GÖRÜNTÜLÜ

Nusaybin’de insanlık suçu işleniyor

Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Zeki Uzun, Nusaybin’de evlerin cenazelerin üzerine yıkılmasına tepki göstererek, yaşanan durumun etik ve sağlık açısından skandal olduğuna dikkat çekti.

 

Nusaybin’de aylarca devam eden devlet güçlerinin saldırıları sırasında yaşamını yitiren sivil insanların ve YPS’lilerin cenazeleri halen yasak ve yıkımın sürdüğü mahallerden bulunuyor. Abdulkadirpaşa, Fırat, Dicle, Yenişehir mahallelerinin olduğu çok sayıda mahallede yasak ve yıkımı sürdüren devlet güçleri mahallelerde kalan cenazelerin çıkartılmasına izin vermezken, evler cenazelerin üzerine yıkılıyor. Fırat mahallesinde 16 Ocak günü yıkımlar sırasında enkazın altında bir kişinin cenazesi daha bulundu. 

Nusaybin’deki mahallelerde kalan cenazelerin çıkartılması için haftalardır yapılan tüm çağrılara rağmen devlet güçleri cenazelerin çıkartılmasına izin vermiyor ve evleri cenazelerin üzerine yıkmayı sürdürüyor. 

Nusaybin’deki durumu yakından takip eden, Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Zeki Uzun, cenazelerin üzerine evlerin yıkılmasını ‘skandal’ olarak nitelerken, Nusaybin’de binlerce kişinin büyük sağlık riski altında olduğu uyarısında bulundu. 

‘NUSAYBİN HALKI RİSK ALTINDA’

Nusaybin’de aylarca devlet güçleri tarafından gerçekleştirilen bombardımanın kentin üst yapısı kadar alt yapısını da tahrip ettiğini belirten Dr. Zeki Uzun şunları aktardı: “Böylesi durumlarda kanalizasyon suları ile içme suları birbirine karışıyor. Bu büyük bir sağlık riskine yol açıyor. Nusaybin’de bulaşıcı hastalıklar ve ciddi sağlık sorunları baş gösteriyor. Yıkımın yol açtığı göç sorunu da beraberinde ciddi sağlık sorunları getiriyor. Göç nedeniyle çocuklara aşı yapılamıyor, gebe aşıları yapılamıyor. Bu neden Nusaybin’de yüzlerce çocuk ilerde ortaya çıkacak ciddi hastalık riski ile doğuyor.” 

‘SAĞLIK HİZMETİ VEREMİYORUZ’

Nusaybin’de sağlık hizmeti veremediklerini belirten Dr. Uzun “Barış ve sağlık iç içe konular. Nusaybin’deki savaş koşulları nedeniyle oraya sağlık hizmeti götüremiyoruz. Nusaybin’de; ölü doğum oranları yükseliyor, düşükler meydana geliyor, psikodinamikler bozuluyor. Nusaybin’de insan sağlığına erişim konusu imkansız hale geldi” diye konuştu. 

Temel amaçlarının Nusaybin’de sağlık alanına erişim olduğunu kaydeden Dr. Uzun, Türk devlet güçlerinin Nusaybin’de insan sağlığını tehdit eden koşulları sona erdirmesini istedi.

NUSAYBİN’DE ÖLÜM, GÖÇ VE YIKIM BİLANÇOSU

Nusaybin’de bombardıman ve ardından yaşanan yıkım nedeniyle ortaya çıkan ölüm, göç ve yıkım bilançosunu da paylaşan Dr. Uzun şu bilgileri verdi:

“Abdulkadir Paşa, Fırat, Dicle, Zeynel Abidin mahallelerinde 12 bin 380 aile toplamda 70 bin civarında insan göç etmek zorunda kaldı. Yine bu beş mahallede 12 bin ev ve işyerinden 9 bini yıkıldı. Toplam yaralı sayısı binin üzerinde. Ölenlerin sayısı asker-polis ve siviller düşünüldüğünde üç yüz ile beş yüz arasında değişiyor.” 

‘CENAZELERİN ALINMASINA İZİN VERMEMEK İNSANLIK SUÇUDUR’

Dr. Uzun, Nusaybin’de yıkımın sürdüğü mahallelerde kalan cenazelerin devlet güçleri tarafından alınmasının engellenmesini ‘insani, etik skandal’ olarak değerlendirdi. Devlet güçlerinin yıkım yaparak insanlık suçu işlediğini belirten Dr. Uzun, “Bu yetmez gibi bir de cenazelerin alınmasına izin verilmiyor ve evler cenazelerin üzerine yıkılıyor. Devlet bu insanlık suçuna derhal son vermelidir” dedi.