ANALİZ

AKP bindiği dalı kesmeye, Kürtler de ezberi bozmaya devam ediyor…

"Diz çökmedik bizimle gurur duyun" diyen Mehmet Tunçlar, "Ne olursa olsun son muhteşem olacak" diyen Çiyagerler, Asyalar, Sêvêler Cizre'deydiler, Amed'deydiler, İstanbul'da, İzmir'de, Van'daydılar.

Kürtler, demokratlar, kadınlar, bu Newroz'da da yüz yıllık sömürgeci ezberi bozdu, hatta ezdi geçti. Amed başta olmak üzere Cizre'de, Van'da, Batman'da, İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, oldukları her yerde renkleriyle, sloganlarıyla, direnişleriyle AKP karanlığına karşı bir güneş gibi doğdular. Newroz ateşi bir kez daha aydınlattı yüreklerimizi, beyinlerimizi, bedenlerimizi.

Ezber neydi? Yüz yıllık ezberi, "Kürdü inkar ve imha et" cümlesi ile kısaca özetlemek mümkün. 20. yüz yılda Ortadoğu'nun kaderi Kürtsüz yazılmıştı, aynı kaderi ezber cümlelerle 21. yüzyılda bir kez daha yazmayı denediler, ama olmadı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Özgürlük Hareketi bu kaderi değiştirdi. Özgür insanı, Kürdü ve kadını esas alan ideolojisiyle, örgütüyle, mücadelesiyle bu kaderi değiştirdi. Arkasına uluslararası desteği de alarak bu ezberle yürüyen her hükümet, her iktidar, her askeri-siyasi strateji geldi geldi Kürt direniş duvarına çarptı durdu. 

2015 5 Nisan'ından itibaren, tam ezberin bozulup da yepyeni bir çözüm sürecinin hayat bulacağı süreçte, AKP ve ardındaki akıl vericileri, klasik inkar ve imha siyasetini tekrardan gündemleştirdi. Kürt Halk Önderi ile ilişkilerin tümden kesilmesi ile başlayan bu darbe süreci, şehirleri yakıp yıkmaktan, direnen onurlu Kürtleri, demokrat Türkiyelileri en vahşi biçimlerde katletmeye, işkencelerle yıldırmaya, zindanları tıklım tıklım doldurmaya kadar bin bir türlü vahşet, yalan-dolan politikalarla bugüne kadar geldi. Yapmadıkları, denemedikleri kalmadı.

Peki ne oldu? Cizre'de, Şırnak'ta, Nusaybin'de taş üstüne taş bırakmadı da ne oldu? Yüzlerce direnişçiyi katletti de ne oldu? Süleyman Soylu "Nisan ayında kimse PKK'nin adını ağzına alamayacak" diyordu, ne oldu peki? Borazanlaşan "tek medya"yı da kurup kendisinden başka kimsenin konuşmasına, propaganda yapmasına izin vermedi de ne oldu? Zindanları binlerce demokrat, yurtsever insanlarla doldurdu da ne oldu?

Ezberciler hayat okulunda sınıfta kalmaya mahkumdur. Hele de karşılarında Kürt halkı gibi Newrozlaşan bir halk gerçekliği varsa, kesinlikle sınıfta kalmaya mahkumdur.

Milyonlarca Kürt her şeyi göze alarak "PKK halktır, halk burada" dedi, Mehmet Tunçların, Çiyagerlerin, Sêvêlerin, Asyaların o onurlu direnişlerini Newroz meydanlarına taşırdı. Sayın Öcalan ile 5 Nisan'dan beri hiç bir görüşme olmadı, ama İmralı'nın perspektifini yüreğine yazmış aynı milyonlar "Biji Serok APO" diyerek tecride en anlamlı cevabı verdi. Tüm özgürlük tutsaklarının, rehin alınmış HDP'li siyasi temsilcilerin meydanlarda sesi oldu. Aynı zamanda anayasa değişikliği için "HAYIR"ı da yüksek ve kararlı bir sesle haykırdı.

"Diz çökmedik bizimle gurur duyun" diyen Mehmet Tunçlar, "Ne olursa olsun son muhteşem olacak" diyen Çiyagerler, Asyalar, Sêvêler Cizre'deydiler, Amed'deydiler, İstanbul'da, İzmir'de, Van'daydılar. Özgürlük tutsakları oradaydılar. Sayın Öcalan oradaydı. Diz çökmeyenler, daha da ötesi "MUTLAKA KAZANACAĞIZ" diyenler oradaydılar.

AKP ve MHP, ardındaki güçler bu fotoğrafı iyi görsünler, bu sesi iyi duysunlar. Bu ses zaferin sesi, fotoğraf zaferin fotoğrafıdır. Bu yüz yılda Kürtleri görmeden, dikkate almadan tek bir adım bile atamazsınız. Direnen Kürt halkı, zulme boyun eğmedi, eğmeyecek. Kürtler, şimdi stratejiyi, politikayı belirleyen temel güç olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Nasreddin Hoca'nın bindiği dalı kesme fıkrası meşhurdur, derslerle doludur. AKP aynı bu fıkrada olduğu gibi bindiği dalı kesiyor, ama iktidar hırsı öylesine körleştirmiş ki kendisini, bindiği dalı kestiğini ancak düşünce görecek. Ama politikadaki bu düşüşü, fıkradaki gibi komik olmayacak tabii ki.

AKP, hemen Newroz akşamı telaşla referandum mitinglerini bir kaç günlüğüne durdurma, bir durum değerlendirmesi yapma kararına gitti. Telaş içinde Kürtlerin direnişine ve "HAYIR" duruşuna karşı yeni bir pozisyon belirlemeye çalışacaklar. Yeni Osmanlı'nın yeni bir oyununa hazır olmalıyız. Karşımıza çıkacak her oyunu, Newroz duruşuyla, direniş ve "MUTLAKA KAZANACAĞIZ" çizgisiyle boşa çıkarmalıyız. AKP bindiği dalı kesmeye devam ediyor, biz de ezberleri bozmaya devam edelim...

Evet, kazanan İmralı'dır, Çiyagerler, Mehmet Tunçlar, Sêvêler, yüzlerce genç, Newroz gülüşlü çocuklar, analardır. Yattığınız o kutsal topraklarda rahat uyuyun yoldaşlar, bu halk sizinle gurur duyuyor, muhteşem direnişinizi görüyor ve hissediyor. Bu yıl tutuşturduğunuz Newroz ateşiyle aydınlanıyor, ısınıyor, yaşıyor ve aydınlatıyor, ısıtıyor, yaşatıyor.

Her günümüz Newrozca, her anımız zaferle olsun.