‘Örgütlenerek komplo boşa çıkarıldı’

DBP Van İl Eş Başkanı Ahmet Aygün ve HDP Van İl Eş Başkanı Yakup Ataş, Öcalan ve Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi sonucunda komplonun boşa çıkarıldığına dikkat çekti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat komplosunu değerlendiren DBP Van İl Eş Başkanı Ahmet Aygün ve HDP Van İl Eş Başkanı Yakup Ataş, Öcalan ve Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi sonucunda komplonun boşa çıkarıldığına dikkat çekti.

Uluslararası komploda rol oynayan tüm güçleri kınayan DBP Van İl Eş Başkan Aygün, Ortadoğu ve Kürdistan özelinden, Kürt özgürlük hareketinin hızla büyüdüğünü gören NATO’nun yayılmacı politikalar önündeki tek engel olan Kürtleri yok etmek istediğini belirtti.

Bu nedenle de NATO ve Türkiye başta olmak üzere uluslararası komploda büyük rol oynadığını aktaran Aygün, komplonun hegomonik güçlerin çıkarına hizmet ettiği için hakların yararın değil zararına olduğunu söyledi. Aygün, Öcalan’ın tutsak alınmasına rağmen Kürt Özgürlük Hareketi Öcalan’ın paradigması etrafından eskiye oranla on kat daha da kendini örgütlediğini belirtti.

“Sürekli örgütlülüğünü daha da büyüten Kürt özgürlük hareketi karşısında imha ve inkar politikalarını sonuçsuz kaldığını gören devlet mecburen barış sürecine kabul etti” diyen Aygün, 2013 Newrozu’nda Öcalan’ın sesinin toplumun tüm kesimlerine gitmesiyle Türkiye de yaşayan tüm haklarda yeni bir yaşam umudunun doğmasına neden olduğunu vurguladı. Devletin Kürt halkının giderek büyüyen bir güç haline gelmesinden endişelenerek, tekrar savaş sürecini başlattığını dile getirdi.

Tarihte Kürt liderleri nasıl ki imha edildiyse 15 Şubat’a Öcalan’da imha edilmek istendiğini belirten HDP Van İl Eşbaşkanı Yakup Ataş ise, ancak bu imha planlarının boşa çıkarıldığını kaydetti.

“Ortadoğu yeniden dizeyin etmek isteyen güçler Kürt halkını özgürlük istemlerinden vazgeçirmek ve kontrol altına almak için Öcalan’ı bir komplo sonucu esir aldı. Bu tabloya rağmen Öcalan’ın her açıklaması Türkiye’nin demokrasi sürecine ve Kürt sorununa çözümüne yönelik önemli katkılar sundu. Toplumun bir bütün olarak çatışmalı süreçlerinden kurtulduğu gibi Türkiye ekonomik, sosyal ve siyasal olarak bir sıçrama ivmesi yakalamıştır. Öcalan’la görüşmeleri engellemek Türkiye’nin bir kesimini temas eden sorunların demokratik çözümleri önünün kapatılması anlamana gelmişti. 2013 Newrozu’na gönderdiği manifesto Kürt özeline değinmeden aslında Türkiye’nin nasıl demokratikleşmesi konusunda bir yol gösterici niteliğindeydi. Ne zamanki Öcalan üzerinde tecrit yoğunlaştıysa o zaman Türkiye bir darboğaza girmekte ve tüm halkları etkilemektedir” diyen Ataş, bu durumun çözümsüzlükte diretmek olduğunu vurguladı.

Bir an önce tecridin son bulması ve görüşmelerin tekrar başlaması gerektiğini söyleyen Ataş, Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi ve görüşmelerin başlaması Türkiye’nin faydasına olacağını söyledi.