Özgürlüğe adanan bir yaşam: Numan Amed

HPG Askeri Konsey Üyesi Numan Amed, gençlik yıllarında devrimciliğe Amed’de başlayan ve yine Amed’de verdiği özgürlük mücadelesiyle efsaneleşti.

Gençlik yıllarında devrimciliğe Amed’te başlayan ve yine Amed’te verdiği özgürlük mücadelesiyle efsaneleşen HPG Askeri Konsey Üyesi Numan Amed (Etem Karabulut), 1993 yılındaki katılımından 2012’deki şahadetine kadar Türk devletine karşı verdiği çetin savaş tarzıyla Devrimci Halk Savaşı’nın öncü komutanlarından biri oldu.

Savaş sahalarındaki soluksuz direnişin adı olan Komutan Numan Amed, 1973 yılında Amed’in Bismil ilçesinde dünyaya geldir. Orta halli, yurtsever, feodal ve dini özelliklerin hâkim olduğu bir ailede büyür. Lise son sınıfa kadar okuyan Amed, Kürdistan dışına hiç çıkmaz. TC devletinin Kürdistan ve Kürt halkı üzerindeki tüm asimilasyon ve sömürü politikalarına rağmen ülkesini bırakmaz. Gençlik yıllarının her anını, halkının içinde, gelenek göreneklerine bağlı, kendi kültürüyle yaşadığı Amed’te geçirir. Yurtsever bir çevrede büyüdüğü için PKK’ye yabancı olmayan gerilla Numan Amed’in devrimci arayışları, lisenin son yıllarında başlar. Kürt gerçekliği üzerine daha fazla düşünmeye başlar. Bir yanda, Türk devletinin asimile politikaları ve kapitalist sistemin, gençliğe sunduğu renkli, içi boş bir yaşam. Diğer yanda kendi yaşam gerçekliği ve özgürlük mücadelesi. Tercihini yapar. 1993 yılında Amed’ten üç kişilik bir arkadaş grubuyla, liseyi hayatını sonlandırır ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılır.

‘GERİLLA SADECE SİLAHLA SAVAŞMAZ’

Komutan Numan Amed, PKK saflarına katılma kararı aldıktan sonra yaşadığı duygu ve düşüncelerini yaptığı bir söyleyişi de şöyle ifade eder: “Gerillaya katılım kararı aldığımızda, arkadaşlarla altı ay yaşasak yeter, diyorduk. Gerillayı kafamızda; mevzilerde, savaş sahneleri içinde canlandırmıştık. Mücadeleyi sadece silahlı savaş ve ölüm boyutuyla ele alıyorduk. Katıldıktan sonra öyle olmadığını, çok dar bir bakış açısına sahip olduğumuzu gördük. PKK’de verilen mücadelenin aslında; Önderliğimizce sağlam temeller üzerine kurulan, felsefe ve ideolojisiyle var olan, yanına şahit olduk. Bir gerillanın yeri geldiğinde en iyi silahşor, yeri geldiğinde ideolog, felsefeci ya da siyasetçi olması gerektiğini anladık. Her şeyden önce halkımızın umuduyduk. Değerli halkımıza özgür bir yaşam vermek için her zaman hazır olan fedailerdik.”

PKK’YE VE HALKINA YAKIŞIR BİR MİLİTANIN SAVAŞI

Gerilla yaşamının ilk üç yılını doğup, büyüdüğü Amed’te geçiren Komutan Numan Amed, bu yıllar boyunca her zaman kendisiyle bir muhasebe içerisinde olur. Önderliğine, PKK’ye ve halkına yakışır bir militan olmak için daha iyi neler yapabileceğini düşünmeye başlar. Kürdistan Özgürlük Mücadelesi büyük ve köklü bir direniş ister. O, direnişi gösterme cesaretini, davasının hakkını verip veremediğini sorgulamaya başlar. Çünkü harekete katıldığı 90’lı yıllar, PKK’nin hareket olarak iradesinin sınandığı yıllardır. TC devleti, “hepsini bitireceğiz” sloganıyla PKK hareketine yönelik topyekûn bir imha savaşı başlatmıştır. TC devleti ve PKK arasında çok çetin bir savaş yürütülür. O yıllarda sömürgeci Türk devleti tarafından Kürdistan’da birçok köy yakılır. Onlarca sivil insan katliamdan geçirilir. Bu savaşa karşın gerilla dağda silahlı mücadele verirken, Kürt halkı da şehirlerde serhildanlara kalkar. Kürdistan tam anlamıyla bir savaş sahası haline gelir. Bu savaşta Kürt halkının mücadelesi galip gelir. Komutan Numan Amed, özellikle 1994 yılını çok zorlu ve savaşın çok yoğun geçtiği bir dönem olarak tanımlar.

‘KANATLARIM OLSAYDI UÇACAKTIM’

Gerilla Numan, 1996 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından Şam’a çağrılır. Abdullah Öcalan’ın bulunduğu Şam’a gideceğini ilk duyduğunda yaşadığı heyecan ve mutluluğu, “Benim için büyük bir sürpriz oldu. O anı unutmam imkânsız” dediği anılarında şöyle anlatır: “Önderlik eğitimi almam için Şam’a gideceğim söylendi. Bunu duyduğum an bir şok hali yaşadım. Heyecandan ve sevinçten ne diyeceğimi, nasıl bir tepki göstereceğimi bilemedim. Sadece mutluydum. Önderlikle buluşmak, eğitimini almak muhteşem bir şey benim için. Ama ben daha yeniyim. Eski arkadaşlar var. Benden önce onların hakkıdır diye düşündüm. Arkadaşlar böyle bir düşünceye sahip olduğum için yanıldığımı, Önderlik çağırmışsa bildiği bir şeyin olduğunu, böyle düşünmemem gerektiğini söylediler. Bu bana daha çok moral verdi. O an kanatlarım olsaydı, uçacaktım her halde.”

