KONGRA-GEL: 2017 yılı direniş ve özgürlük yılı olacak

KONGRA-GEL, "2017 yılında Türk devlet faşizmini yenerek hem halklarımız hem de tüm insanlık için yeni tarihi bir dönemi başlatacağız" dedi.

KONGRA-GEL Eş Başkanlığı, bugün yazılı yeni yıl mesajı yayımladı. 

Mesajda, "2016 yılı bir yandan Türk devletinin çökertme planı çerçevesinde topyekûn savaş yılı olurken, diğer yandan halkımız açısından da bu plana karşı topyekûn kahramanca direniş yılı oldu. Bu plan kapsamında Önder Apo’ya yönelik olarak da, 2016 yılı baştan sona kadar ağır bir tecrit ve yaşam riskinin olduğu bir yıl oldu" denildi.

"2016 yılında Türk devlet faşizmi, her türlü vahşeti uygulayarak öz yönetim direnişlerinde direnişçilerin iradesini kırmak istedi" vurgusunun yapıldığı mesajda, şöyle devam edildi:

'ERDOĞAN PERİŞAN OLDU!'

"Ancak bütün öz yönetim direnişçilerinin direniş iradesi Mehmet Tunçlar'da ve Çiyagerler'de zirveleşerek zaferin iradî gücünü ve temelini oluşturdu. 

Öz yönetim direnişleri, Erdoğan ve AKP’nin barbarlığının IŞİD barbarlığıyla aynı olduğunu deşifre etti. Yüzlerindeki sahte İslam maskesini düşürdü, sömürgeciliğin çirkin yüzünü halklarımızın ve dünya kamuoyunun önünde açığa çıkardı, onları rezil etti, psikolojik ve moral olarak Erdoğan’ı perişan etti.

Erdoğan ve Bahçeli faşist ittifakı, Kürt halkının kazanılmış tüm değerlerine yönelik yürüttükleri çökertme politikası çerçevesinde HDP milletvekillerini, DBP belediye eş başkanlarını, her iki partinin üyelerini ve Kürt gazetecileri tutuklayarak, sivil toplum örgütlerini ve Kürt basınını da yasaklayarak, Kürt halkının özgürlük iradesini kırabileceklerinin hesabını yaptılar ama başaramadılar.

Önder Apo’nun sürekli dile getirdiği darbe mekaniğine ilişkin uyarılarını dikkate almayan AKP hükümeti, 2016 yılında başarısız bir darbe yaşadı. Kürt sorununda demokratik siyasal çözümü kabul etmeyen AKP’ye karşı, Türk devlet sisteminde var olan darbe mekaniği çerçevesinde yeni darbeler de yaşanabilir. Bundan kurtulmanın tek yolu, Kürt sorununun çözümü temelinde demokrasi ve özgürlüklerin sağlanmasıdır ki, faşist devlet ittifakı bundan uzaktır.

Türk devleti; Şengal'e yönelik tehdit, Şehba ve El Bab saldırıları ve işgali ile içerde yaşadığı ağır krizin üstünü şövenizm ile örtmek istiyor. Ancak bu mümkün olmadığı gibi tam tersine Suriye bataklığının içine doğrudan girerek, içinden çıkamayacağı bir belaya bulaşmıştır. 2017 yılında bu politikaların ağır bedelini ödeyecektir. 

Erdoğan ve Bahçeli’nin yürüttüğü Kürt düşmanlığına dayalı politikalarıyla Türk devleti zıvanadan çıkmış bulunuyor. Kürt halkının tüm değerlerini ve kazanımlarını Türkiye için tehlikeli görüyor ve bunları ortadan kaldırmak için insanlık dışı her türlü yöntemi uyguluyor. Ancak tüm bunlara rağmen istedikleri sonuçlara ulaşamıyorlar, tersine devlet her gittikçe daha çok daralıyor, daha çok zorlanıyor.

Erdoğan’ın kamuoyu önünde sürekli belirttiği 'bizim için ölüm kalım meselesidir', 'ne yaparsa yapsınlar diz çökmeyeceğiz' ifadeleri, AKP ve MHP faşist ittifakının ruh halini ve ne kadar darda olduklarını açıkça ortaya koymaktadır.
Özgürlük, barış ve demokrasi isteyen Kürt halkını çöktürme planı ile bitirmeyi hedefleyen Erdoğan, Özgürlük Mücadelesi karşısında diz çökmeyeceklerini söyleyecek duruma düşmüştür."

'KÜRTLER KENDİ ÇÖZÜMÜNÜ GERÇEKLEŞTİRECEK'

Kürt halkının, varlığını inkâr eden ve imha politikalarında ısrar eden sömürgeci Türk devlet sistemini ve zihniyetini kabul etmesi ve beraber yaşamasının mümkün olmadığına dikkat çekilen mesajda, şunlar da kaydedildi:

"Ya Kürdistan ve Türkiye halklarının antifaşist tüm dinamikleri ortak bir mücadele ile Erdoğan-Bahçeli’de temsilini bulan devlet faşizmini yenecek ve halklarımız için yeni demokratik bir gelecek yaratacak, ya da Kürdistan halkları kendi özgürlük yürüyüşünü yükselterek kendi çözümünü gerçekleştirecektir.

Bunu başarmanın koşulları her zamankinden daha fazla vardır. Demokrasi ve özgürlükten yana olanlar şunu iyi bilmelidir ki; halklarımızın özgürlük mücadelesinin geldiği düzey, artık devrimsel bir değişim ve dönüşüm aşamasıdır. Bu sadece Kürdistan ve Türkiye ile sınırlı olmayıp, tüm bölgeyi etkileyecek olan devrimsel bir süreçtir.

Devlet faşizminin bu kadar saldırmasının nedeni, bu devrimsel gelişmeler karşısında oldukça darda olmalarıdır. Mücadelenin daha da yükseltilmesiyle derinleşecek olan siyasal ve ekonomik kriz, Erdoğan – Bahçeli faşizmini tepe taklak edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu nedenle 2017 yılı direnişin en üst düzeye çıkacağı bir yıl olacaktır."

'FAŞİZMİ YENECEK, İNSANLIK İÇİN YENİ DÖNEM BAŞLATACAĞIZ'

KONGRA-GEL, açıklamasının sonunda da şu ifadelere yer verdi:

"2017 yılının Önder Apo’nun özgürlüğü, Kürdistan ve Türkiye halkları için barış ve demokrasi yılı olması temelinde, başta Önder Apo’nun, yaşamın her alanında direnen yoldaşlarımızın, her dört parçada yaşayan Kürdistan halklarının ve ilerici insanlığın yeni yılını içtenlikle kutluyoruz.

2017 yılında Türk devlet faşizmini yenerek hem halklarımız hem de tüm insanlık için yeni tarihi bir dönemi başlatacağımıza olan inançla, direnen halklarımıza ve tüm yoldaşlarımıza başarılar diliyoruz."