KCK: Mahalleleri ve sokakları eylem yeri haline getirelim!

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: Halkımız bu zulme karşı artık her sokağı örgütleme ve eylem alanı haline getirmelidir. Soykırımcı sömürgecilik şehirleri işgal etmişse halkımız mahalleleri ve sokakları örgütleme ve eylem yerleri haline getirmelidir.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı AKP iktidarının MHP ile birlikte 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra ve 20 Temmuz Olağanüstü Hal ilanı ile yaptığı siyasi darbelerle Kürt halkına ve demokrasi güçlerine yaptığı zulüm ve baskının 12 Eylül ve 1990’lı yıllarda yapılan baskıları aştığını belirtti. KCK açıklamasında, “AKP-MHP iktidarının son iki yılda yaptıkları 1938 Dersim soykırımından bu yana hiçbir dönemde yapılmamıştır. AKP-MHP iktidarı için tüm Kürtler düşman görülmektedir. Çünkü bu iktidar bu ağır zulümle Kürtler üzerinde yürüttüğü soykırımı sonuca ulaştırmak istemektedir” denildi.

‘AKP-MHP FAŞİST İKTİDARI HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPACAK KARAKTERDEDİR’

Bir haftadan fazladır Xerabê Bava köyünün kuşatılarak, yakılıp yıkıldığına dikkat çeken KCK, “Yaşlı, çocuk, kadın demeden tüm köylüler üzerinde işkence ve zulüm uygulanmaktadır. Öldürdükleri üzerinde 1990’lı yıllarda olduğu gibi poz verip resim çektirmektedirler. AKP-MHP faşist iktidarının ölülere ve mezarlara saldırması her türlü zulmü yapacak karakterde olduğunu ortaya koymaktadır. 2016’da Kürt şehirlerinde yaptığı zulümle Kürt soykırımını tamamlamak için her türlü insanlık dışı uygulamaları yapacağını göstermiştir. İktidarını kaybetmekten korkanlar tarih boyu zulümlerini artırmışlardır. AKP-MHP iktidarı da soykırımcı sömürgeciliği ayakta tutmak için bu kadar zulüm yapmaktadır. Xerabê Bava’da yapılanlar sadece bir köye değil, tüm Kürt halkına yönelik saldırıdır” dedi.

‘İRADE KIRMA SALDIRILARINA KARŞI HALKIMIZ HER YERDE TEPKİSİNİ GÖSTERMELİ’

KCK açıklamasında şu ifadelere de yer verildi:

“HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, binlerce siyasetçinin, onlarca belediye eşbaşkanının ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla amaçlanan Kürt halkının iradesini tanımama ve kırmanın yeni bir adımı olmuştur. Bir taraftan Xerabê Bava’da olduğu gibi halka zulüm yapılırken, diğer taraftan Kürt halkının siyasi iradesini kırmak için saldırılarını sürdürmektedir. Bu soykırımcı sömürgeciliğe karşı çok yönlü ve kararlı mücadele yürütmeden bu uygulamaları sonlandırmak mümkün değildir. Baskı ve zulmün olmadığı demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan sadece ve sadece mücadeleyle bu soykırımcı politikalar yenilgiye uğratılarak yaratılabilir.

Xerabê Bava’daki zulme, tüm tutuklamalara, milletvekillerine yönelme ve irade kırma saldırılarına karşı halkımız her yerde tepkisini ortaya koymalıdır. Zulmü durdurmak, yeni Xerabê Bava zulümlerinin önüne geçmek ancak mücadeleyle olur. Soykırımcı AKP-MHP iktidarı zulümle baskıyla ömrünü uzatmak istemektedir. Ancak Kürt halkı onlarca yıldır bu tür zulüm dönemlerine karşı hep mücadele etmiş, her seferinde Kürt halkının özgürlük mücadelesi bu süreçlerden güçlenerek çıkmıştır. AKP-MHP soykırımcı faşist iktidarına karşı yürütülen mücadeleyle Kürt halkının özgürlük mücadelesi daha da gelişip güçlenecektir. Bu son savaşta soykırımcı sömürgeciler başarısız kılındığında artık Türkiye kaçınılmaz olarak demokratikleşecek ve Kürt halkı özgürleşecektir.

‘SOYKIRIMCI SÖMÜRGECİLİK MUTLAKA YENİLECEKTİR’

Korkunun ecele faydası yoktur. Soykırımcı sömürgecilik mutlaka yenilecek, özgürlük mücadelemiz mutlaka kazanacaktır. Xerabe Bava’ya saldırı ve halka yapılan zulüm soykırımcı sömürgeciliğin ömrünü daha da kısaltacaktır. Halkımız bu zulme karşı artık her sokağı örgütleme ve eylem alanı haline getirmelidir. Soykırımcı sömürgecilik şehirleri işgal etmişse halkımız mahalleleri ve sokakları örgütleme ve eylem yerleri haline getirmelidir. Kürt halkı Xerabê Bava saldırısına karşı her yerde tepkisini göstererek soykırımcı sömürgeciliğe karşı öfkesini ortaya koymalıdır.

AKP-MHP iktidarının Xerabê Bava’daki zulmü ve düşmanlığı, siyasetçiler üzerinde uyguladığı baskılar Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin referandumda neden hayır diyeceğini ortaya koymaktadır.”