AKP/KDP çetelerinin Şengal’e saldırılarına tepki gösteren Kürt yazarlar, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu...

ÖZDEMİR: KDP TÜRKİYE'NİN ÖMRÜNÜ UZATIYOR!

Feysel Özdemir: Kürtlerin tarihi ihanet ve direniş ile yazılmıştır. Kürtler zafer kazandığı her dönemde ihanet ile karşı karşıya kalmıştır. Kürtler bugün tarihlerinin en kazançlı dönemindeler, ellerinde çok büyük bir fırsat var. Bu fırsatı iyi değerlendirmeleri halinde dünya tarafından kabul edilecekler. Bugün tüm dünyanın gözü dört parça Kürdistan’da direnen Kürtlerin üzerinde; çünkü Kürtler zafere doğru yürüyor. Üzülerek söylüyorum ki zaferle beraber ihanet tekrar baş gösteriyor. Bazı siyasetçilerimiz bu durumu birakujî olarak değerlendiriyor ancak ben öyle değerlendirmiyorum; bunun adı ihanettir! Birakujî, çok farklı bir şeydir. Karşılıklı bir sorun yaşar ve bu sorunu çözmek isteyip çözemezsen bu birakujîdir. Hâlihazırda bir yurt, bir mesele veya bir sorun için savaşmıyoruz. 

Sömürgeci devletler Kürtlerin özgürlük amaçlarına ulaşmaması için içimizden KDP’ye bağlı kişiler eliyle bizi karşı karşıya getirip meşgul ederken Türkiye’nin ömrünü uzatmaya çalışıyor. Sömürgeci devletlerle işbirliği yapıp Kürtlerin özgürlüğüne dönük silahlı bir saldırı gerçekleştiren herkesin, fikrin ve partinin karşısında yer almalıyız. Birakujî diyorlar, provokasyon diyorlar; ama bunun adı provokasyon değil! Şengal’e saldıranlar arasında Başika kampında eğitilen DAİŞ ve El Nusra çeteleri yer alıyor. Şengal’e saldırıların altında yatan amaç Rojava ve Başûr arasındaki bağı kopartarak Rojava’yı ablukaya alıp ambargo uygulamaktır. Bu şekilde hem Rojava’ya, hem de Bakur’a darbe vurarak Kürt özgürlüğünün önünü kapatılacaktır. Bunlar Türk devletinin politikalarıdır. Kimse bunun bir kişinin ya da bir partinin politikası olduğunu düşünmesin! 

Dönem Ulusal Kongrenin gerçekleşmesi için en uygun dönemdir. Bu Kongrenin toplanmaması için provokasyon gerçekleştiriliyor. Dönem ihanet değil; birlik, zafer ve özgürlük dönemidir."

DİLSÖZ: DİRENİŞ VE KAWA RUHU BOĞULMAK İSTENİYOR

Ömer Dilsöz: Böyle bir konuyu konuşmak bile canımızı acıtıyor çünkü bugün Kürtlerin göğüs göğse değil, omuz omuza savaşmaları gerekiyor. Kürtler Kerkük’ten Minbic’e uzanan geniş bir alanda IŞİD ile savaşıyorlar. IŞİD ki Ortadoğu’nun yeniden inşası sürecinde Kürtlerin yüzyıllardır süre getirdikleri direniş ve Kawa ruhunu boğmak istiyor. İşte böylesi bir ortamda Kürt güçlerinin nerede ve nasıl bir duruş sergilediği önemlidir. Bugün dara düştüğünde, yardıma ihtiyaç duyduğunda PKK’ye koşup, yarın bu dar boğazdan kurtulduğunda ‘Senin burada yerin yok’ demek ne kadar ahlaki ve doğrudur? Sadece Kobanê ruhuna saygıdan –o süreçte ulusal bir ruh ortaya çıkmıştı- kaynaklı dahi Kürtlerin silahlı bir şekilde karşı karşıya gelmemesi gerekiyordu. 

'KÜRT BİRLİĞİNİ BOZANLAR SÖMÜRGECİ GÜÇLERİN PİYONLARIDIR'

Barzani ya da bir başkası fark etmez, kardeşkanı dökülmesine neden olanlar kendi bindikleri dalı kestiklerinin farkına varmalı. Bu çok net bir intihardır çünkü sen Kürtler arasındaki birliği bozarak sömürgeci devletlerin piyonu haline geliyorsun. Mesele Barzani’nin Türkiye’ye gelip burada siyasi görüşmeler gerçekleştirmesi değil, elbette çevredeki devletlerle (Suriye, İran vb.) siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştireceksin ancak bu şekilde değil! Sorun ne olursa olsun Kürtler aralarında konuşarak anlaşmalılar; çünkü söz konusu Kürt meselesi olunca Kürt kuvvetleri birbirlerini desteklemek ve birbirlerine sahip çıkmak zorundadırlar!

