PAJK: Kara ve hain güne karşı mücadeleyi yükselteceğiz

PAJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük Uluslararası 15 Şubat Komplosu'nun 18. yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.

PAJK, 15 Şubat Komplosu'na ilişkin açıklamasında, "Komplo boşa çıkmıştır ama tehlikeleri devam ediyor ve gelişecek olan tüm komploların zeminini kurutmak özgürlük tutkunu herkesin görevidir. Bu kara ve hain gün karşısında özgürlük mücadelesini yükseltme sözünü veriyoruz" dedi. 

PAJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük Uluslararası 15 Şubat Komplosu'nun 18. yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamanın başında, "başta bedenini ateş topu yaparak komploya karşı tepkisini ve tutumunu sergileyen 'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcileri olmak üzere, Zilan çizgisinde komploya karşı büyük eylem sahibi olan Rojbin Berwar Şehrıstan ve Zin arkadaşları saygı ile anıyoruz. Komploya karşı dört parça Kürdistan’da, Türkiye ve dünyada sokağa çıkarak 'Rêber Apo’suz bir dünyayı başınıza yıkarız' diyerek adeta düşmana meydan okuyan ve bugün de kesintisiz olarak mücadelelerini sürdüren fedai halkımızı selamlıyoruz. Her seferinde komplocu geleneği hak ettikleri karanlık gerçekliğe mahkum eden, kurdukları tuzakları onların aleyhine çeviren Önderlik gerçekliğine bağlılığımızı belirtiyor, Rêber Apo’yu özlemle selamlıyoruz" denildi.

'EN GÜÇLÜ CEVABI HALKIMIZ VE FEDAİLERİMİZ VERDİ'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Uluslararası komploya en güçlü cevabı halkımız ve fedailerimiz vermiştir. Komplonun ilk anından tutun günümüze kadar tarihte eşine rastlanmamış direnişler yaşanmıştır. Önderliğe gerçekleşen ilk komploya tavır koyan direniş geleneğinin komutanı olan Zilan yoldaşın izinde bugün Doğa, Eylem, Zınar ve Çekdar arkadaşlar komplo karşısındaki tutumlarına devam etmiştir. Kurdê, Rotinda, Halit Oral ve Viyan arkadaşlar Önderliksiz yaşamın asla olamayacağını yüreğini yakan bir ateş misali yakıcı bir gerçekliğin adı olmuşlar.       

Halkımız Önderliği sahiplenen duruşuyla düşmanı şoke etmeyi başarmış, serhildan ruhuyla alanlara çıkmıştır. 15 Şubat’ı kara gün ilan ederek karalar bağlayarak o günü protesto etmiştir. Direnen halk gerçeğini kanıtlayacak birçok örneğe rastladık. Yediden yetmişe kadar yurtsever halkımızın geliştirdiği eylemliliklerle komploya en anlamlı cevap verilmiş ve daha başından itibaren komplo boşa çıkarılmıştır. 

Ulus devletlerin ortaklaşa gerçekleştirdiği bu komplo bugün uluslararası alanda demokratik modernitenin öncülüğünü gerçekleştiren evrensel bir önderlik gerçeğiyle cevap bulmuştur. Yeni bir Ekim Devrimi gibi tüm demokratik kamuoyunun özgürlükle yürekleri çarpan tüm insanlığa büyük bir umut ve alternatif güç olma konusunda mücadelede yaşanan tıkanmalara bir çıkış olmuştur. Kürt kapanı olarak Şex Saitler'e karşı kurulan komplolar bugün ideolojik-politik hamlelerle işlenmez duruma gelmiştir. Kürdistan toprakları bugün işgalcilerin boğulduğu bir mekâna çevrilmiştir. Her ne kadar Lozan, Sewr, Kahire ve Ankara antlaşmalarının mayası tutsa da bugün Önderlik hareketinin varlığı sayesinde uluslararasında gerçekleştirilen Astanalar, Cenevreler ve Dolmabahçe'de, Aksaray'da imzalanan anlaşmalar işlenmez ve pratikleşmez bir gerçekliğe bürümüştür.  

'BOŞA ÇIKARILMAYA DEVAM EDECEK'

Yine toplumsal dinamikler olarak bilinen kadın ve gençlik kimliği komplo ile düşürülmek istenirken bugün uyanışa geçerek büyük bir kalkışın adı olmuştur. Onun için Önder Apo 'komplo boşa çıkarılmıştır' müjdesini vererek komploya karşı halk olarak şehitler gerçeğinde ve önderliksel harekette yaşanan gelişmelere dikkat çekmiştir. Elbette komplo tümden bu topraklardan söküp atılmamış ve komplolar gözü dönmüşlük derecesinde ayyuka çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ama komplolar dün işbirlikçiler ve tasfiyeciler şahsında, yakın zamanda Kobanê, Şengal şahsında boşa çıkarılmıştır. Ve tüm zamanlar boyunca komplolar yenilmez bir parti gerçekliği şahsında, yükselişe geçen kadın hareketi karşısında boşa çıkarılıyor ve çıkarılmaya devam edecektir.

