Paris’te 9 Ocak 2013’te PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez, başlarına sıkılan üçer kurşunla katledilmişlerdi. Davanın tutuklu tek katil zanlısı tetikçi Ömer Güney, 17 Aralık 2016’da şüpheli bir şekilde ölmüştü. Zanlının avukatlarına göre, Güney akciğer enfeksiyonu nedeniyle öldü.  Katil zanlısının bir beyin hastalığı olduğu da belirtiliyordu ancak bugüne kadar sağlık durumunun kötüleştiğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştı. Ölüm nedenine ilişkin de henüz resmi bir açıklama yok. Ancak bu ölüm, davanın başlamasından birkaç hafta öncesine denk geldi. Davanın 23 Ocak’ta başlaması ve 24 Şubat’a kadar sürmesi bekleniyordu.

Orient XXI sitesine konuşan üç Kürt devrimcinin ailelerinin avukatı Antoine Comte, “Ömer Güney’in ölümü biz hariç herkesin işine geliyor” dedi. Compte, “Fransız ve Türk devletlerinin işine geliyor, ama bizim değil” diye ekledi.

Comte, şöyle konuştu: “Dosyada Türk Devleti’nin emri veren taraf olarak gösteren ezici unsurlar var. Bu insanlar nerede olurlarsa olsunlar, Fransız adaletine cevap vermeleri gerekiyor. Olaya karışanların isimleri var elimizde. Fransız Savcılığı açık bir şekilde Türk istihbarat servislerini suçladı. Siyasi cinayetler konusunda ilk kez, bir devlet cinayet suçlusu olarak gösterildi.”

Comte, “Evet Ömer Güney öldü. Ama şunu anlamak gerekiyor. Dosyada suç ortaklıkları ve siyasi düzeyde emri verenler var” diye belirtti.

Avukat Sylvie Boitel, bundan sonra ne yapılacağına dair “Soruşturmanın yeniden açılması ve yeni bir sorgu yargıcının atanması için yeni bir itirazda bulunacağız” dedi.

Boitel, “Eğer savcı itiraz ederse, otomatik olarak bir sorgu yargıcının belirlenmesi için davanın sivil tarafı olacağız.  Dosyayı, cinayetlerin emrini verenler düzeyinde sürdürebilmemiz için yeni bir sorgu yargıcının atanması gerekiyor” şeklinde konuştu.