KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Mahir Çayan ve 9 arkadaşının 1972 30 Mart’ında Tokat’ın Niksar ilçesi Kızıldere köyünde katledilmesini kınayarak, onların faşizme karşı direnişinin takipçisi olacakları sözünü bir kez daha yineledi.

KCK açıklamasında, “12 Mart 1971’de gerçekleşen askeri faşist darbesine karşı direnen bu yiğit devrimciler Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'daki demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yeni bir dönem başlattılar. Emperyalizmin ileri karakolu olan oligarşik faşist devlete karşı tereddütsüz direnerek fedai bir direniş geleneği yarattılar. Yüzyıllardır her halk hareketini ve isyanı zalimce bastırmış bir geleneğin takipçisi olan Türk devleti karşısında böyle bir direnişi geliştirerek halkları cesaretlendirip büyük bir moral vermişlerdir. Zulüm karşısında boyun eğilmeyeceğinin onurlu duruşunu örnek bir biçimde ortaya koyarak; zulme, baskıya ve faşizme karşı bir direniş tohumu bu topraklara atılarak zalime karşı boyun eğmeyen bir direniş geleneğini yarattılar. Böylece bu toprakların ve halkların ihtiyacı olan en büyük değeri halkların eline verdiler. Böyle bir değeri halklarımıza kazandırdıkları için halklarımız Mahirleri, Denizleri ve İbrahimleri her zaman minnetle anacaktır” ifadelerine yer verildi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“Önder Apo daha Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kayıt yaptırmadan önce İstanbul’da Mahir Çayan’ı bir seminerde konuşmacı olarak dinlemiş. Kürt sorunu konusunda yaptığı değerlendirmeden etkilenmiştir. Mahir Çayan’ın devrimci kişiliği Önder Apo üzerinde önemli etkilerde bulunmuştur. Bu devrimci 9 arkadaşıyla birlikte şehit düşüp tarih yaratan devrimciler kervanına katıldığında, Önder Apo derhal bu devrimcilere karşı sorumluluklarını yerine getirmek için Mahir Çayan’ın da okulu olan Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okul boykotunu örgütlemiştir. Önder Apo böylece devrimcilere ve değer yaratanlara karşı sorumluluğun nasıl yerine getirilmesi gerektiğini göstermiştir. Önder Apo o günden bugüne kadar da halka ve tüm şehitlere karşı sorumluluğunu her zaman en üst düzeyde göstermenin çabası içinde olmuştur. Her şahadeti mücadeleyi geliştirmenin gerekçesi yapmıştır. 

Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi her zaman Türkiyeli devrimcilerin halkların kardeşliği ve Kürt sorununun çözümü için verdiği emeklere layık olmaya çalışmıştır. Onların özlemlerini ve devrimci kişiliklerini Kürt halkının özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yaşatmıştır. Kürdistan'daki devrimci mücadeleyle de Türkiye'deki özgürlük ve demokrasi mücadelesini ortaklaştırma sorumluluğu ve çabası içinde olmuştur.

Önder Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi onların mücadelesini, Kürdistan'da gelişen özgürlük mücadelesine yaptıkları katkıları hiçbir zaman unutmamış, onların anılarına Kürdistan'da özgürlük mücadelesini yükseltme ve Türkiye'deki demokrasi mücadelesini geliştirme sorumluluğuyla cevap olmaya çalışmıştır. Özgürlük Hareketi bundan sonra da Mahir Çayan ve tüm devrim şehitlerinin özlemi olan demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan mücadelesini geliştirerek onları demokratik Türkiye, özgür Kürdistan ve demokratik Ortadoğu gerçeğinde yaşatacaktır.”