geleceğimize ışık tutan, dünya kadınları için bir miras ve dayanak oluşturan ve özgür yaşamı yaratmanın öncü gücü olduğunu göstermektedir.

Biz KCDK-E olarak özgür bir yaşam uğruna her alanda olağanüstü çabalarla imkansızı başarmış, büyük irade gücü göstermiş ve bugünlere ulaşmamıza öncülük etmiş olan başta 2013 yılında Paris’te katledilen 3 devrimci Kürt kadını Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez olmak üzere tüm kadın şehitlerini saygı ile anıyor, toplumsal mücadelenin daha da güçlendirilerek özgür bir yaşamın tüm ezilenlerin bulunduğu topraklarda mümkün olacağını belirtmek istiyoruz.”