Güney Kürdistan’a yönelik operasyon ihtimaline karşı dün gerillaya destek açıklaması yapan Peşmergeyî Derîn, gerillaya dönük saldırı ve Şengal’den çıkma dayatmalarının Türk devletinin dayatması olduğunu belirterek, “Kimi kimin evinden kovuyorsunuz” diye tepki gösterdi. Peşmergeler, "Kanımızın son damlasına kadar gerillanın yanında olacağız" diyerek, Türk devletinin yenileceği mesajını verdi.

Türk devletinin Güney Kürdistan’daki askeri üslerinin bir an önce çıkarılmasını talep eden eski peşmergeler, Şengal vb. sorunların çözümü için de Kürt ulusal kongresini işaret ettiler.

Peşmergeler dünkü Kandil açıklamalarına ilişkin ANF’ye konuştular...

Selim Sadık Ahmet: "Biz Peşmergeyî Derîn olarak gerillanın nerede desteğe ihtiyacı varsa orada onların yanında olacağımızı göstermek için buraya geldik. Nasıl ki Kerkük’te peşmergenin yardıma ihtiyacı olduğunda gerilla desteğe geldiyse, biz de aynı şeye hazır olduğumuzu söylüyoruz. Öyle birilerinin 'gerilla Kandil'i boşaltsın' tehditleri sonuç alamaz. Kandil ya da Şengal Kürdistan toprağıdır. Gerilla buraları neden boşaltsın? Bu istemler Kürdistan’ı her tarafta yeniden işgal etmek isteyen düşmanın dayatmalarıdır. O açıdan biz gerillanın yanında olduğumuzu ve bu tür dayatmalara da karşı olduğumuzu göstermek için Kandil'e gidip bunu açıklama gereği duyduk."

Sabit Mahmut: "Açık söyleyelim; biz kanımızın son damlasına kadar kendi ülkemizi savunmak için hazır olduğumuzu herkese göstermek ve gerillanın yanında olduğumuzu göstermek için geldik. Birileri şimdi çıkıp gerilla şuradan buradan çıksın dayatmasında bulunuyor. Bunu dayatacaklarına Türk devletinin Güney Kürdistan’daki askeri üslerini çıkarmaya çalışsın. Doğru olan budur.

Artık Kürtlerin boşa dökülecek kanı yoktur. Biz artık kardeş kavgasını yapmayacağız. Halkımıza zulüm uygulamasını da kabul etmiyoruz. Gerilla Şengal’den çıksın diyenlere de sormak gerekir. Şengal’e saldırı olduğunda Şengal halkını neden savunmadınız da bugün gelip gerilla çıksın diyorsunuz? Şengal halkını neden Enfal’e, DAİŞ zulmüne terk ettiniz? Bunlar hepsi halkın gözleri önünde yaşandı. Şengal halkına kimin sahip çıktığını herkes biliyor. 'Gerilla şuradan çıksın' dayatmaları düşmanların dayatmasıdır. Kürtler için gerekli olan, ulusal bir kongrede bir araya gelerek sorunlarını kongreyle çözmektir."

Şex Salar: "Gerilla bugün Kürt halkını savunuyor. Gerilla Celewla’dan Ninova’ya kadar halkı savunuyor. O halde şunu sormak gerekir; Türkiye neden Rusya uçağı sınırlarını geçtiğinde düşürdü? Biz neden Türk askerlerinin sınırlarımızda oluşunu kabul edelim? Biz neden gerilla çıksın, diyelim? Türk devleti Kürdistan’da işgalci durumdadır. Bir de buradaki varlığı aynı zamanda Kürtler arasında parçalılık yaratmak amacıyladır. Partilerin sorumluları bunu itiraf etmezlerse de halk bu gerçeğin çok iyi farkında ve buna da izin vermeyecektir."

Mama Şıvan: "Şunu söylemek isterim ve Erdoğan’ın da bilmesini isterim: Kandil'e saldırmak bizim kırmızı çizgimizdir. Bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız. Kuzey'de halkımızı katlediyor, Rojava’ya saldırıyor. O halde bunun sorumluluğu hepimizindir. Hepimiz buna karşı durmak zorundayız. Bizim buraya geliş amacımız da faşist Türk devletinin bu soykırımlarına karşı olduğumuzu ve gerillanın yanında olduğumuzu göstermek içindir."

Hazım İmam Ali: "Biz Kandil'e gerillanın yanında olduğumuzu ve faşist Erdoğan’ın saldırılarının karşısında durduğumuzu göstermek için geldik. Erdoğan’a şunu söylemek isteriz; senin gibi çok kişi Kandil'de kırıldı. Eğer gerillaya saldıracaksan önce bizi geçmen gerekecek.

Yine gerillanın Şengal’den çıkışı dayatılıyor. Buna karşı da tepkimizi ortaya koymak için geldik. Eğer Şengal’den çıkması ve yargılanması gereken birileri varsa o da Şengal’i satanlardır."

Emin Osman Mıhemed: "Gerilla Güney Kürdistan’dan çıksın dayatmasını kabul etmek mümkün değil. Bir zamanlar bunu Kerkük’te de yaptılar. Kerkük’ü paylaşmışlardı. Gerilla şuradan buradan çıksın dayatması Türk devletinin dayatmasıdır. Bunu kabul etmek kendi malını düşmanla paylaşmaya gönüllü razı olmaktır. Gerilla kendi evinde, ülkesinde halkının savunmasını yapıyor. Onlar da oradan çıkacaksa o halde neyin özgürlüğünden söz edeceğiz..."

Peşmergeyî Derîn, 1992 Körfez Savaşı öncesinde Güney Kürdistan’da mücadele yürütmüş olan YNK peşmergelerine atfen kullanılan bir adlandırma.