Alman sanatçılar: AB Türkiye’ye göz yumarak sadece felaketi erteliyor

Ermeni Soykırımı anısına Almanya, Sırbistan, Ermenistan ve Türkiye’de konserler içeren ‘Ağıt’ projesine Türkiye tarafından müdahale edilmesine Alman sanatçılardan tepki geldi.

Ermeni Soykırımı anısına Almanya, Sırbistan, Ermenistan ve Türkiye’de konserler içeren ‘Ağıt’ projesine Türkiye tarafından müdahale edilmesine Alman sanatçılardan tepki geldi. Konserleri organize eden Dresden Senfoni Orkestrası üyesi sanatçılar, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’nin baskılarına boyun eğerek sadece ‘felaketi ertelediğini’ ve ‘daha büyük bir felakete’ yol açtığı eleştirisinde bulundular.

Alman Der Spiegel dergisine konuşan Dresden Senfoni Orkestrası şefi Markus Rindt ile sanatçı Marc Sinan, Ağıt isimli pojenin Dresden, İstanbul, Belgrad ve Erivan’da konserler ile halklar arasında ‘barışmanın’ sağlanması amacını taşıdığının altını çizdiler. Türk, Ermeni ve Alman sanatçıların yanı sıra eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden gelen sanatçıların oluşturduğu ‘No Borders Orchestra’ adlı grubun da yer aldığını belirten sanatçılar, Türk hükümetinin AB Komisyonu’na bağlı Eğitim, Görsel-İşitsel ve Kültür Yürütme Ajansı'na (EACEA) baskı yaparak, projenin basında yer alması için çaba gösterdiğini hatırlattı.

Senfoni Orkestrası Şefi Markus Rindt, Türkiye’nin de EACEA’ya maddi katkıda bulunduğunu söylerken, Türk hükümetinin bu katkı paylarını ödememe ve yine üyelik müzakerelerini bitirme gibi tehditlerle geldiğini kaydetti.

Ağıt adlı senfoni orkestrası konserlerinin ilanlarında soykırım kelimesinin geçmesi nedeniyle metnin EACEA’nın internet sayfasından kaldırılmasını eleştiren sanatçı Marc Sinan ise, bunun ‘sanatçının düşünce özgürlüğüne yapılmış ağır bir saldırı’ olduğunu söyledi. Sinan, kendilerinin olguları ‘olduğu gibi adlandırmayı’ seçtiklerinin altını çizdi.

‘AB BASKILARA BOYUN EĞEREK ‘FELAKETİ’ ERTELİYOR’

Marc Sinan ayrıca AB’nin pasif tutumuyla Türkiye’deki otoriter yönetimin getireceği felaketleri sadece geciktirdiğini belirtirken, bunun da yaşanacak felaketin daha büyük olmasını beraberinde getireceğini vurguladı.

Sinan, Kürtlere yönelik saldırılar, muhaliflere yönelik baskılar, otoriterleşme ve Avrupa’ya yönelik mülteci akınının Türkiye’nin neden olduğu felaketler olarak görülmesi gerektiğini de söyledi.

Markus Rindt ise, Türkiye’nin Almanya’daki mizah programlarına yönelik baskılarının ve sonrasında kendi projeleri üzerinde baskı yapmasının kabul edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.