YPJ Komutanı: Suriye devrimi rotasına girdi

YPJ Genel Komutanı Nesrin Abdullah, Rakka hamlesinin Suriye devrimini rotasına soktuğunu belirterek, Türkiye’nin Suriye toprakları ve haklarının bedenine bir kanser hücresi gibi sızdığını söyledi.

YPJ Genel Komutanı Nesrin Abdullah, Rakka’yı özgürleştirme hamlesinin diğer hamlelerden farkları, hamlede YPJ’nin üstlendiği görev ve rol, Türkiye’nin bölgedeki amaç ve hedefleri konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu:

ANF'ye konuşan Nesrin Abdullah'ın değerlendirmeleri şöyle:

HAMLE ÇOK AŞAMALI BİR SÜREÇ

Rakka’yı özgürleştirme hamlesi bir süreçtir. Aşamalar; iklim, bölge ve coğrafik koşullar göz önüne alınarak başlatılır, devam eder ve sonuçlanır. Güçlerimizin dinlenmesi, eğitim ve teknik ihtiyaçlarının sağlanması gibi koşullar da belirler.

DİĞER HAMLELERDEN FARKI

Hem hedef hem amaç bakımından bu hamlenin diğerlerinden bazı farkları var.

* Temel fark bölge halkının tamamının desteğini almış olmasıdır. Tüm bölge bileşenleri basın önünde açıklama yaparak desteklerini duyurdu. Yine bu hamlede kadınlı erkekli binlerce Arap gencinin katılmasıdır. Rakka hamlesi, Arap halk devrimini de rotasına koydu, diyebiliriz. Suriye devrimi Deraa’da Arap halkı öncülüğünde başladı. Bu devrimin gerçek öncüsü ortaya çıkmadı. Ortaya çıkanlar da bölgesel ve uluslararası güçlerin maşası. Devrimin çizgisinden sapmasına neden oldu. Rakka hamlesi, bölge halklarının arasında sağladığı birlik ile devrimi de gerçek rotasına kavuşturdu.

* İkincisi bu kadar sayıda Arap gencinin katılmasıyla Demokratik Suriye’nin ulusal ordu çekirdeği oluştu. Aslında tamamlandı da diyebiliriz. Diğer halklara saldıran, onları sömürgeleştirmek isteyen bir ordu değil bu. Kendini ve tüm halkları savunma felsefesi anlayışı temeli üzerine kurulu bir ordudur bu.

QSD SALT ASKERİ GÜÇ DEĞİLDİR

Tüm halkların içinde buluştuğu ve birleştiği QSD, son hamlesiyle Demokratik Suriye’nin ordusunun çekirdeği olduğunu kanıtladı. YPG ve YPJ’nin de içinde olduğu QSD’yi sadece bir askeri güç olarak görmek yanlıştır. Toplumsal bir güçtür aynı zamandı. Çünkü özgürleştirdiği her yerde ahlaki duruşunu gösteriyor. Özgürleştirdiği yerlerdeki halkların toplumsal, tarihsel ve kültürel değerlerini koruyor. QSD toplumsal, ahlaki, kültürel bir savunma gücüdür.

KUZEY SURİYE FEDERASYONU’NUN İNŞASI

Rakka hamlesi, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu inşa etme hamlesidir. Özgürleştirilen her yerde halkın kendi kendisini yönetmesi sistemi oluşturuluyor. Devrim budur işte. İşgal altından kurtarılan alanlarda yaşayan toplum, topluluk, kültür, cinslerin kendilerini yönetme sistemi oluşturulmadan devrim yapılmış sayılmaz.

YPJ’NİN ÜSTLENDİĞİ ROL VE GÖREV

YPJ’nin varlığı, rolü ve direniş gücü devrimimizi diğer devrimlerden ayıran temel bir faktördür:

* YPJ Rakka hamlesinin her üç aşamasında savaşçı ve komutanlarıyla en ön mevzilerde yerini aldı. YPJ, bu hamlede temsili ve komutanlığı tarafından koordine edilme şeklinde yer aldı. Bu hamle QSD ve YPJ’den iki komutan tarafından komuta ve koordine ediliyor.

* YPJ bölgede ve uluslararası alanda bir model oldu. YPJ direnişiyle herkesin tecrübelerinden yararlanacağı bir model yarattı.

* YPJ sadece bir askeri güç çerçevesinde ele alınacak güç değil. YPJ ideolojik bir güçtür. İrade, ilke, bilinç ve kendi yaşamına yön veren bir kişilik yaratma gücüdür YPJ. Yeni kişilik ve onunla bağlantılı yeni yaşam daimi varlığının garantörlüğünü yaratıyor.

* Bir kadının kurtarılmasını bir ülkenin kurtarılması ile eş değer görüyoruz. Bir kadını özgürleştirdiğimizde bir ülkeyi özgürleştirmiş gibi oluyoruz. Sadece özgürleştirmeyi de yeterli görmüyoruz. Kendisini savunma iradesini geliştirdikten sonra görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz.

MİNBİC ÖRNEĞİ

Örneğin Minbic’de güçlerimiz savaştı. Şehitler verdik. Özgürleştikten sonra orada bir kadın savunma gücünü oluşturduk. Şimdi kadın savaşçı sayısı arttı. Şehit Sema adında eğitim akademilerini de açmışlar. Önümüzdeki günlerde de Askeri Meclislerini ilan edecekler. Eğitim, lojistik ve cephane konusunda her türlü desteği verdik. Bu yönlü çabalarımız her alanda da sürecek. Rakka için de aynı şeyi düşünüyoruz. Önce sivil meclis ilan edildi. Ardından askeri meclis ilan edildi. Şimdi de kadın askeri meclisi hazırlıkları yapılıyor. Süryani Kadınları için de aynı çabaları gösterdik. Hamlenin üçüncü aşamasının başlamasında o kadınlardan biri Süryani kadınları adına açıklamada yer aldı.

TÜRKİYE NE İSTİYOR?

Türkiye şu an ciddi bir bataklık içindedir. Türkiye’nin girişine izin verilen bölge bermuda üçgeni oldu. Türkiye’nin meselesi sadece Bab değil. Büyük bir coğrafya parçası meselesi de değil. Birincisi Türkiye işgalci bir güçtür. İkincisi Türkiye ‘Suriye krizini çözmek için geliyorum’ diyor ama kendisi bir krizdir. Türkiye sadece kendisine bağladığı çete gruplarına ihanet etmedi. Komşuluk ve insani olma adı altında Suriye halklarına ihanet etti. Türkiye’yi kendisi ve bağlı grupları Suriye’ye bulaşmış kanserli bir hücre olarak tanımlamak en doğrusudur. Suriye hakları bunu görüp bu parçayı kesip atmalıdır. ‘Fırat Kalkanı’ Suriye ülkesi ve topraklarına bulaştırılmış bir kanser urudur. Türkiye aynı zamanda bu urun yayılması için de çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Bu Suriye halklarının bir trajedisidir.

Türkiye’nin bulaştığı ve işgal ettiği bölgede Suriye halkları şimdi bir felaketi yaşıyor.