GÖRÜNTÜLÜ

Salah: KDP siyaseti büyük kırılma yaratıyor

“Güney Kürdistan’daki kriz iki partinin kendi aralarındaki anlaşmayla çözülemez" diyen Felah Salah, “Mesut Barzani başkanlığı bırakmayınca kriz daha da derinleşti" dedi.

Salah, "KDP bu siyasetini sürdürürse hem kendisi büyük kırılma yaşar hem de halkın büyük kayıplar yaşamasına neden olur" dedi. KDP’nin halkı kandırmak için PKK’ye yönelik son zamanlarda kara propaganda geliştirdiğine de dikkati çeken, “Bugün insanlık için, özgürlük için savaşan bir güç varsa o da PKK gücüdür" dedi.

Güney Kürdistanlı Siyasi Gözlemci Felah Salah, ANF'nin sorularını yanıtladı...

‘KRİZ KRİZLE ÇÖZÜLEMEZ’

Son dönemlerde KDP-YNK yeniden krizin aşılması için görüşmeler yapmaya başladılar. Hükümet içindeki diğer üç parti olmadan bu iki tarafın anlaşmasıyla sorun çözülür mü?

Güney Kürdistan’daki krizler sadece içten kaynaklı değil. Irak ve bölgede yaşanan krizle de ilgisi olan bir kriz durumudur.

Güney Kürdistan’da iktidarda olan iki parti çoğu kez krizleri krizle aşmaya çalışmışlardır. Bu yöntem de ister siyasi olsun, ister toplumsal, istersen de ekonomik ya da eğitim gibi farklı alanlarda olsun, çözüm geliştirmiyor. Aksine halkta umutsuzluk yaratıyor. O açıdan da krizlerin çözümü için taraflar arasında diyaloğun olması iyidir. En azından sorunları kendi haline terk etmekten iyidir.

Bizim; bütünlüklü çalışan, gerçekten işini yürüten bir hükümete ihtiyacımız var. Ancak her seferinde başa dönmek güçsüzlüğün sonucudur. O açıdan krizlerin aşılması ciddi projelere ihtiyaç duyar. Doğru ve gerçekçi bir irade gerektirir.

O halde bu bir araya gelmeleri nasıl okumak gerekir?

Partiler şu anda sadece 'toplanıyoruz' görüntüsü vermek için bir araya geliyorlar ve bu da kötü bir durumdur. Fakat şunu da unutmamak gerekir; Güney Kürdistan toplumunun yaşadığı ekonomik ve toplumsal krizler partilerin yürüttüğü ve iflas eden siyasetin sonucudur. Oysa şimdi gücü elinde bulunduran partiler bilmeli ki, yaşanan krizlere ciddi ve köklü çözüm yolları gerekmektedir. Eğer böyle olmazsa, gelecekte ve özellikle DAİŞ’in tasfiyesinden sonra Güney Kürdistan halkı mevcut durum ve yaklaşımı kesinlikle kabul etmeyecektir.

Ben sorunların sadece iki parti arasında yapılacak görüşme ve anlaşmalarla çözüleceğine inanmıyorum. Eğer öyle olsaydı KDP ile YNK arasındaki stratejik anlaşmaya rağmen sorunlar yaşanmazdı. O açıdan sorunlar iki parti değil, tüm halkın müdahil olmasıyla aşılabilir.

Partiler dışında kalan insanlar da bu sürece dahil olmalı. Hele hele iki parti ile bu sorunlar kesinlikle çözülmez. Bunu bugün iktidarı elinde bulunduranlar da biliyor.

‘PARTİLER KDP’YE TUTUM ALMALI’

Tüm partiler bunca zaman geçmesine ve kriz giderek derinleşmesine rağmen halen birbirlerini suçluyor. Sizce kim bu krizin sorumlusu?

Bugün sorunları yaratanlar ekonomiyi, siyasi gücü, petrolü, peşmerge gücü elinde bulunduran, tek kişi iktidarı, tek parti iktidarını uygulayan KDP’dir. Sonrasında bunun içinde YNK var. Onlar da ya buna ortaktırlar ya da güç getiremeyip sessiz kalıyorlar. Dolayısıyla bu Kürtler açısından oldukça kötü bir durumdur. Eğer hükümetin gerçek ortakları iseniz o zaman tutumunuzu belirleyin. KDP açıktan halkı açlığa mahkum eden siyaset yürütüyor. O zaman diğer partiler neden buna karşı sessizdirler? Mevcut durumda rahatsızız diyorlar. Madem rahatsızsınız neden hükümetten çekilmiyorsunuz. Ancak mevcut sessizlik oldukça kötü bir durumdur. Halkta siyasetin çözüm üretme umudunu tümden ortadan kaldırmış durumdadır.

‘KDP SİYASETİ BÜYÜK KIRILMA YARATIR’

KDP bu siyasetinde ısrar ederse sonuç ne olur?

