Güven: Tekçi zihniyetin devam etmemesi için 'hayır' denilmeli

Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Kürt Yazarlar Derneği'nin Genel Sekreteri, Araştırmacı Yazar Eyyüp Güven, referandum sürecine ilişkin ANF'ye konuştu.

Kürt Yazarlar Derneği'nden Eyyüp Güven, referandumda 'Hayır' demeye çağırdı.

Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Kürt Yazarlar Derneği'nin Genel Sekreteri, Araştırmacı Yazar Eyyüp Güven, referandum sürecine ilişkin ANF'ye konuştu. 

Güven, ''Referandum demokratik süreçlerde yapılan bir halk danışmasıdır, halk oylamasıdır. Ancak Türkiye'de 16 Nisan'da yapılmak istenen referandumun amacı, 1299 yılından Cumhuriyet sürecine kadar, uygulanmak istenen tek zihniyet anlayışının kesintiye uğrayan bölümünün halka sunulması ve zor ile kabul ettirilmesidir. Bir sistem sorunudur, rejim sorunudur'' dedi.

‘DİKKATLERİ DAĞITMAK İÇİN BU SÜREÇTE REFERANDUMA GİDİLDİ’

AKP hükümetinin böyle bir süreçte referandumu yürürlüğe koymasındaki amacın, ezilen halkların dikkatini dağıtmak ve kaos farkındalığını berteraf etmek olduğunu vurgulayan Güven, ''Ortadoğu'nun parsellenmeye çalışıldığı ve üçüncü dünya savaşının an meselesi olduğu bir süreçte, Türkiye'nin ezilen halklarının dikkatini başka bir yöne çevirmek için zeminin hazır olduğu bir ortamı seçmesi manidardır. Her gün ölüm haberleri ile uyanan annelerin dikkatini başka alanlara çekmek ve istediklerini uygulamaya koymak için bu süreç seçilmiştir'' şeklinde konuştu.

‘AKP TEKÇİ ZİHNİYETİ SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYOR’

İktidarın bu seçim ile yine mevcut olan tekçi zihniyet anlayışının vadesini uzatma ve ezilen halkların kazanımlarını boşa çıkarmaya çalıştığını söyleyen Güven, ''AKP hükümeti bu referandum ile önüne tek bir seçenek koymaktadır; 'tek devlet, tek din, tek dil' mantığını hayata geçirmek ve uygulama sürecinde ezilen halkların kazanımlarını boşa çıkarmak, gasp etmektir. Tampon bölge ve sınır ötesi sonu belli olmayan bir savaşa müdahil olmasının nedeni budur. Şayet referandumda 'Evet' çıkarsa ülke sonu belli olmayan bir kaos ortamına sürüklenecektir'' diye belirtti.

NEDEN HAYIR DENİLMELİ?

Başta Kürt halkı olmak üzere, diğer etnik kimliklerin de neden 'Hayır' demeleri gerektiğine dair Güven, şu değerlendirmeyi yaptı:

"9 Temmuz 1960 tarihinden günümüze kadar yapılan beş referandum oylaması sonuçları incelediğinde, hiçbirinin ezilen emekçi halklar ve inançlar için yarar getirmediği, aksine bir yıkım getirdiği görülmektedir. 2017 yılının Nisan ayında yapılacak olan referandumun geçmiş referandumlardan daha iyi olacağını düşünmek gerçeklikten uzak bir bakış açısından öte değildir. Bundan dolayı, yapılacak referandumda 'Hayır' tercihini kullanmak için binlerce neden sayabilirim. Tekçi zihniyete hitap eden anayasal değişikliği öngördüğü için 'Hayır' denilmeli. Cumhuriyetten günümüze kadar yapılan referandum oylamasının hiçbiri halklara, inançlara ve tercihlere çözüm getirmediği için 'Hayır' denilmeli. Türk, Kürt, Ermeni, Süryani, Arap, Keldani halklarına barış getirmediği için; Müslümanlık, Hıristiyanlık, Alevilik, Yahudilik, Êzidî inançlarına serbestlik getirmediği için; cinsel tercihlerinden dolayı, ötekileştirilen (LGBT) insanlar için 'Hayır' denilmeli. Her gün manşetlerde görmeye alıştığımız kadın eksenli şiddete çanak açan bir zihniyeti reddetmek için 'Hayır' denilmeli. Sokak ortasında çocuk cesetleri, donduruculara cesetler konulmasın diye, ülkede 'barış' tesis edilsin diye, hiçbir anne evlat acısı yaşamasın diye, en önemlisi insan olduğumuz için, insanın insan olma gereklerine saygı duyulması için 'Hayır' denilmeli."

Güven, ''Şayet 'Evet' mantığı gelişirse, demokrasi söylemleri bile rafa alınacak ve düşünce, sorgulama mantığı yok olacaktır. Bütün halklar ve inançlar, demokrasiye inanan tüm kesimler geç olmadan işin pratiği yönünü işleterek sürece dahil olmalıdır, aksi takdirde sadece geç olmakla kalınmayacak, her şey yok olacaktır'' diye devam etti.

‘BÜTÜN AYDIN VE SANATÇILAR DA HAYIR DEMELİ’

Son olarak düşünür, sanatçı ve bütün aydın kesimlerin de referandumda 'Hayır' demeye çağıran Araştırmacı Yazar Eyyüp Güven, şunları söyledi: ''Başta eli kalem tutan herkes, düşünebilen her beyin, fırçasını kullanabilen her ressam, besteleri en güzel şekilde çalan ve yorumlayan sanatçı, şiirlerini gecenin karanlığına atfederek aydınlıklar yaratan şair... Demokrasi ve barışı bu kadim topraklarda isteyen herkes… Sessiz olmayın, bir çığlık olun ve karanlığı aydınlatın. Hepiniz Martin Niemöller‘in sözünü biliyorsunuzdur: 'Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında, sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı'...''