GÖRÜNTÜLÜ

Rojava’da kadınların işlettiği ilk ekmek fırını ‘Adar’

Rojava Kürdistanı’nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ekonominin esasta kadına ait olduğu perspektifi yaşam bulmaya başladı. Rojavalı kadınlar örgütlü bir biçimde ekonomik faaliyette her geçen gün daha fazla yerini alırken ilklerde yaşanıyor.

 

Bu ilklerden biri de Adar Ekmek Fırını. Rojava Kürdistanı’nda çağımızda kadınlar tarafından kurulup, işletilen ve üretiminin tümünde kadınların yer aldığı ilk ekmek fırını. TEV-DEM Kadın Ekonomi Komitesi’nin desteğiyle 6 kadının kooperatif şeklinde örgütlenip 2016 Nisan’da üretime geçirdiği fırında komünal bir biçimde ekmek üretilip gelirler ortak paylaşılıyor.

Cinsiyetçi sınıflı erkek egemen sistemin kadına yüklediği ve propagandasını yaptığı olumsuzlukların tersine komünal bir biçimde, şakalarla, türkülerle çalışan ve birbirini tamamlayan kadınların ekmek üretiminden toplumunda memnuniyet duyuyor.

Derîk’te çarşıya yakın bir sokakta kurulmuş işletmesi ve üretimi kadınlara ait olan Adar Ekmek Fırını. Haberlerini yapmaya gittiğimizde ilk dikkatimizi çeken doğallıkları, coşkuları ve sıcaklıkları oluyor. Bir yandan işlerini yapmaya devam ediyor, bir yandan da bizimle diyalog kuruyorlar. Haber için gitmemizden memnun olduklarını söyleyen kadınlar, çünkü yaptıkları işle gurur duyduklarını ve diğer kadınlara da örnek oluşturmak istediklerini belirtiyor.

Bu arada müşterilerde durmuyor. Ekmek almaya gelenlerle aralarındaki diyaloglar tam da yaptıkları işe uygun. Ekmek bu coğrafyamızın temel besinlerinden biri ve kutsal. Adar fırınında kadınlar komünal biçimde ürettikleri ekmeği, kar hırsı gütmeden çarşıdan daha uygun fiyata satıyorlar ve toplumun fiziki beslenmesine katkı sunuyorlar. Maddi imkanları olmayanlara parasız ekmek veriyorlar. Aynı zamanda ekmek nasıl besliyorsa müşterileriyle ilişkilerindeki sıcaklık, saygı ve içtenlik toplumsallığı beslemeye devam ediyor.

Adar Ekmek Fırını’nda günde 3 torba un ekmek haline getiriliyor, bunun yanında sac ekmeği de yapılıyor. Her sabah saat 04:00’da başlayan kadınlar, saat 13:00-14:00’a kadarki ekmek üretimi ve ekonomik faaliyetin kendileri açısından ne anlama geldiğini ve yaşamlarındaki değişimi ise şöyle anlatıyorlar:

Nahide Hesen: Biz 6 kadın bir araya geldik bu fırını kurduk. Bir arkadaşımız fırında çalışmıyor ama biz 5 kadın burada ortak çalışıyoruz. Daha önce kadınlar bu işi yapamazdı. Ama devrim kadınlar olarak gözlerimizi açtı. Önder Apo bize imkân verdi. Şu anda bu işi yapıyor olduğumuz için çok mutluyuz. Daha önce erkekler bırakmıyordu bu işi yapalım ama şu anda bizim için normal bir iş.

Dilber Muhammed: Rojava’da ilk defa kadınlar fırın işletip ekmek yapıyorlar. Yani daha önce de ekmek ve hamur gibi işleri kadın evinde yapıyordu. Fakat bir ilk olarak Derîk’te bu fırın açıldı ve biz kadınlar olarak bu fırını çalıştırmaya başladık. Biz işimizi seviyoruz. Yaptığımız işten şu an toplumda memnun. Ekmeğimiz farklı, kimse böyle yapamıyor. Aynı zamanda sel ekmeği de yapıyoruz. Bu işe ilk başladığımızda getirdiği gelir iyi değildi. Ama şimdi yavaş yavaş elde ettiğimiz gelirle eve de çocuklarımıza da katkımız oluyor.

Ailemiz şehit verdiğinde ev sınırlarından çıktım, ama hiçbir ekonomi işi yapmadım. Ama kadın ekonomi birimi kurulduktan sonra kooperatiflerden sorumlu olan Canê arkadaş bana, ‘Biz bir kadın fırını kuracağız ve orada kadınlar çalışacak’ dedi. Kadınların fırında çalışacağından bahsedince ve benimde bu fırında yer almamı isteyince ben titredim. Çünkü fırın zahmetti, kadınlar toplumumuzda fırında çalışmıyordu. İtiraz ettim ama kabul etmedi. ‘Sana güveniyorum, sen bu işi yaparsın’ diyerek bana moral verdi. Öyle bu çalışmaya girdim. Ama gerçekten de burada çalışan arkadaşlar olarak ilişkilerimizde iyi gitti, işimizde başarılı oluyor.

Medine Muhammed: Kadınların gelişimi için bu işte çalışmaya başladım. Yoksa hayatım boyunca çalışmadım. Biz bu fırın işine başlarken tüm ailem “Sen bu işe girme, sonuç alamazsın” dediler. Ben de “yok, başaracağım” dedim ve öyle başladım. Şimdi ise eşim bana destek sunuyor. Sabah üç buçuk-dörtte beni arabasıyla buraya getiriyor.

Rahime Yusuf: İşimizle gurur duyuyoruz. Ekonomi işi kadın işi. Hep birlikte çalışıyoruz, şakalaşıyoruz, gülüyoruz. Yorulsak da rahat ve mutluyuz.

Leyla Miro: Bu çalışmaya girdiğimden beri yaşamımda çok şey değişti. Şu anda hem kendim hem de ailem memnunuz. Çocuklarımın ekonomisine de katkım oluyor. Biz bütün kadınların tüm işlere girmesini istiyoruz. Bu işin dışında da bir çok iş var. Kadınlara yapılabilecek çok iş var. Bütün kadınlara bir şekilde çalışmalı ve erkeğe muhtaç olmamalı. Yine çocukları da muhtaç olmamalı. Daha önce parasız kalıyor, borç ediyorduk. Ama şimdi kazandıklarımızla hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz hem de çocuklarımıza bakıyoruz. Yaptığımız işten gururluyuz. Bir de burada çalışan kadınlar olarak birbirimizi çok seviyoruz. Birlikte şarkılar söyleyerek, şakalaşarak işimizi yapıyoruz.

Adar Ekmek Fırının müşterilerinden bazıları ise fırındaki üretim hakkında şunları söylüyor:

Habib Siringet: Biz bu fırından çok memnunuz. Çarşıdan gelip ekmeklerimizi buradan alıyoruz. Hamurları da ekmekleri de güzel. Bu ekmek işi bir sanat. Erkekler iyi hamur yapmıyor. Hamuru biraz açıp öyle bırakıyorlar. Erkek fırınlarından daha iyi yapıyorlar. Ekmek işi benimde işim.

Dilda Çaçan: Ekmekleri güzel. Kürt kadınlarının bugün birlikte ekonomik üretimde birlikte yerini almasından çok memnunuz.