'KÜRT KÜRDE MUHTAÇTIR'

Belki bazı kesimler bunu yeni bir düzenin kurulduğu bir bölgedeki güç hâkimiyeti olarak okuyordur ancak ben böyle değerlendirmiyorum. Bu ne yeni düzen çatışması ne de blöftür. Ciddi bir durum söz konusu. 1992 yılı ve sonrasında yaşanan trajedi ve acıları düşünün hatırlamak bile insanın kanını donduruyor. Bu belleğin yeniden tazelenmesini istemiyoruz! Kürtlerin özgürlük istemini gerçekleştirdiği bu süreçte Kürt Kürde muhtaçtır.

'TANKLARI DEĞİL, UN ÇUVALLARINI GÖTÜR!'

Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkına saygı duyulursa hiçbir sorun olmaz! Şengal, Rovaja’ya mı bağlanmak istiyor, bırakın bağlansın, özerk bir askeri güç mü kurmak istiyor bırakın kursun. Bunlar Şengal’in Kürdistan’ın bir parçası olduğu gerekliğini değiştirmez! PKK buna engel olmak niyetinde değil. Şengal’e hizmet mi etmek istiyorsun tankları değil briket arabalarını, un kamyonlarını götür. Halkın yaralarını sar, yıkılan evleri inşa et. En büyük hizmet budur. 2014’de IŞİD saldırılarına karşı bu halkı savunmasız bırakıp kaçmana dair hafıza hala canlı. Bazı şeyleri telefi etmen gerekiyor ki üniformanla bu halkın arasında dolaşabilesin. Hatanı kabul edip telafi etmeye başladığında halk zaten o üniformayı kendi giymek isteyecektir. 

'KÜRT GENÇLERİNİN CANI PAHASINA YÜKSELTTİĞİ BAYRAĞA GÖLGE DÜŞÜRMEYİN'

Ben bir Kürt yazar olarak Kürtleri her zaman Kobanê ruhuyla bir arada görmek istiyorum. Varsın ideolojilerimiz farklı olsun, bir arada yaşamayı bilmemiz yeterli. Kürdistan tüm Kürtlerindir. Öyle olmasa Mele Mustafa Barzani’nin 5 bin peşmerge ile Qamişlo’da ne iş vardı? Mele Mustafa Barzani ulusal bir bilinç ile Qazî Muhammed’in yardımına koştu; bizi ayakta tutan işte bu bilinçtir. Kürt gençlerinin canları pahasına yükselttiği bu bayrağa gölge düşürmeyin! Yarın tarih bunun hesabını soracaktır! Kürt kanı dökülmesinden faydalı çıkan tek kesim Ankara’dır. Öyle olmasa Barzani Ankara’ya geldiğinde alkışlarla karşılanmazdı.

Kürtler arasındaki bu sorunun tek çözümü bir an önce ulusal kongrenin gerçekleşmesidir.

YANLIÇ: PKK MÜDAHALE ETMESE ÊZİDÎLER YOK OLACAKTI

Hasip Yanlıç: PKK, PYD ve YBŞ'nin bütün inanç ve ırklara eşit davrandığı, Ortadoğu halkların ve farklı renklerle bir arada yaşaması gerektiğini savunduğu bilinen bir gerçekliktir. Ancak KDP’nin hakim olduğu yerler için bu cümleleri kurmak pek mümkün değil çünkü, KDP’nin hakim yönetim politikası muhafazakar Sünni İslamiyet'i dayatmaktadır. Sünni islamiyeti savunan KDP ve AKP’nin çizgisi IŞİD gibi canavar bir örgütü yarattı ve binlerce Kürt Êzidîyi bu saldırılar karşısında savunmasız bırakıp kaçtı. PKK duruma müdahale etmese Êzidîler 73. Ferman karşısında yok olmuştu. Bugün Şengal’e baktığımızda o yıkım ve saldırının izleri yeni yeni silinmeye başlanmışken bu defa da AKP ile işbirliği yapan KDP peşmergelerinin Şengal’e saldırdıklarını görüyoruz. Ankara’nın direktifleriyle kardeşlerine saldıran Sayın Barzani'nin bir an önce bu yanlıştan dönerek ve demokrat lider gibi davranmasını istiyoruz.

Bu çerçevede bir Kürt yazar olarak en kısa zamanda ulusal birliğin sağlanması için ulusal kongrenin toplanması ve bu kongrede Kürtlerin çıkarlarına uygun kararların alınması gerektiğini düşünüyorum.