Bugün Güney Kürdistan’da yürütülen iktidar ve yürütme şekli bana göre dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Hükümet şekli tek kişiye dayalı diktatoryal bir sistemdir. Bunu şimdi Türkiye yapıyor. Daha önce Saddam vb. bölgede yürütüyorlardı. Düşünün ki, halkın seçimiyle gelmiş parlamento başkanı olmuş kişi başkente giremiyor. Bu ancak Güney Kürdistan’da olan bir durum. O açıdan KDP bu siyasetini sürdürürse hem kendisi büyük kırılma yaşar hem de halkın büyük kayıplar yaşamasına neden olur.

Başkanlık sorunu bu krizlerde ne derece etkili sizce? Bu sorun nasıl çözülebilir?

Tabii bu krizler bir yönüyle Bağdat ile yaşanan sorunlardan, petrol satışlarından, gelirlerin paylaşılmasından kaynaklıdır ama bir yönü de bölge başkanlığı sorunundan kaynaklıdır. Bugün partiler arasında yaşanan sorunlar toplumsal birliğin ve barışın da büyük risk altına girmesine neden olmuş durumdadır. Doğru olan, en başta da Mesut Barzani yasal olmayan bir görevi yürütmeyi kabul etmemeliydi. Bugün varlığını dayandırdığı bir yasa yok. Bu herkesten önce Mesut Barzani ve partisi için kötü bir durumdur. Halkın yaşadığı ekonomik krizin üzerine bir de başkanlık krizinden dolayı siyasi kriz eklendi. Ancak eğer siyasi partiler kendi aralarında anlaşarak başkanlık sorununu çözmüş olsalardı diğer krizler de çözülürdü. Bu Mesut Barzani’nin görev süresinin bir dönem daha uzatılması şeklinde de olabilirdi. Ancak ben başkan olmazsam devlet olmaz yaklaşımı son derece tehlikelidir. Sonuçları da kötü olur.

Şu anda Güney Kürdistan açısından en gerekli olan şey siyasi partiler arasında gerçekçi bir diyaloğun geliştirilmesi olur. Gerekli olan yasa dışı elinde bulundurduğu yetkileri bırakmaktır. Kürdistan parlamentosuna işlerlik kazandırmaktır. Bu, özellikle de KDP açısından geçerli bir durumdur. Çünkü kendisini zorla dayatmakla sonuç alınmaz. Doğru olan yasalar çerçevesinde faaliyet yürütmektir.

Son günlerde başkanlık ofisinden bir kişi Mesut Barzani’nin görevini bırakacağı açıklamasını yaptı, ardından ofis adına yapılan açıklamada bu yalanlandı. Böyle bir tartışma ya da gündeme neden ihtiyaç duydular sizce?

Şimdi KDP kendi bakış açısından bakarak, DAİŞ saldırıları var, tehlike var deyip başkanlığı bırakmıyor. Bu bir yere kadar doğru olsa bile, ancak asıl şey krizi krizle çözmek, krizi süreklileştirerek artık kimsenin başkanlığa ihtiyacı duymayacağı bir duruma getirmek istiyor. Eğer yarın Barzani başkan olmazsa da, bu şu anlama gelmez ki, Barzani görevi başkasına normal devretmiş. Çünkü zaten süresi geçmiş ve zorla oturuyor. Belki yarın seçimler olur, o zaman Barzani’nin o koltukta kalmasının hiçbir gerekçesi kalmaz.

Son günlerde Barzani’nin görevi bırakacağı tartışmalarının gündeme taşırılması umarım iyi niyetle yapılıyordur. Ancak biliyoruz ki önümüzdeki süreçte seçimler var ve bunun için olabilir. Bilerek böyle bir gündemi yaratıyor olabilirler.

‘KDP PKK HAKKINDA KARA PROPAGANDA YAPIYOR’

Bir diğer gündem ise, KDP’nin PKK üzerinden geliştirdiği propaganda. KDP basını “PKK Kerkük’te şöyle yaptı, Şengal’de böyle yaptı, Halepçe’de şunu yaptı” diye durmadan propaganda yapıyor. Ancak daha sonra resmi kaynaklar bunların yalan haber olduğu açıklamasını yaptılar. Neler oluyor? Sizce KDP ne amaçlıyor?

DAİŞ savaşıyla birlikte ortaya çıkan şey, gerilla ve peşmergenin aynı cephede yan yana savaşmasıydı. Bugün insanlık için, özgürlük için savaşan bir güç varsa o da PKK gücüdür. Bunun örneği Rojava ve Kuzey Kürdistan’dır. Gerillaya dönük karalamada bulunacak kimse olamaz. Varsa söylesinler. Bugün Halepçe ve Kerkük’te gerillaya dair propaganda edilmeye çalışılan şeyler doğru değil, sadece kara propagandadır.

Şengal’den çıkarılması tartışmaları Kürtlerin kazanımlarının tasfiyesi ve Kürt partileri arasında gerginlik yaratmak amacıyla geliştiriliyor. Bu da DAİŞ'e karşı savaşla başlayan Kürt birliğine büyük zarar verir. KDP’nin bu temelde geliştirdiği siyaset de tehlikelidir. Eğer KDP, PKK’ye karşı bir şey söyleyecek ise belgelerle konuşmalı. Öyle kara propagandayla halkı kandırma ve kullanma yolunu denememelidir.