Tevgera Jinên Azad (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkı ve hareketine dönük Uluslararası 15 Şubat Komplosu'nun yıl dönümü vesilesiyle bugün açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, "Kürt halkı ve kadınlar için kara ve lanetli bir gün olan ve Ortadoğu halkları için acımasız planların başlangıcı anlamına gelen 15 Şubat Komplosu'nun 18. yıl dönümünü büyük öfke ile karşılamaktayız. Bu vesile ile 15 Şubat Komplosu'nu ve komplocu güçleri bir daha lanetliyoruz" denildi.

NEDEN KOMPLO PLANLANDI?

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın halkların kardeşliği ve birliğine dayalı devrimci mücadele önderliğini tasfiye etmeden halkların düşmanlığı ve mezhepsel bölünmeye dayalı müdahalelerin geliştirilmeyeceği anlaşılmış ve bu nedenle sonu esaret ile sonuçlanan komplo devreye sokulmuştur. Ulus devlet paradigmasını köklü değişim sürecine uğratan ve karşılığında demokratik Ortadoğu birliğine dayalı halkların, kültürlerin, tüm ezilenlerin ve inançların barışçıl çözüm duruşunu esas alan Sayın Abdullah Öcalan’ın konfederal sistem paradigması büyük tehlike olarak görülmüştür. Kürt sorununun çözüm önderliği tasfiye edilmeden Ortadoğu’da hegemonik müdahale biçimi olan savaş, böl-parçala ve çatıştır yöntemi işlemeyecektir. Bunun için de kendi Kürt sorunu ve çözümü projesini hayata geçirmek gerekmektedir. Bu nedenle işbirlikçi Kürt siyasetini ve kendine bağımlı Kürt oluşumları geliştirme hedefi 15 Şubat Komplosu'nu hayata geçirmenin en temel nedenlerinden biri olmuştur. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın esareti ile Irak’a müdahale gerçekleştirilmiş, günümüzde Suriye savaşında sembolize olan '3. Dünya Savaşı' devreye sokulmuştur. Kaos, savaş ve düşmanlaştırma yöntemiyle Ortadoğu’yu yeniden tasarımlamak isteyen bölge ulus devletleri ve hegemonik güçler halkları tarifi zor acılara boğmuştur. Ancak, esaret koşullarına rağmen Demokratik Konfederal Ortadoğu paradigmasını ve 3. Yol çözümünü geliştiren Sayın Öcalan Rojava Devrimi'ni bir 21. yüzyıl mucizesi biçiminde hayata geçirmiştir.

'HİÇBİR SİYASET ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEYEMEZ'

15 Şubat Komplosu ile Türk ve Kürt halklarının kanlı iç savaşını ve bu savaşa müdahale planını amaçlayan politikaya karşı demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik çözüm yöntemiyle mücadele eden Kürt Halk Önderliği büyük emek ve çabanın sahibi olmuştur. Bu büyük emek ve çabaya taktiksel yaklaşan, dar siyasi parti çıkarlarına kurban eden Türkiye devleti, siyasi anlayışı ve AKP hükümeti ferasetsizliğin dip noktasına vurmuştur.  Kürt halkının özgürlük taleplerini ve politik statü kazanmasını engellemek uğruna Ortadoğu Jitem örgütlemesi olan DAİŞ yapılandırılmış, müzakere yöntemi taktik konu olarak kullanılmış ve bununla teslimiyet amaçlanmış, tüm bu amaçlarına ulaşamayınca çöktürme planı devreye sokulmuş, Sayın Öcalan’a tecrit uygulayarak, Kürt kentlerinin yıkımı, katliamlar ve siyasi kırım operasyonlarıyla sonuç almak istemişlerdir. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Hiçbir inkâr ve imha siyaseti Kürt halkının ve Kürt Halk Önderliğinin özgürlüğünü engelleyemez. Çok iyi bilmekteyiz ki bu çağ bizim, bu zaman bizim ve özgürlüğün uygarlığına mekân olacak gelecek bizimdir.

Biz Kadınlar, bize Kürt Halk Önderliği Sayın Abdullah Öcalan’ın esaret altına alınma acısını yaşatanları, halklara katliam ve zulüm dışında hiçbir şey reva görmeyen zalimleri asla affetmeyeceğiz. Önderliğimizin özgürlüğü olmadan asla özgür olmayacağımızı bilen bir halk ve kadın hareketiyiz. Mutlaka ama mutlaka özgürlüğün kazanacağı bilincindeyiz ve özgürlüğümüzü sağlayana kadar mücadelemiz durmadan büyüyecektir."

'HER YERİ DİRENİŞ ALANLARI YAPALIM'

TJA, açıklamasının sonunda da Öcalan'ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadeleyi büyütmeye çağırarak, "Her ev, her sokak, her kent özgür Kürdistan’ın politik statüsünü sağlayacak direniş alanları olmalıdır. Bu vesileyle 15 Şubat Komplosu'nu bir daha lanetliyoruz; komplocular kaybedecek, özgürlük kazanacak" dedi.