GÖRÜNTÜLÜ

II. Amed Film Festivali sınırları aşarak halkla buluşuyor

II. Amed Film Festivali “Sınırsız Sinema” sloganıyla sinema severler buluştu. Halkın yoğun ilgi gösterdiği festivalde Kürt sineması olmak üzere Ortadoğu’nun tüm halkları adına çekilen sinema filmleri izleyiciyle buluşturuluyor.

Amed’de belediye eş başkanlarının tutuklanması ve belediyelere kayyum atanmasının ardından kentte ilk kez sanatsal bir etkinlik düzenlendi. “Sınırsız Sinema” sloganı ve “Özgürlük” temasıyla düzenlenen II. Amed Film Festivali’ne sinema severleri yoğun ilgisi gösterdi. Kasım ayında düzenlenmesi planlanan II. Amed Film Festivali, olumsuz siyasal ortam nedeniyle gerçekleştirilmemişti. DBP’li Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle 2012 yılında düzenlenen I. Amed Film Festivali belediyeye kayyum atanmasının ardından bu yıl Ortadoğu Sinema Akademi’nin öncülüğünde kentteki sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa düzenledi. Festival komitesi kayyum atanan belediyelerden destek almak yerine kentteki sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa festivali düzenleme kararı aldı. Festivale, Eğitim Sen, Türk Mimarlar ve Mühendisleri Odası (TMMOB) Diyarbakır Sanat Merkezi ve Pir Sultan Abdal Derneği’nde sayısız politik filme ev sahipliği yapıyor.

Destek almadan zor koşullardan düzenlenen festivale halk yoğun ilgi göstererek sahip çıktı. 3 gün boyunca sayısız uzun ve kısa metraj filmin sinema severle buluşacağı festivalde, etnik ve kültürel filmler öne çıkıyor. Festivale destek amacıyla İstanbul, Roma, Kuzey Kıbrıs, İzmir ve Ankara gibi merkezlerde de 3 gün boyunca Amed Film Festivali adına filmler sergileniyor. Geleneksel rollerin dışında yeni ve özgür anlatı alanlarının önünün açıldığı festivalde, başta Kürt sinemacılar olmak üzere Ortadoğu’nun tüm halkları adına çekilen sinema filmleri izleyiciyle buluşturuldu. Festivalde söyleşi, panel ve açık oturum düzenlenerek, sinemadaki sınırlar aşıldı, yurttaşlar yönetmenlerle bir araya geldi.

İŞGAL VE SÖMÜRÜ ORTASINDA BAŞKA BİR PERDE

Festivalin Tertip Komitesi’nde yer alan Çınar Doğan Amed Film Festivali’nin zor koşullara rağmen ikincisini düzenlediğini söyledi. Festivalin klasik anlamda bir film festivali olmadığının altını çizen Doğan, “Normal bir zamanda ve alışagelmiş filmler sergilemiyoruz. Bölge halkının yaşadıklarını filmleştirmiş eserleri halkla buluşturuyoruz. Direnişi ve paylaşımı esas alıyoruz. Bu yüzdendir ki yoğun bir ilgi ve sahiplenme var” dedi. Bu koşullarda festivalin gerçekleşmesinin önemine dikkat çeken Doğan, “İşgalin ve sömürünün ortasında bambaşka bir perde bile sinema severlerle buluşuyoruz. Bir bakıma bu sürecinde bir eleştirisidir. Bu coğrafyada tüm canlılar işkal altında” diye konuştu.

HAPS OLMUŞ BİR ORTAMDA ALTERNATİF BİR ETKİNLİK

Festivalin sadece Amed’e yapılmadığını da aktaran Doğan, “Birçok merkezde de destek amacıyla gerçekleştiriliyor. İzmir, Ankara, İstanbul Roma ve Kuzey Kıbrıs gibi merkezler de şu an film gösterimleri var. Aslında festival bir mekanda sınırlı kalmayarak dayanışma etkinliğine dönüştü. Bir anlamda da zor koşulların bizi mahkum etmesinin dışına çıktı. Bizler de sınırları aşarak her yerde gösterim yapmayı başardık” dedi. Festivalin Diyarbakır’da halkın hapsolduğu bir ortamda alternatif bir etkinlik olduğuna işaret eden Doğan, halkın ortaklaştığı ve tartıştığı alternatif bir mekan ve özgün tartışma alanı yarattıklarının altını çizdi.

ZOR KOŞULLAR GÜÇLÜ ÇIKIŞLARA SEBEP OLDU

Belediye kayyum atanması ve halkın iradesinin çiğnemesi sebebiyle belediyenin sinema salonlarında değil de sivil toplum örgütlerinin şubelerinde filmlerin sergilendiğini belirten Doğan, “Yaşanan gelişmeler bizi kayyımla çalışamaz boyutuna getirdi. Ama olumsuz durumlar daha güçlü çıkışlara sebeplere oldu. Halkın daha uğrak mekanları çok amaçlı kullanım yerlerinin oluşmasına neden oldu. Zor koşullar olsa da biz geri adım atmadık” dedi.