'Şırnak halkı ile dayanışmayı büyütelim'

HDK Yürütme Kurulu Üyesi Benazir Coşkun, Şırnak'ın büyük bir yıkım ve yağma ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek 'Şırnak halkının haklı olarak hepimize sitemi var, Şırnak'ın yalnız olmadığını hissettirmeliyiz" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Üyesi Benazir Coşkun, incelemelerde bulundukları Şırnak için "Bir kentin hafızasını, değerlerini yok etmek isteyen bir yıkım var" dedi. "Şırnak halkının hepimize sitemi var" diyen Coşkun, maddi ve manevi dayanışmanın büyütülmesi çağrısını yaptı, "Her şeyden önce Şırnak halkının kendini yalnız hissetmemesi için manevi dayanışma büyütmeliyiz, uzman heyetlerin kente gidişini sağlamalıyız" dedi.

HDK'nin çağrısıyla Cizre'den Sur'a Dayanışma Koordinasyonu, 29-30 Kasım günlerinde Şırnak'ta incelemelerde bulundu. Heyette yer alan Benazir Coşkun, izlenimlerini anlattı.

Diyarbakır ile Şırnak arasında kontrol noktalarında sık sık aramalara maruz kaldıklarını hatırlatan Coşkun, "Şırnak girişinde çok detaylı aramadan geçerek kente girdik. GBT'ye bakıldı, çanta araması yapıldı ve araçta bazı parçaları sökülerek arama yapıldı. Kent girişinde beton bloklar var. Uzun süre de zaten arama nedeniyle bekletildik" dedi. 

Kentin girişinde yer alan "Şırnak bir Türk ilidir" yazısının ilk dikkatini çeken şey olduğunu söyleyen Coşkun, "Şırnak'a girdiğimizde o duvar yazılaması ile bize neyi anlatmaya çalıştıklarını gördük" diye konuştu. 

'KENT BİR BÜTÜN OLARAK YOK EDİLMEK İSTENİYOR'

Coşkun, kentte 14 Mart'ta başlayan özyönetim direnişinin 83 gün sürdüğünü ancak kentte abluka ve yıkımın 9 ay boyunca devam ettiğini kaydetti ve ekledi: "Diğer alanlardan Şırnak'ı ayıran durum aslında biraz bu durum. Şırnak'ta bir bütün olarak kenti, o kentin hafızasını, taşıdığı değerlerin hepsini yok etmeyi amaçlayan bir yıkım vardı. Aynı zamanda karşımızda ranta açılması planlanan bir Şırnak vardı."

Kentteki yıkımın "Acarlar" adında bir şirkete ihale edildiğini hatırlatan Coşkun, "Aslında yıkılmaması gereken bir çok ev yıkılmış. Örneğin bir evde çatışma yaşandığı süsü vermek için çekiç gibi bir aletle duvarlarda kurşun izi yaratmaya çalışmışlar. Oysa evin içindeki eşyalarda hasar yok. Sahibi son anda evine gelmese, o evi de yıkacaklardı" dedi. 

'HEM YIKILAN HEM YAĞMALANAN BİR ŞIRNAK'

Halkın yoksulluk içinde inşa ettiği evlerin rant için yıkıldığına dikkat çeken Coşkun, "Şirket, oradan nemalanmak için sağlam olan pek çok evi yıkmış. Cumhuriyet, Bahçelievler mahallelerine gittik. Artık mahalle kalmamış, evlerin enkazlarından kalan kum çölünün içinde gibisiniz. Tamamen dümdüz edilmiş, hafriyat kamyonları sürekli çalışıyor. Hem yıkılan hem de yağmalanan bir Şırnak ile karşılaştık. Yıktıkları evlerini, insanlara 60-70 bin gibi paralar karşılığında yeniden yapmaya vaat ediyorlar" dedi.

Enkazların altında hala cenazelerin bulunduğuna dair iddiaların olduğunu hatırlatan Coşkun, "Hiç kimse ile konuşmadan bile kentte bir süre dolaşın, devletin nasıl bir yalanla kenti yıktığını anlarsınız. 'PKK, YPS ile yaşanan çatışmalar sonucunda bu yıkım gercekleşti' iddiası var. Fakat Şırnak'ta hiçbir devlet kurumunda tek kurşun yoktu. Ama HDP, DBP, dernek ve kültür kurumlarının binalarının hepsi ya yıkılmıştı ya da yakılmıştı. Korucu ailesi olan Tatarların evlerinin bulunduğu bölgede hiçbir yıkım yoktu. Ancak hemen yakınındaki çok büyük bir yıkım vardı" diye konuştu.

HDK Yürütme Kurulu Üyesi Benazir Coşkun, öğrencilerin eğitim hakkının da ellerinden alındığını, okulların karakol haline getirildiğini anlattı, "Öğrenciler silahların gölgesinde okula giderek, eğitim alıyor" dedi. 

'BU YIKIMA RAĞMEN BÜYÜK BİR UMUTSUZLUK GÖRMEDİK'

"Şırnak halkının hepimize çok haklı olarak bir sitemi var" diyen Coşkun, "Şırnaklılar yeterli bir sahiplenme göremediklerini bize ilettiler. Ancak bu yıkıcı bir iletim değildi. Halk, çok büyük acılar yaşamasına rağmen hala güçlü bir sahiplik duygusu ile bizi karşıladı. Şırnak'ta bu olanlara rağmen büyük bir iradesizlik, umutsuzluk, çözümsüzlük de görmedik" dedi.

Şırnak'ın en temel ihtiyacının yalnızlık duygusunun kırılması olduğunu söyleyen Coşkun, şöyle konuştu: "Çok büyük bir yıkım var, iğneden ipliğe her şeye ihtiyaç. Maddi desteğe de ihtiyaç var. Ancak halkın öncelikli ihtiyacı manevi destek. Örneğin uzman heyetlerin sürekli olarak kente gitmesine ihtiyaç var. Hasar tespit çalışmalarını yapacak mimar mühendis ekibine, çocukların yaşadığı travmayı atlatabilmesi için uzman heyetlere ihtiyaç var. Sağlık ile özgün kadın ile çocuk heyetlerinin gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şırnak, Şırnak'ın yalnız olmadığını her alanda duymak istiyor."

'UZMAN HEYETLERİN OLUŞTURULMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'

Maddi dayanışmanın da büyütülmesi gerektiğini anlatan Coşkun, hazırladıkları raporu 10 Aralık'ta açıklayacaklarını, uzman heyetlerin oluşturulması için girişimlerde bulunacaklarını, önümüzdeki günlerde de HDK/HDP Kadın Meclisleri öncülüğünde bir kadın heyetinin bölgeye gideceğini söyledi. 

Benazir Coşkun, Şırnak halkına destek için herkese "Kardeş Aile" kampanyasına katılması çağrısını yaptı, "Kardeş Aile kampanyasına katıldığınız zaman bir yıl boyunca en az 500 liralık destek vereceğinizi taahhüt ediyorsunuz. Ancak sadece maddi destek değil, gidip ailesini görmesi, iletişime geçmesi ve onunla bir bağ kurması, gerçekten kardeşleşme sürecini yaşamasını istiyoruz" dedi.