Komplonun başarısını bir tarafa bırakalım; yarattığı hırs, öfke ve intikam ile Önderlik gerçekliğine daha çok sarılmanın vesilesi olmuştur. Bugün her ne kadar Önderlik bedensel olarak esaret altında olsa da Önder Apo ile buluşmamıza engel olamamıştır. Araya çekilen kara çalılar ve yükseltilen duvarlar biçiminde somutluk kazanan fiziki ayrılıklar anlam derinliğine ulaşmanın sadece bir aracı olmuştur.  O anlam derinliği Önder Apo ile buluşmanın arayışını ve koşullarını oluşturmak dışında başka bir gerçekliğe sahip değildir. 

Bu komplo aynı zamanda ulus devlet ideolojisine ve kapitalist sisteminin Ortadoğu’da oynamak istediği oyunların önünü açmak için tezgahladıkları bir komplo olmuştur. Ama bugün Ortadoğu toprakları kapitalist çarkın sisteminde kan ağlasa da Önderlik felsefesine kavuşmanın ve tarihteki öncülük rolüne kavuşmanın, aynı zamanda halkların kardeşlik bahçesine çevrilmenin imkânlarına kavuşmuştur. Oluşan federasyonlar ve konfederal örgütlemeler bunun sonucudur. Önderlik gerçekliği mekânları aşacak, tarihin akışını değiştirecek ve insanlık mirasını yeniden oluşturup halkların kaderini değiştirecek bir felsefeye ve hakikate sahiptir. Önderlik bir hakikattir, hiçbir komplocu güç bu hakikati aşacak, engel olacak bir güce sahip olmadığı gibi bu hakikatin başta Kürt halkı ve halkların içinde yeşeren özgürlük tutkusunun önünde engel olamaz, olamayacak. Önder Apo felsefesi beş bin yıllık tarihin akışını değiştiren, ona yön veren, yaratan ve yaşatan bir gerçekliğe sahiptir. Artık başta Kürt halkı olmak üzere halklar uyanışa geçmiştir. 

'ÖNDERLİK GERÇEĞİ KADIN HAREKETİNDE SOMUTLAŞTI'

Baştan beri Önderlik gerçeğinin özü ve derinliği kadın özgürlük hareketinde somutlaşmıştır. Bu yüzden Önderliğe yapılan komplonun en başta biz kadınların özgürlük çıkışına karşı gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bunun için Önderliği sahiplenme ve bağlılık derecesi fedailik çizgisinde açığa çıkmıştır. Zulüm ile, komplo ile karşılaşan hiçbir önder bu derecedeki bir fedailikle sahiplenilmemiştir. Başta Önderlikle kadın olmak üzere tüm özgürlük tutkunları ile Önderlik arasında gelişen sarsılmaz bağın sonucunda bu sahiplenme gelişmiştir. Bu bağ kimsenin anlamlandıramadığı, tanım getiremediği sarsılmaz bir bağdır. Onun için bu kara gün karşısında öfkemiz dindirilemez, intikâm yeminimiz söndürülemeyecek kadar diridir. 

Önderlik gerçekliği bugün özgürlük tutkunu herkeste yaşıyor. Önder Apo felsefesiyle yaşayan kadınlar olarak o felsefenin cihana yayılmasındaki rolümüzün bilincinde ve farkında olarak hareket ediyoruz, edeceğiz. Erkek egemenliğinin inşa ettiği kadın sorunları karşısında özgürlük felsefemiz dünya kadınlarının dikkatini çekiyor. Özgürlüğe meyletmiş kadınların birlikteliği bu kadın özgürlük ideolojisi etrafında gittikçe daha çok buluşmaktadır. O bakımdan hiçbir güç, hiçbir zihniyet önümüzde engel değildir ve olamaz da. 

'ÖFKEMİZİ KOMPLOCULARA GÖSTERELİM'

Bu esasta PAJK olarak 15 Şubat'ta gerçekleştirilen uluslararası komployu kınıyor, sadece kınamakla kalmıyor, bu komploya cevabımızı duruşumuzla eylemlerimizle göstereceğimizin sözünü komplocuların sonunu getirip özgür toplumu yaratmada vereceğiz. PAJK’lı kadınlar olarak bugünü asla unutmadık, unutmayacağız. Kadınlar olarak öfkeliyiz; öfkemizi komploculara göstermeliyiz. Çünkü Önderlik olmazsa olmazımızdır. 'Önderliğe özgürlük, Kürdistan’a statü' şiarımızın gerçekleşmesi için her zamankinden daha fazla imkânlara bilince ve iradeye sahibiz. Komplonun faşizan yüzü, sınır tanımaz vahşeti ve tekelci tahakkümüyle yasakçı-inkârcı çizgisi yenilgiye mahkûmdur. 

UZUN YÜRÜYÜŞÇÜLER SELAMLANDI

Komplonun tüm zeminlerini kurutmak için en başta Kürt kadınları olmak üzere tüm demokratik güçleri, insanlık için mücadele eden tüm çevreleri Önder Apo’nun özgürlüğü için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Genelde komplo için eylemlerini kesintisiz olarak sürdüren tüm halkımızı özelde ise Şubat başından beri ayakta olan Avrupa'daki halkımızı ve Önderlik yolunun yürüyüşçüleri olan enternasyonal güçleri ve Önderlikle fikirsel ve eylemsel birliktelikte olan herkesi selamlıyoruz. Komplo boşa çıkmıştır ama tehlikeleri devam ediyor ve gelişecek olan tüm komploların zeminini kurutmak özgürlük tutkunu herkesin görevidir. Kadın hareketi olarak da bu kara ve hain gün karşısında özgürlük mücadelesini daha da yükseltme sözünü veriyoruz."