ÖCALAN İLE BULUŞMA ANI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bulunduğu Şam’a doğru heyecan içinde bir yolculuk yapar. Komutan Numan Amed, Öcalan ile karşılaştığı ilk anı; “Önderlik karşısında kesinlikle heyecandan bayılırım diyordum. Günlerce hayal ettiğim o an, hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Önderlik o kadar doğal ve samimiydi ki. Karşısındaki insanı rahatlatan, moral veren bir yaklaşımı vardı” sözleriyle anlatır.

‘BİZİM SAVAŞIMIZ YAŞAM SAVAŞIDIR’

Numan Amed, Şam’da gördüğü eğitimden sonra kişiliğinde yaşanan değişiklikleri şu sözlerle dile getirir: “Önderlik eğitimi esnasında güney savaşı yaşanıyordu. Her taraftan Önderliğimize, örgütümüze saldırılar vardı. Önderlik, onca saldırılara rağmen her zaman bir yoğunluk içerisindeydi. Her anını en iyi şekilde değerlendiriyordu. O, her süreçte dinçti, kendindeydi. Ruhta ve fizikte her zaman çok güçlüydü. Önderlikten gördüğüm iki eğitim devresi benim duruşumu, yaşama bakışımı değiştirdi. Onu tanımadan önce, savaşı sadece silahlı mücadele olarak ele alıyordum. Savaştığım cephede bir yere kadar gider, sonra şehitlik mertebesine ulaşırım diyordum. Yani ileriyi düşünüp, hesap etmenin, geniş düşünmenin bendeki eksikliğini fark ettim. Önderlik bizlere daha fazla yaşayarak, düşmanla mücadele etmeyi kavrattı. Yaşamalıydık. Yaşayarak, karşıdaki faşist, soykırımcı düşmanın tüm yönelimlerini boşa çıkarmamız gerekiyordu. Çünkü bizim savaşımız yaşam savaşıdır. Bizim savaşımız insanlık savaşıdır. Gerilla saflarına katılırken aslında yaşama bakış açım değişmişti ama bazı şeyler hep eksik kaldı. Önderlik eksik kalan yaşama savaşımı tamamlayan oldu.”

SAVAŞ ALANLARINI ASLA TERK ETMEZ

Komutan Numan Amed, kendi isteğiyle 1997 yılının sonbaharında tekrar Amed eyaletine döner. Gördüğü eğitim, savaşta ve yaşamdaki mücadelesinde önemli değişliklere vesile olmuştur. 1998’de Öcalan tarafından tek taraflı ateşkes ilanından sonra Güney Kürdistan sahasına geçer. Bu sahada yine; Zap, Zagros, Qandil, Xınere, Metina gibi birçok savaş alanında bulunur. 1999 yılında Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplo sonrasında PKK hareketi içerisinde iç tasfiyecilik boy gösterir. Amed, Kürt Özgürlük Hareketi’nin böylesi zorlu ve kritik süreçler yaşadığı yıllarda, iç tasfiyecilere karşı savaşarak, PKK’nin militanlık duruşuna bir örnek teşkil eder.

1 HAZİRAN HAMLESİNİN ÖNCÜ KOMUTANI OLUR

PKK içerisinde 2000’li yıllar iç ve dış tasfiyeciliğin en yoğun yaşandığı yıllardır. Türk devletinin ve diğer güçlerin hem içeriden hem de dışarıdan PKK’ye karşı yürüttükleri savaşa karşı PKK, “1 Haziran Hamlesi”ni başlatır. Gerillanın bulunduğu her yerde iç ve dış tasfiyeciliğe karşı büyük bir direniş başlar. Komutan Numan Amed, 1 Haziran Hamlesi’ni yine savaş yıllarının çoğunu geçirdiği Amed eyaletinde karşılar. Kendisini ve komuta yapısını en iyi şekilde savaşa hazırlayan Numan Amed, Amed Eyaleti olarak 1 Haziran Hamlesi’nde üstün bir performans gösterir. Hamlenin başarılı olması için elinden geleni yapar ve istenilen sonuç alınır. Numan Amed öncü bir komutan olur.

DEVRİMCİ SAVAŞLA BÜTÜNLEŞİR

2012’de PKK’nin başlattığı ‘Devrimci Halk Savaşı’ sürecinde Numan Amed de yerini alır. Savaşa, Eyalet Komutanlığı ve HPG Askeri Konsey Üyesi düzeyinde katılır. Savaşla adeta bütünleşen Komutan Numan Amed için artık zorlu koşullar bir önemi yoktur. Çünkü o gerillacılık yıllarının hepsini en zor şartlarda, çetin savaşlar vererek geçirmiştir. Devrimci Halk Savaşında da üzerine düşen sorumluluğun farkındadır. O bilinçle hamleye katılmıştır. Amed ve yoldaşları yaptıkları eylemlerle sürece cevap olurlar.

31 Aralık 2012 tarihinde, sabaha doğru; Amed’in Hani, Lice ve Bingöl'ün Genç ilçesi üçgeninde işgalci TC ordusu tarafından, Komutan Numan Amed’in de içinde bulunduğu gerilla birliğine yönelik imha operasyonu düzenlenir. Tümüyle imha amaçlı düzenlenen bu operasyona karşı HPG Askeri Konsey Üyesi Numan Amed ve beraberindeki on yoldaşı eşsiz bir direniş sergileyerek yaşamını yitirirler.